BELİS'İN ANLATIMIYLA....
Yan odamdan gelen hıçkırık sesleriyle beraber yattığım yerden hızla kalktım ve Asel'in odasına girdim. Gördüğüm manzarayla beraber şok oldum ama kısa süre sonra silkelenip Asel'in yanına gittim. Neler olduğunu birçok kez sormama rağmen hıçkırıkları yüzünden konuşamıyordu. En sonunda 'Anobil' kelimesi çıkmıştı ağzından. Artık bu çocuk fazla olmaya başlamıştı. Kim olursa olsun ki ben kim olduğunu çok iyi biliyordum ama kimse benim ikizimi bu şekilde ağlatamazdı. Ağzından çıkan o kelimeyle beraber Asel'in elinde duran telefonu elime aldım ve açtım. Açık olan mesajları bugün konuşulanların en başına aldım. 'Ciddi ciddi o birini mi dövmüştü? Kendisine sataşıldığında bile umursamayan neredeyse hiç takmayan çocuk şimdi birisi Asel'e çiçek gönderdi diye onu mu dövmüştü yani?' Bir dakika bir dakika asıl şaşırmam gereken şey bu değildi Asel onu engellemişti. Ne ENGELLEMİŞTİİİİ! Aniden Asel'e döndüm ve "Engellemişsin." dedim. Söylediğim şeyi başıyla onayladı. Daha sakin gözüküyordu hıçkırıklarını durdurmayı başarmıştı ve gözyaşlarını da eliyle silmişti.
"Dayanamadım Belis benim tanıdığım anobilin böyle biri olmasına dayanamadım.Benim tanıdığım anobil benim canım acımasın diye bana sıkı sıkı sarılmazdı. Çok ince düşünürdü. O kişinin böyle bir şey yapmasına dayanamadım. En önemlisi bir kişinin benim yüzümden canının acıması çok kötüydü. Ben insanları kırmamak, üzmemek için söyleyeceğim şeyleri iki kere düşünürken bir kişinin benim yüzümden dayak yemesine dayanamadım." dedi.
"Sıkma canını, asma o yüzünü sakın. Al şu peçeteyi sil burnunu falan. Ben seni böyle gördükçe daha çok üzülüyorum Asel. Eğer seni mutlu edecek bir şey varsa söyle yapayım hemen. Ah buldum çikolata hayır hayır dur sen ne seversin düşün Belis düşün. Heh buldum gel kek yapalım seninle bol çikolata soslu en sevdiğinden." dedim. Söylediklerim az da olsa gülümsemesine neden olmuştu. Sonra bana dönerek "Sarıl, sadece sarıl ama sende bırakma beni olur mu?" dedi. "Asla" diyerek ona sımsıkı sarıldım.
Bir süre öyle kaldık. Daha sonra Asel benden ayrılarak yanağımdan öptü. "İkiz şimdi sen bol çikolatalı kek deyince benim canım çekti yapsak mı?" dedi. Biliyordum! Asel çikolatalı keke asla hayır demezdi. Ben gülerek mutfağa doğru ilerledim. Keki yaparken zil çaldı.
Asel kim oduğuna bakmaya gitti. Ben o sırada keki kabına dökmekle uğraşıyordum. Bir süre içeri kim olduğuna bakmaya gitmedim Asel'in ağlama sesleri üzerine salona gittim ve karşımdaki Asel'le Ayaz'ı gördüm. Sesimi yükselterek Ayaz'a imalı bir şekilde "Ayaz o durum biraz karışık anobille kavga etmişler." dedim.
Ayaz gülerek "Ee iyide onlar hep kavga ediyor kavgasız günleri yok ki?" dedi. Salak imayı anlamamıştı tabiki de.
"Bu seferki farklı ciddi bir şeyler hatta Asel onu engelledi." dediğimde Ayaz Asel'i kendinden ayırdı ve yüzüne bakarak "Eyvah!" dedi ve sonra devam etti "Sen şimdi koltuğa oturuyorsun ve o sümüklerini temizliyorsun bende mutfakta Belis'ten olayın detaylarını öğrenip geliyorum."
Koşturarak mutfağa girdi ve beni de peşinden sürükledi "Hadi hadi hadi ne duruyorsun anlat olayı." dedi. Ona sakin olmasını söyleyip olayları anlattım üzerinde biraz konuştuktan sonra Ayaz eline bir tabak kek aldı ve içeri girdi. Ben arkamı döndüğümde iki tabağın da boş olduğunu görüp tabaklarla beraber salona geçip Ayaz'a imalı bakışlar attım. Asel bizim bu hallerimize güldüğünde "Heh depresyondaki kızımız da neşelendiğine göre ben tabaklara bizim keklerimizi de koyayım da bahçeye çıkalım hava güzel gözüküyor." dedim. Bahçeye çıktık ve Asel Atlas'ı sordu sözde morali bozukmuş da sahile inmiş. Herkes telefona girince bende telefonumu elime aldım.
Grupta konuştuktan sonra Hayal'e özele gelmesini söyledim. İşte şimdi dedikodu vaktiydi....
HAYAL'İN ANLATIMIYLA....
Hayal: Geldim geldim anlat.
Belis: Şu bizim aptal anobil varya.
Hayal: Evet.
Belis: Asel 'in ona 100 kere söylemesine rağmen asla onu dinlemedi ve Asel'e çiçek gönderen birini dövdü.
Belis: Biliyorsun ki bizim Asel kimseyi incitmek istemez ve birisinin onun yüzünden canının acığını öğrenince çıldırdı ve engelledi.
Hayal: Bir dakika şu bizim kılını kıpırdatmayan kişi kalkıp birini mi dövmüş.
Belis: Hemde ne dövme fena benzetmiş.
Hayal: Of ya salak anobil yarın fena konuşucaz onunla.
Belis: Aynen öyle.
Belis: Şimdi kapatalım çünkü Asel'le vakit geçireceğim.
Hayal: Tamam aşko.
Olanları büyük şokla dinlerken bir yandan da korkmuştum ama bu düşünceleri bir kenara bırakıp olanları Kuzey'e anlattım tabiki anobilin ismini vermeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ (TEXTİNG)
Romance053*******: Pişt kız naber? Asel: İyidir kardeş sen? 053*******: Kardeş deme lazım olur. Asel: Ha?