16.Bölüm

5.4K 304 43
                                    


Gözlerimi yavaşça açtıktan sonra kafamın hala Talha'nın omzunda olduğunu hatırlayarak aniden kaldırdım.

Ona döndüğümde onun şuan 15. rüyasını gördüğünü anladım. Uyumasından istifade ederek hiçbir şey olmamış olmamış gibi kafamı cama yasladım ve bu şekilde biraz daha uyumaya karar verdim. 

Kafamı yasladıktan 5 dakika sonra telefonum titredi. 


 053*******: Kafanı cama yaslama!

 053*******: Acır.

Asel: Hoppala nerden gördün ya daha yeni koydum kafamı.

 053*******: Sürekli seni izliyorum Asel.

 053*******: Görmemek garip olurdu.

 053*******: Ayrıca bir daha kafanı o herifin omzuna koyma!

Asel: Hani kıskanç değildin sen?

 053*******: Kıskanmadım sadece o çocuğa güvenmiyorum kendini beğenmiş piçin teki.

Asel: Ooo Ooo Ooo bilinmeyene bak sen Talha'ya karşı amma da dolmuşuz.

 053*******: Eee evet biraz olur öyle şeyler.

Asel: ORUIGFAEOİRIGİERIPGERERUF.

 053*******: Asel 

Asel: Buyrun benim.

 053*******: Yastığımı sana veriyim mi?

 053*******: Daha rahat uyursun.

Asel: Burda yiaaaaaa demem gerekio ama ben "olur bilinmeyen teşekkür ederim." demeyi tercih edicem.

 053*******: Off Asel şurda bir dakika romantik an yaşatmıyorsun.

Asel: Napıyım bende böyleyim.

 053*******: Tamam. Neyse otobüsün en arkasına bırakıcam yastığı 5 dakika sonra ordan al.

Asel: Emredersiniz komutanım.

 053*******: ILFISUYGŞLKRSUIOPĞŞLJHGFXCV.

 053*******: Oyalama beni daha sevdiğim kıza kafası acımasın diye yastık vericem. 

Asel: KURDFGHJKLÖMHGREDCGHJ.

Asel: Hadi bayyy.

 053*******: Bay bayy.


Bu konuşmadan sonra içimi bir heyecan kapladı. Telefonun ekranından yansımamı gördüğümde gülümsüyordum. Nasıl olduğunu bilmesem de bilinmeyen beni sürekli gülümsetmeyi başarıyordu.

5 dakika sonra bilinmeyenin dediği gibi otobüsün en sonuna doğru ayağa kalktım. Beden hocacıcığımız yani Murat hoca bana soran gözlerle bakınca hocaya gülümseyerek "Bir arkadaşa bakıp çıkıcam hocam."dedim hoca kısa bir kahkaha attı. Ben bilinmeyenin yastığını görünce atlayarak aldım ve doğruca yerime geçtim.

Bir süre uyumak yerine yastığı inceledim bilinmeyeni ele verecek herhangi bir ipucu ama bulamadım. Uyumaya karar verdim ve yastığı cama kafamı da yastığa yaslayarak uyumaya çalıştım. Nedense bu yastığın bilinmeyene ait olduğunu bilmek içime huzur getirmişti bu duyguyla beraber kısa sürede uykuya daldım.

Maalesef uykum o kadar da uzun sürmedi bizim Hayal'in kulağımın dibinde "Geldiiiiik hadi kalk" demesiyle ona korkunç bakışlarımı yönlendirdim. O ise bana sadece gülümsedi.

Herkes aşağıya indiğinde bizimkilerin yanına gittim. Atlas bana valizimi uzattı. Herkes valizini aldığında odalarımıza geçtik dışarısı baya soğuktu yada bilinmeyen haklıydı karda kısa kollu giymemeliydim.

Bir odada ben, Belis ve Hayal kalıyorduk karşı odamızda da Atlas,Ayaz ve Kuzey kalıyordu. Hızlıca eşyalarımı yerleştirdikten sonra bizim erkekleri alıp dışarda yürüyüş yapmaya çıktık ve bir kaç fotoğraf çektikten sonra içeri girdik yürürken onlara bilinmeyenin yastık jestini anlattım. Bizimkiler bilinmeyeni baya sevdiklerinden bahsettiler ve onlarda yolda neler yaptığını anlattı. 

Tahmin ettiğim gibi Kuzey, Hayal, Belis ve Ayaz yerlerinden gayet memnundu. Yol boyunca yanındakilerle eğlenmişti. Zavallı Atlascığım da o şırfıntıdan çok çekmişti yolda. 

Odaya girdiğimizde saat 19.30'du yani yarım saat sonra yemeğe inecektik bu yüzden herkes biraz dinlenmek istedi ve telefonlarımızı alıp yataklarımıza geçtik herkesin yapacağı şeyi biliyorduk çektiğimiz fotoğrafları İnstagram'a atmak.




İKİZ (TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin