Uyuz.

Bölüm - 10

Film bittikten sonra herkes uyanınca kahvaltı yaptık. Bugün burda son günümüzdü ve güzel geçirmeyi düşünüyodum. Aslında bugünün planlamasını yapmıştım ve herkes koltuklarda otururken planımı onlara söyledim.

"Bugün burda son günümüz bu yüzden planlama yaptım ve söylüyorum. Önce iki saatliğine denize gidicez sonra akşam için güzel bir restoranta sonra buraya geri dönüp piknik malzemeleri alıcaz ve sahil kenarında piknik yapıcaz. Akşam olunca ateş yapar şarkı söyleriz ve eve geri döneriz." dedim ve herkes kafasını onaylar şekilde salladı. Herşey hazırdı ve arabalara binip sahile doğru ilerledik. Radyoda bilmediğim bi şarkıyı eşlik etmeye çalışırken herkes bana yan yan bakıyoru. Sessizce kıkırdadım ve arkama yaslanıp şarkıyı söylemeye devam ettim. 

*

Denizden dönmüştük çiftlik evine gittik herkes duş aldı ve çıktı. Cici bici kıyafetler giydik ve restoranta gittik. Brandon Emy'nin sandalyesini Alec'te Renee'nin sandalyesini çekti. Ben Justin'e tip tip bakarken oda bana tip tip bakmaya devam ediyordu. Tanrım ne kadar uyuz bir insansın sen Justin !. Sinirden gözlerimi devirdim. Sandalyemi kendim çektim ve oturdum. Yemekler geldi ve yemeğe başladık. Justin restoranttaki tüm bayanlardan bile daha narin yiyordu.Hah ! Gören masum çocuk sanacak resmen.

*

Bu gün bayağı yorulmuştuk. O yüzden piknik yapmaktan vaz geçtik bu nedenle akşam sahile çıkıp ateş yakıp gitar çalıp şarkı söyleyecektik. -ADMİNİNİZİN KURDUĞU CÜMLEYE KOP- 

*

Sonunda gelmiştik ! Yolda gelene kadar canımız çıktı resmen ! Ya hangi insan evladı arabanın benzini bittiğinde kızlara araba ittirir ! Birde bunun geri dönüşü varmış mış mış. Erkekler ateşi yaktıktan sonra yanımıza geldiler. Ateşin bir köşesinde daire şekilde oturmuştuk. Bir anda aklıma gitar geldi ve arabaların anahtarlarını istedim. 

"Justin arabanın anahtarını ver."

"Niye ? Ne yapacaksın ?"

"Sizi burda bırakıp kaçıcam."

"Ha-ha-ha çok komiksin Bels."

"Evet farkındayım. Her neyse anahtarı verde gitarı alıp geleyim."

"En iyisi bende geleyim. Şimdi sen bizi burada bırakırsın falan sana güven olmaz" Diyip sırıttı. Görmeyeceği şekilde arkamı dönerek gözlerimi devirdim. Arabanın yanına geldiğimde Justin'in arabayı açmasını bekledim ama inadına kendiside arabnın yanına gelince açtı. Arka koltuktan gitarı alacağım sırada beni arabanın içine itti ve kendide girince arabayı kilitledi. Ona şok olmuş bir ifadeyle bakarken konuşmaya başladı.

"Ne oldu Bels ? Yüzün kızardı ?" 

"Hi-hiç birşey."

"Evet yine kekeleme show başlamıştır" diyip ardından çok pis bir sırıtma yaptı. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum. 

"Ne alakası var be !" Diye çıkıştım aniden. 

"Sakin ol bağırma gereği neden duyduğunu anlayamıyorum."

"Bak kekelemiyorum ben tamam mı sana harşı birşey hissetmiyo-" sözümü dudaklarıyla kesti ve bende karşılık verdim. Aslında neden karşılık verdiğimi anlayamıyorum ama harika bir histi. Sonra dudaklarını dudaklarımdan ayırıp tekrar konuşmaya başladı.

"Ah Bels tabii ki bana karşı birşeyler hissediyorsun." dedi ve tekrar dudaklarıma yapıştı. Tanrım bu ne özgüven. Tamam haklıydı ona karşı birşeyler hissediyordum fakat bu nasıl bir şeydir ? Uyuzun ta kendisii.