Bölüm - 14

183 11 1
                                    

ŞİMDİDEN SÖYLİYİM EN EN EN UZUN BÖLÜMÜMÜ YAZICAM. :D OKUMAYA ÜŞENEBİLİRSİNİZ :D SAYGILARRR. :D

Müdürün "İçeri gel Jacob." demesiyle gözlerimi kapıya diktim ve kim olduğuna baktım. Bu oydu. Geçen gece tanıştığım kişi. Biz bir gecede dost olmuştuk ama cidden çok samimi ve iyi olduğu için. Ben kapıdan girene bakarken sınıftaki kızlarda 'Woow' sesi çıkıyordu. Jacob sınıfa göz gezdirdikten sonra gözleri gözlerimi buldu. Bana sırıttığında sınıftakilerin gözleride benim üzerimi buldu. 

"Jacob artık yeni sınıf arkadaşınız. Aranızda umarım bir sıkıntı olmaz." dedi ve gitti müdür. Benim yanım doluydu diye Steewe'nin yanına oturdu. Derste habire bir göz göze geliyorduk ve her seferinde ya gülüyor yada göz kırpıyordu.

*

Okul çıkışına geldiğimde Justin dediği gibi beni arabayla bekliyordu. Etrafında bir sürü kız toplanmış 'Acaba kimi almaya gelmiş' veya 'Çok yakışıklı' gibi gözlerle Justin'e bakıyordu ve bu beni rahatsız etmişti. Justin'e doğru yürürken arkadan bir ses geldi. 

"Bels. Bu gece toplanıyoruz. Seni almaya gelicem 8 de."

"Brandon zaten Justin çıkışta" diyip elimle arkamda duran Justini gösterdim.  

"Ahh tamam o zaman. Sana alnatır ve gidiyorum akşam görüşürüz." diyip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı. El sallayıp Justin'e döndüm. Etrafında toplanan kızları gözleriyle keserken beni görmedi bile. Derin bir nefes alıp Justin'e doğru yürümeye başladım. Etrafımdaki kızları iterek Justin'e ulaşmaya çalıştığımda 'O sana bakmaz. Bence gitme gereği bile duyma', ' Yazık. Kız fazla ümitli' diye sesler duydum etraftan. Aldırış etmeden Justin'in yanına gittim. Beni gördüğünde güldü ve elindeki telefonu cebine sıkıştırdı. Bir elini belime koydu ve beni kendine çekerek konuşmaya başladı. 

"Selam bebeğim." Bunu dedikten sonra etraftaki tüm gözler bizdeydi. 

"Selam. Gelmezsin diye ummuştum." 

"Yeni ortamlara girmeye bayılırım" dedi ve arkadaki kızları gözleriyle işaret etti. Bunu bunu dedikten sonra gözlerimi devirdim. Tam arkamı dönüp gideceğim sırada bileğimden tuttu. Ahh yeter ama. Ne bu böyle tüm herkeste bilekten yakalama hastalığı. Cidden biri daha yaparsa yüzüne yumruk atabilirim.  Beni kendine döndürdü ve sarıldı. Böyle uzun süre kalabilirdim. Ardından kulağıma fısıldadı.

"Burdaki hiç bir kız umurumda değil Bell." 

"Ahh tabi burdakiler senin tipin değil dimi." dedim ve kucağından ayrılarak yürümeye başladım.

"BELLA ŞU ARABAYA BİN VE TEKRARLATMA." diye arkamdan bağırdığında herkes Justin'e daha dikkatli baktı. Arabaya doğru yürüdüm ve kapıyı açıp içeri bindim. Justin'de binlidinde arabayı çalıştırdı. Artık gidiyorduk. 

"Arabaya daha fazla rezillik çıkarma diye bindim." dedim ama karşılık vermeden öylece önüne bakıyordu. Elleri direksiyonu daha sert tutmaya başlamıştı. Yutkunarak konuşmaya başladım.

"Ben birşey mi yaptım ?"

"HAHAHA" diye bağırarak güldüğünde açıkçası korkmuştum.

"O çocuğun orda ne işi vardı ?" dediğinde gözlerimi açarak konuşmayı devam ettirdim.

"Hangi çocuk ?" 

"BELLA DÜN GECE SAHİLDE TANIŞTIĞIN ÇOCUK !" 

"O-o şe-şey."

"O NEY BELLA ! SEN Mİ ÇAĞIRDIN !" 

"Bak sakin ol arabayı kenara çeker misin. Bu şekilde seninle konuşamam" 

Uyuz.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin