Bölüm - 11

191 13 0
                                    

"Ne var ? Ne bakıyorsunuz ?." Diye konuştum sakin bir ses tonuyla. Odadaki herkes bana soru sormuşcasına bakıyordu. Brandon konuşmaya başladı

"İyide Bels 23:00 gibi gitmeyi düşünüyorduk biz."

"Beni bağlamaz Brandon. Gitmek istiyorum." Diye sakince konuşmaya devam ettim. Justin ayağı kalkıp yanıma geldi ve beni bileğimden tutup mutfağa çekti. Sonrada konuşmaya başladı.

"Derdin ne ? Dünden beri iyi değilsin. Birşey var sende. Dün ben odadan çıkmadan önce normaldin. Hey hey hey bir dakika... Amy ile aranda birşey mi oldu. Hem o yanağındakı çizikler ne böyle.  Söyle sana birşey mi yaptı." Soru üstüne soru soruyordu. Kafam allab bullak olmuş onu dinlemeye devam ederken son anda sustu. Benden bir yanıt istediği belliydi. Ben boş gözlerle Justin'e bakmaya devam ederken tekrar konuştu.

"Peki ya söylersin yada ben şimdi Amy'nin yanına giderim." Dedi ve konuşmaya başladım.

"Yok. Yok bişey.  Yanağımı sabah uyanınca yanlışlıkla çizdim. Sadece sıkıldım o yüzden gitmek istiyorum." Dedim. Justin bana anlamsız gözlerle bakmaya devam ediyordu. Tam o sırada Brandon bağırdı.

"Amy ! Ben hazırım seni bekliyorum." Tam geliyorum diyecekken Justin konuştu

"Brandon gerek yok gitmiyor bir yere."

Justin'e sinirli gözlerle baktım. Sinirden omuzlarına vuruyordum fakat acıyan tek şey benim ellerdimdi. Tabi bay kas yığınının canı neden yansın ki. Yorulmaya başladığımda kollarımı yavaşça aşağı indirdim. Kollarımı indirince Justin kollarını bana sardı ve sarıldı. Kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Bels. Neden böyle yapıyorsun hiç bir fikrim yok fakat cidden sinir olmaya başladım. Elbet bi gün öğrenicem." Dediğinde hemen laf yapıştırdım.

"Hayal kırıklığının tadını çıkar Justin."

"Hayal kırıklını sevmem bayan Bell." Dedi ve benden ayrıldı. Ne yani ona 'Justin seni seviyorum ama Amy seni elimden almaya çalışıyor.  Amy seni elde edebileceğini sanıyo ve evet yüzümü Amy çizdi' mi diyecektim.  O bile buna inanmazdı. Yanımdan ayrılıp salona geçti. Tam bende gidecektim ki karşımda Amy belirdi.

"Dün uyanıktın biliyorum. Dediklerimin hepsi doğru." Amy konuşmaya devam ederken kapıda Justin belirdi. Tam Amy'e kaş göz işareti yazacaktım ki Justin elini dudağına götürüp sus işareti yaptı.

"Justin'den vaz geçmeyeceğim. Ve evet onu sana kaptırmayacım. Yüzünü ne güzel çizmişim böyle. " Justin son cümleyi duyana kadar iyiydi fakat son cümleden sonra..
-JUSTİN'İN AĞZINDAN-

Son cümleyi duyduktan sonra feleğim şaştı. Asla bir kıza vurmayan ben az önce Amy'nin boğazından tutup duvara yapıştırdım. zar zor nefes almaya çalışıyordu. Sinirle konuşmaya başladım.

"SEN BELLA'NIN YANAĞINI CİZDİN DEMEK. BAK AMY BİR DAHA BÖYLE BİRŞEY OLURSA SENİ MAHVEDERİM. KIZ OLMAN UMURUMDA DEĞİL!." Diye bağırdım. Amy kafasını sallamaya çalıştı ama boğazını cidden çok fazla sıkıyordum. Bels bırakmam için yalvariyordu ve ellerimi geri çekmeye çalışıyordu. Sonunda bıraktım. Bırakmamla beraber Amy dizlerinin üstüne düştü. Boğazında parmak izlerim çıkmıştı. En sonunda Bell'in omzuna kolumu attım ve salona doğru yürümeye başladım.
-İSABELLA'NIN AĞZINDAN-

Biz salona geçtikten sonra Amy'de gelir diye düşünüyordum ama neredeyse 1 saat sonra gelmişti.  Boynundaki izeri kapatmak için birşeyler yapmıştı herhalde. Justin'i ilk defa böyle görmüştüm.  Amy yerine bir erkek olsaydı onu öldürür diye korktum açıkçası. Koltukta otururken yanıma Alec geldi.

"Kötü gözüküyorsun. Bir sorunmu var Bell ?"

"Yoo. Yok iyiyim teşekkürler."

"Birşey anlatmak istersen dinlerim."

"Pekala." Dediğimde gülümseyerek yanımdan gitti. Justin koltuğa oturdu ve kolunu omzuma attı.  Herhalde bugün Justin'in kafasına birşey düştü.

*
-JUSTİN'İN AĞZINDAN-

Bella gerçekten saf bir kız. Veya benim bildiğim yanı böyle. Ona değer veriyordum. O varken kendimi gerçekten yaşıyormuşum gibi gissediyorum. Beni mutlu ediyor. Onu sonir etmeye açıkçası bayılıyorum. Bu gece eve dönemden önce ona bir süpriz yapacaktım.

*

Saat 21:40'tı sahile inip kumlara oturduk. Bugün sahilde birkaç kişi daha vardı.  Bella tam yanımda oturuyordu. Gözlerine baktığım zaman kendi gözlerini kaçırıp başka yöne bakıyordu.  Onun bu hallerini seviyordum.

*

Gitarı kılıfından çıkartıp şarkı söylemeye başladım. Şarkıyı söylerken özellikle Bella'nın gözlerine bakıyordum.
-OLLG SÖYLÜYOR-

"İsabella benimle s-" lafımı bitiremeden cırtlak bir ses duydum.

"JUSİİİİĞĞĞĢNNNNN" bu sesi ne zaman duysam ismimden soğurum.

"Merhaba Nina."

Daha ben ayağı kalkmadan kollarını boynuma doladı. Bu sırada dengemi kaybedip sırt üstü kumlara yapıştım. Nina'da tam üstümde uzanır bir pozisyondaydı. Bella bir hışımla yanımızdan kalktı ve kayalara doğru ilerlemeye başladı. Nina'yı üstümden atıp Bella'nın peşinden gittim.

"Hey ! Bella !." Dediğimde arkasını döndü.  Tam konuşacağım sırada dudaklarımda bir dudak daha hissettim. Bu dudaklar...
Admin yine heyecanlı bir yerde birakirr saygilarr :D multimedya Justin ve biricik asansör :3

Uyuz.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin