Fuck Frıend ✴ Jikook

♣️Sır

Şaşkınca Jimin'e bakıyordum.

Yüzündeki alayı ve ukalalağı aradım. O ciddiydi.

Kaçmak mı istiyordu? Benimle?

''Jimin oppa! Jungkook! Kahvaltı hazır!''

Jimin, Lisa'nın sesi ile geri çekildi. ''Tanrım, bu kız çok gıcık.''

''O senin kız kardeşin Chim.''

Omuz silkti. ''Kesin bir şey yok.''

Kapıya doğru yöneldiğinde arkasından ilerledim.

''Hey!'' dedim koridordayken.

''Hm?'' diye karşılık verdi Jimin.

''Sen odada şeyde...ciddi miydin?''

Hemen cevap vermedi. Öylece koridorda yürüyüp, merdivenlerin, başına geldiğimizde konuştu.

''Evet.''

''Yani sen-''

''Daha sonra konuşalım Kook. Lisa burada.''

Ardından aşağı yöneldi. Hemen arkasında peşinden gidiyordum. O kadar çok istiyordum ki her şeyi ardımızda bırakıp kaçmayı. Bir kez olsun sadece kendimizi düşünmeyi. O kadar çok istiyordum ki...yalnız ikimizin olmasını.

Bunu Jimin'in de benim kadar isteyip istemediğini merak ediyordum. Ciddi olduğunu söylemişti. Eğer öyleyse...bu cidden gidebileceğimiz anlamına geliyordu.

Jimin aşağı yemek masasına yöneldi. Onun neden daha önce buraya getirmemiştim?
Onu bu evde düzmek daha zevkli olurdu.

Jeon, seks dışında bir şey söylemeyi öğrenmelisin.

''Jungkook?'' Lisa'nın sesi ile seksi düşüncelerimden sıyrılıp yemek masasına yöneldim.

İki kardeş(!) birbirlerine öfke ile bakıyordu.

Fincanıma çay koyarken gerginliği azaltmak amacı ile ''Bugün...'' diye mırıldandım. ''...İrene'e gideceğiz değil mi Jimin?''

İkiside beni umursamadı.

Jimin olabilecek en umursamaz sesle cevap verdi. ''Evet, evet.'' Lisa'ya döndü. ''Eee, Lili...'' bildiğim kadarı ile Lili onların Lisa'ya küçükken taktığı bir isimdi.

Lisa takma ismini duyduğunda neşeyle Jimin'e baktı.

Jimin devam etti; ''...şu dna testini ne zaman yaptırıyorsun?''

Lisa'nın gülümesemesi soldu, gözündeki pırıltılar söndü. ''Bu Pazar...''diye mırıldandı. ''...sonuçlar çıkacak oppa.'' Lisa duraksadı. ''Ama abi, geçmişinizin neredeyse tamamını bilmem, ve sizin kız kardeşinize benzemem bile seni inandırmamışsa bir kağıt parçasının da inandıracağını sanmam.''

Jimin gülümsedi. ''İnanmak değilde...kabullenmek diyelim. Veya istememek...''

Lisa kaşlarını çattı. Yine başlıyoruz.