♣Kandırma

2.4K 209 108
                                    

Jimin ile İrene'in odasına girdiğimizde İrene eşyalarını topluyordu. Bu akşam taburcu olacaktı.

Jimin bana bakmıyordu. Neredeyse yol boyunca konuşmamıştı benimle. Odaya girdiğimizde bile kapı pervazında beklemiş, içeri girmemişti.

''İrene...'' diye mırıldanarak beni fark etmesini sağladım.

İrkilerek arkasına döndü. Önce bana sonra kapıda duran Jimin'e baktı. Ardından tekrar bana döndü. ''Hoşgeldiniz Bay Jeon, Jimin.''

Jimin hafifçe gülümsedi.

''Seninle..'' dedim başta. ''...özel konuşmak isterim İrene.''

Elindeki tişörtü katlayıp çantasına attı. Yatağa oturdu.

''Tabii Bay Jeon. Oturun.''

Jimin'e döndüm. ''Send gelsene Jimin.''

Bana bol gözlerle bakıp başını salladı. İrene'e gülümseyip kapıyı kapattı.

Artık İrene ile yalnızdık. İrene'in karşısında ki yeşil renkli ikili koltuğa oturdum.

''Ne konuşacaksınız Bay Jeon?''

Ona merhametle bakıp konuştum. ''İrene...neden kandırdın bizi?''

Mavi irsleri önce şaşkınlık, sonra korkuyla açıldı. ''Ne demek istiyorsunuz?''

''Uyuşturucu kullandığını biliyorum. Sana neden kullandın demeyeceğim. Yalnızca neden söylemeyip, bizi suçladın?''

Başını eğdi. Simsiyah saçları yüzünü örttü.

''Ben...''fısıltı şeklinde çıkmıştı sesi. ''B-ben, ailemin öğrenmesini göze alamazdım ve...polisin uyuşturucu kullandığım için beni tutuklamasından korktum.''

''Ondan bahsetmiyorum İrene.''

Merakla yüzüme baktı.

''Ben, bize neden vicdan azabı çektirdiğini merak ediyorum. Niye yaptın? Niye bunca zaman bize vicdan azabı çektirdin? Jimin'e, bana, Kim Namjoon'a bile...Jimin'e o kadar ağır geldi ki bu yük, intihar etmeyi bile düşündü. Haberin var mı?''

Sakince konuşmuştum. Hatta o kadar sakin çıkmıştı ki, ürkütücü gelmişti.

''B-ben...kimseye söylememenin daha iyi olacağını düşündüm. Ama yemin ederim, eğer bana bir şey olursa Jimin'e söylemesi gerektiğini doktora söyledim.''

Başımı salladım. ''İrene...bu yanlış. Sana çarpan araba şoförü ceza aldı. Seni komaya soktuğu için. O adama yazık değil mi İrene?''

Cevap vermedi. Verecek bir cevabı olduğunu da sanmıyordum.

''İrene...'' dedim yeniden. ''Senden istediğim şey; bu uyuşturucu olayını polise ve ailene anlatman.''

''Olmaz!'' diye bağırdı bir anda. ''Polise diyemem. Beni tutuklarlar. Ailemse...artık beni evlat olarak görmezler bir daha.''

''Bir; polisler uyuşturucu kullananları değil, satanları tutuklarlar. İki; ailenin sen komadayken ne kadar üzüldüklerini gördüm. Onlar senden kolayca vazgeçmezler. Aksine tadavinde sana destek olurlar.''

İrene rahatsızca kıpırdandı. Bir süre parmakları ile oynadıktan sonra, gözlerimizi birleştirdi.

''B-ben emin değilim, Bay Jeon.''

''İrene...'' dedim yine. ''İzninle sana yardım etmek istiyorum.''

''N-ne konuda?''

''Tedavi konusunda. İznin olursa tadavi masraflarını ben karşılamak istiyorum''

Fuck Frıend ✴ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin