Fuck Frıend ✴ Jikook

♣Ortaklık

Jungkook sabah Jimin'den erken uyanmıştı.

Düşünceli bir tavırla miniğini izlerken kalbinin bu kadar hızlı atmasına hayran kalmıştı.

Ne ara Jimin'e bu kadar kapılmıştı? Ne ara bu kadar delicesine ona bağımlı olmuştu?

En başından onun özel olduğunun farkındaydı. Tanıştıkları an, onu havuzdan çıkardığı zaman anlamıştı onun özel olduğunu.

Jungkook Jimin'e aşık olarak hayatının en büyük adımını atmıştı.

Onu bu denli duygusuzca neredeyse her gece yıllarca en sert şekilde becermişti.

Jimin'in minik kalbi yinede onun için atmaya devam etmişti.

Jungkook hayrandı ona. Bu kadar güçlü olmasına.

Bu yüzden Jimin için elinden ne geliyorsa yapacak, kalan hayatını onun mutluluğu için harcayacaktı.

Jungkook burukça gülümseyip minik bedenin çıplak omuzuna öpücük kondurdu.

Burnunu çıplak omza sürterek mırıldandı genç adam.

''Jimin~ uyan artık bebeğim.''

Sarışın beden önce derin bir nefes aldı, ardından homurdanarak kıpırdandı. Jungkook bunun üzerine yeniden seslendi.

''Jiminie'm~. Kalk hadi artık.''

Jimin istemsizce gözlerini açtı.

Jungkook'un tavşan dişleri ile karşılaştığında, pes ederek tamamen ayıldı.

''Bana karşı koyamıyorsun değil mi?''

Minik beden uyku sersemi haliyle başını salladı.

''Jimin-ssi?''

Mırıldanarak dinlediğini belirtti sarışın beden.

''Çok güzelsin.''

Jungkook fısıltısının ardından sarışın bedenin köprücük kemiğine öpücük kondurdu.

''Yapma Kook. Huylanıyorum.''

Jungkook kıkırdadı. ''Aç mısın Jimin-ssi?''

Jimin çocuksu bir edayla başını salladı.

''Sana kendi ellerimle kahvaltı hazırlayacağım bebeğim.''

~~~

''Nereye Jungkook?''

Jungkook yatak odasından çıktığında üstüne giydiği şık kıyafetleri görünce kaşlarını çatmıştı Jimin.

''Lisa'nın babası ile konuşacağım?''

''Ne konuşacaksın?''

Jungkook koltuktaki sevgilisinin yanındaki yerini aldı.

''Sana dün söyledim ya. Babamla bir anlaşma yaptık, Lisa'nın babasına ortaklık teklif edeceğim.''

''Ne ortaklığı?''

''Bizim şirketlere ortak olmasını isteyeceğim. Lisa da babasına bunu istediğini söyleyecek.''

Jimin yüzünü buruşturdu. ''Üvey babası.''

Jungkook kahkaha attı. ''Kardeşini de sahiplenirmiş. Bıcırık seni.'' dedi sevgilisinin burnunu sıkarken.

''O ne demek be?''

Kahve saçlı yeniden dolaşacağı sırada Jimin ayağa fırladı.

''Hey! Nereye?''