Hayattan umudumu kesmişken bir el beni yukarı kaldırdı ve havuzun başına bıraktı.Gözlerimi hafifçe araladığımda başımda Bulut duruyordu.Güç çıkan sesimle:
''Özür dilerim.''
'' Özüre gerek yok, şimdi dinlenmelisin.''
''Bulut''
''Yine ne var?''
''Teşekkür ederim.'' Kemal Bey koşarak geldi.
''Ne oldu sana böyle?''
''Endişelenmenize gerek yok ben iyiyim.'' Islak kıyafetimle koşarak odama gittim. Dolabımdan giyinmek üzere askılı yeşil elbisemi seçtim.Elbisemi giyindikten sonra saçımı kurutmak üzere banyoya girdim.Kuruttuktan sonra zar zor şekil verebildim.Bunlar baya vaktimi almıştı.Aşağı inip Rüzgarın yanına gittim.
''İyi misin Rüzgarcığım?''
''İyiyim, bu akşam abimin doğum günü onun için evi süsleyelim mi?''
''Tabi harika fikir. Abinin arkadaşlarını da çağırırız hem.''
Balonları şişirip duvarlara süsler astık.Pasta sipariş ettik.Havuzun başına masalar koyduk.Rüzgar resimler yaptı.Her şeyi tamamladıktan sonra Rüzgarı üstünü değişmesi için yukarı gönderdim.O sırada Kemal Bey geldi.
''Ev çok güzel gözüküyor.Bulut bunu çok beğenecek.Rüzgar nerede?''
''Üstünü giyinmek için yukarı çıktı.''
''Sen ne giyeceksin?''
''Şey...ben katılmasam daha iyi.''
''Öyle şey olmaz. Benimle gel.''Kemal Beyi takip etmeye başladım. En üst kattaki bir odaya girdik. Odada birkaç dolap vardı.Dolaplardan birini açtı ve siyah uzun bir elbise çıkardı.
''Bu sana çok yakışacak.''
''Size çok teşekkür ederim.''
''Hadi hemen giyin.'' Kemal Bey odadan çıktıktan sonra elbiseye tekrar bakıp istemsizce gülümsedim.Aynanın karşısına geçtiğimde farklı bir kıza bakıyor gibiydim.Saçım hafif dalgalı olduğundan şekil vermem çok zor olmadı.Her şeyimi kontrol etmek için tekrar aynaya geçtim.İlk defa kendimi bu kadar bakımlı görüyordum.Fazla oyalandığımı fark ederek aşağı indim.Rüzgar aşağıda üstünü giyinmiş beni bekliyordu.Beni görünce:
''Görkem abla çok güzel olmuşsun.''
''Sen de çok yakışıklı olmuşsun.'' Bahçeye geçtiğimizde Bulut'un arkadaşları yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Hepsi tamamlanıca Bulutu beklemeye başladık.Sonunda kapı açıldı, hizmetçiler Bulutu bahçeye yönlendirdi.Bulutu görünce hepimiz ''İyiki doğdun Bulut'' diye bağırdık. Bulut beni görünce şaşırdı.Hızla bana doğru yaklaştı.Kolumdan tuttu.Herkes meraklı gözlerle bize bakıyordu.
''Bulut ne yapıyorsun ya bırak kolumu!'' Bahçenin kenarına çekti.
''O elbiseyi nereden aldın!''
''Kemal Bey verdi.''
''O elbiseyi hemen çıkaracaksın!'' Öfkesinden yüzü kıpkırmızı olmuştu.
''Saçmalama!''
''Sana dediğimi yap! O elbiseyi giyemezsin.'' Koşarak odama gittim.Elbiseyi sinirle çıkardım.Yüzümdeki rahatsız edici akan makyajımı çıkardım.Elbiseyi alıp Bulutun odasının önüne bıraktım. Pencereye baktığımda Bulutun arkadaşları hala arka bahçedeydi.Ön bahçeye çıkmayı tercih ettim.Ön bahçedeki banklardan birine oturdum.Aklıma ev arkadaşım Sıla geldi.Acaba şimdi ne yapıyordu? Telefonumu elime aldım ve aramaya başladım.Çok geçmeden açtı.Kısık sesimle:
''Sıla ne yapıyorsun?''
''İyiyim canım,sesin iyi gelmiyor, iyi misin?''
''Merak etme, iyiyim.Asıl sen nasılsın?''
''Görkemciğim kusura bakma kapatmam lazım.''
''Peki görüşürüz.'' Telefonumu masaya bıraktıktan sonra gittikçe gözlerim kapanmaya başladı.Yavaşca banka uzandım ve kendimi uykuya teslim ettim.