''Sen ne dediğinin farkında mısın?''
''Benimde şimdi aklıma geldi.''
''Yine de geleceksin.''
''Bulut saçmalama.''
''Asıl saçmalayan senisin!''
''Gelmek zorunda değilim.''
''Söz verdin.''
''Hayır söz vermedim.''
''Laf ağızdan bir defa çıkar.Şimdi gidiyoruz.'' Elimden çekti ve sürüklemeye başladı.
''Bulut son anda işi falan çıktı desen?''
''Yine saçmalıyorsun.''
''Peki.'' dedim.Arda ve Gökçen hala orda oturuyorlardı. Yanlarına vardığımızda.
''Bir problem yoktur umarım,''dedi.Arda
''Yok merak etmeyin.'' dedi.Bulut.Ona göre bir şey yoktu tabi.Bense kendi tedirginliğimle savaşıyordum.Stresten tırnaklarımı yiyecek seviyeye gelmiştim.
''Uçağa geçelim artık.'' Bunu duymam kalp atışımı on kat daha hızlandırmıştı.Yavaşca kalktık ve uçağa doğru yürümeye başladık. Hava yağmurluydu.Bugünden itibaren yağmurdan nefret etmeye başlayacaktım heralde. Bulutun elimi tutması daha gergin olmama neden oluyordu. Uçağa bindiğimizde Bulut valizleri yukarı korken:
''Sen geçsene.'' dedi.
''Sen geç.'' dedim, can kenarına oturamazdım. Bulut valizleri koyduktan sonra koltuğa geçti.Ardından ben oturdum.Bana sert bakışlar atmaya başladı.
''Ne öyle bakıyorsun?''
''Fazla abartıyorsun.''
''Hayır abartmıyorum.''
Konuşmaya noktayı koyduktan sonra önümüzde oturan Arda ve Gökçen dikkatimi çekti, gerçekten uyumlu görünüyorlardı.Birlikte bir kataloğu inceliyorlardı.Başımı koltuğa yasladım ve uyumaya çalıştım.Tam uykuya dalacağım anda sarsılmaya başladım.
''Bulut ne oluyor?''
''Uçak kalkıyor.''
''Bulut ben çok kötüyüm.''
''Merak etme birazdan geçer.''
''Gerçekten bu mu yani?''
''Ne bu mu?''
''Teselli etme şeklin.''
Kulağına kulaklığı takmış şarkı dinliyordu.Bense adeta can çekişiyordum.Mide bulantım vardı. Üzerine sürekli terliyordum.Hostes geçerken Bulut hostese göz kırptı.Hostes hiç oralı olmadı. Bunun üzerine gülmeye başladım.Bulut bozuldu. Arkasını bana dönerek müzik dinlemeye devam etti. Başımı tekrar koltuğa yasladım.Gözlerimi kapatıp stresimi azaltmaya çalıştım.
''Görkem, Görkem!'' bir el beni dürtüyordu.Gözlerimi hafifce araladığımda karşımda Bulut vardı.
''Nihayet.''dedi.
''Geldik mi?''
''Evet.''dedi. Doğrusu çok zorlanmadan gelmiştim.Belki de psikolojik olarak yükseklik korkum olduğunu zannediyordum. Uçaktan indiğimizde ılık rüzgar vardı.Çok hoş bir havaya sahipti.İki hafta önce Parise gideceksin deseler güler geçerdim.Hayat karşıma hep süprizler çıkarırdı, bu da onlardan biriydi. Siyah lümuzini andıran bir araba karşıda duruyordu.
''Bu arabaya mı bineceğiz?''
''Evet bu araba gideceğimiz otele ait.''
''Arabası böyleyse oteli düşünemiyorum.''