G.10

881 41 29
                                    

İyi okumalar :))

Kişiliklerimiz her geçen gün değişiyor muydu sanki. Takıldığımız çevre değiştikçe daha da değişir olmuştum.
Bazen kendimi depresyonda gibi hisseder ölüyordum bazen kahkalara gülesim geliyordu nedensizce , kendimi psikopat bı dengesizlik içinde bulmuştum bu ergenlik miydi yoksa başka bişey miydi? Bunu bize zaman gösterecekti.

Yatakta uzanmış yatıyordum yine ve yine hayatımın devamında ne olacaktı ki. Kim bilirdi , belki daha çok uzun bı yolumuz vardı nerden bilebilirdik. Mafya yemeğinden bir kaç gün geçmişti Ali abiyle aramız daha da iyi olmuştu. Baya baba kız gibiydik. Cana yakın biriydi . Dışardan onun için söylenen acımasız gibi sözleri duymuştum. Ali abinin bı oğlu olduğunu öğrenmiştim arada onunla telefonda konuşuyordu. Mafya işlerinde de bana yardımı büyüktü yani işte.

Hazırlandım kahvaltı filan derken okula gelmiş sınıfta oturuyorduk. Ders başlayalı yarım saat filan oluyordu. Sınıfa biri girmesiyle oraya baktı herkes bende dahil. Dersin sonuna doğru kim gelirdi ki. Sınıfa kim girse beğenirsiniz ..... Karanlık. Dur tahmin edeyim yeni öğrenci o . Sınıfa girdi , hocayı hiç tınlamadan boş bı yere oturdu yanında da dün ki kız vardı bu kız ya kardeşiydi yada sevgilisiydi. Ama tatlı duruyorlardı. Hoca onları tınlamayıp derse geri döndü. Hoca bu tür ergen gruplarıyla uğraşmaktan alışmıştı ne yapıcak lise burası dndndnd.

Zil çalmıştı. Anka yanıma gelip kaş göz hareketleriyle Karanlık'ı işaret ediyordu. Hmmm anladım hem o kıza hemde onun burada neden olduğunu soruyor gibiydi . Omuz silktim. Kantinden aşağı iniyordum ki gerçek anlamda bi duvara çarptım kafamı telefondan kaldırıp duvarıma baktım. Şaka yapmıyorum gerçekten duvar. Ayağa kalkıp duvara baş selamı verip merdivenlerden inmeye devam ettim.  Kantin sırasına girdim. Kantinden zeytinli poğaça ve limonata aldım. Tost çok sevmezdim , meyve suyu da  çok tercih etmezdim , çay çok sıcak , limonata da sıcak havada iyi giderdi. Birazcık hatta fazlasıyla eleştirici bı insandım ruh halime göre. Kantin o kadar doluyken tek bı sıranın boş olması şaşırtmamıştı çünkü bu okulun da bad boyları vardı her okulun olduğu gibi. Kendilerini havalı sanarlar , biraz dövüşmeyi bilirler ve de yakışıklılardır. O masaya oturdum. Takıntım vardı ama ne yapayım kurallar yıkılmak içindir diye tam olsrak düşünmesem de bu sözü seviyordum. Kantinde çoğu kişi bana bakıyordu. Bazıları ise takmadılar bu demek ki bu ilk kez olmuyordu başka birileri de buraya oturmaya çalışmış ama sonra büyük ihtimalle dövülmüştü. Ne klişe ama 😊😊😊 .

Masaya doğru gelenlerin olduğunu görünce aldıklarımı bitirdiğimi fark ettim. Masanın önünde duran kişiye baktım.

Çocuk: Bu masaya oturmak yasak . Benimle geliyorsun" dedi.
Bı kahkaha bastım.

Ben: Tamam geliyorum " dedim. Önden gitmeye başladım ama nereye gittiğimizi bilmeden bı yere gidiyorduk ve bende önden çok biliyormuş gibi ilerliyordum . Çocuk bir kaç saniye şaşırdı ama sonra önümden ilerleyip okuldan çıktık . Beni depo gibi bı yere getirmişti. Depodan çıktı bende çıkmaya filan yeltenmedim . Ne olucaktı ki sanki eğer bu kadar kendimden emin şekilde buraya geliyprsam olacakları düşünmek lazımdı ve de buraya boşuna gelmiş olmak istemiyordum. Depoyu inceledim. Depo klasik bı depoydu. Koltuğu olduğunu görünce koltuğa oturdum. Deponun kapısı bir kaç dakika içinde açıldı. İçerisi karanlık olduğu için kapının açık olduğu kadar içeriye giren güneş ışıkları giriyordu ve bu benim o kişiyi görmemi engelliyordu. Işıklar bı anda yandı şimdi diceniz sen nasıl orda koltuk olduğunu biliyordun yada gördün daha adamı göremiyon diye ama telefonumun flaşından görebildiğimle yetindim.

Işıklar açıldığında karşımda ki kişiyi tanımamıştım ama tanıdık geliyordu. Yanıma doğru geldi hatta dibimde duruyordu . Ona bakmaya üşeniyordum ne yapayım. Zaten uykumda gelmişti. Hala ve hala beklemeye devam ediyordu ya bare otur kardeşim yani böyle olmaz ki.

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin