13.Bölüm KİMLİK

318 27 81
                                    

Yine ben geldim arkadaşlarım. Desteklerinizi bekliyorum 🖤

Bu bölümü shipartyy ve xz_Nisa_xz ya hediye etmek istiyorum ikisi de kitaplarında beni destekledikleri için minnettarım aşşağıya bırakacağım şarkı hem ikisi hem tüm okuyucularıma hediye olsun sizleri seviyorum 🖤

The neighbourhood- Compass 🎶

Jungkook bu sefer dikkatli olmalıydı. Ve taenin üvey kardeşini öğrenmeliydi. Bunun başka yolu yoktu. Körü körüne öleceklerdi. Bir şekilde o çocuğu bulup namjoondan ve taeden korumalıydı. Aklı almıyordu. Nasıl olurdu da insan kendi kardeşini denek olarak kullanırdı. Tae resmen kardeşini ölüme itmişti bile bile. Jungkook elini sıkıntıyla anlına koydu. Çalan kapı ve içeri giren yeonjunla gülümsedi. Yeonjun gülerek içeri girdi. "Bir şeye ihtiyacın var mı hyu- profesör." jungkook gülerek "Evet var geç otur." yeonjun sandalyelerden birine oturdu. "Öncelikle çok teşekkür ederim yeonjun. Kimse böyle bir şey yapmazdı. Yakalansaydın meslek hayatının biteceğini bildiğin halde bana jimini getirdin." yeonjun jungkooka dönerek samimi gülümser. "Senin benim için yaptığın şeylerin yanında bir hiç." jungkook gülümser. "Sana bir kağıt versem onu jimine verebilir misin?" yeonjun duyduğu şeyle ciddi bir hal alırken "Veririm de jimin vereceğin şeyi okuduktan sonra kimse bulmasın diye yok etmesi gerek ama ben ona söylerim sıkıntı yok." jungkook duydukları ile güler. Hemen bir not kağıdı ve kalem alır. Aklında olanları hızlıca kağıda geçirir. Kağıdı yeonjuna verir. Yeonjun vakit kaybetmeden jungkookla vedalaşır.

Jimin'den

Herkes direncini kaybetmişti. Woo bin öldükten sonra kimse artık burdan çıkabileceğini sanmıyordu. Jimin insanları ikna etmeye çalışsada kimse inanmıyordu artık. Jimin boş boş duvara bakarken düşündüğü tek şey bu yolun nereye gideceğiydi. Deney odasının açılan kapısıyla hepimiz o tarafa döndük. İçeri yeonjun girince herkesin yüzü gülmeye başladı. İnsanlar jungkookla yeonjunun iyi niyetini anlamışlardı. Jimin yeonjunu izlerken ilk young amcanın yanına gitti yeonjun. Halini hatrını sorup bir sıkıntısı var mı? diye baktı. Sonra annayı kontrol etti yeonjun. Karnındaki 4 aylık olan bebeğe çok üzülüyordu. Sonra diğer denekleri kontrol edip buraya gelme amacı olan jiminin yanına oturdu. Jimin Yeonjuna dönüp içten gülümsedi. "Nasılsın?" yeonjunun gülerek söylediği bu soruya cevabı "Herkes nasılsa öyleyim." oldu. Yeonjunun suratı düşsede cebinden jungkookun verdiği kağıdı çıkardı. "Bunu profesör jeon verdi. Sen okuduktan sonra yok edeceğim." dedi elindeki kağıdı jimine uzatırken jimin kağıdı alıp okumaya başladı.

'Sevgilim, senden bir isteğim olacak. Lütfen orda deneklere dikkat et. Deneklerin arasında taenin kardeşi var. Ve zarar görebilir. Seni seviyorum sevgilim.'

Jiminin okuduğu satırlarla boğazı düğümlenirken yaşlar süzüldü yanaklarından. Boğazına acı veren hissi yok etmek için yutkundu ama bir işe yaramadı. Yeonjun endişeli jimine bakarken jimin kafasını kaldırıp yaşlı gözlerle kağıdı uzattı ve "K-kağıdı yok et kimse görmesin." yeonjun jimine üzülsede bir şey demedi. Kağıdı alarak çıktı. Jimin ağlayarak bacaklarını kendine çekti. Kollarını bacaklarına sardı. Yüzünü bacaklarına gömerken ağlayarak mırıldandı. "Ne güzel kalbin var senin. Tae gibi bir pisliğin kardeşi olsam bile taenin yaptıklarının bedelini benden çıkarmıyıp beni korumaya çalışıyorsun. Peki ya bunu öğrendiğinde de sevecek misin beni jungkook. Lütfen sev çok ihtiyacım var senin sevgine."

Jungkook 'dan

Jungkook bu sefer çok dikkatli olmalıydı. Eğer bir kere daha yakalanırsa işi biterdi. Ama öğrenmeliydi. Taenin kardeşinin kim olduğunu öğrenmeliydi ki ona göre koruyabilmeliydi. Yoksa ya namjoon ya tae öldürecekti onu. Jungkook sandalyesinden kalktı. Taenin toplantıda olduğunu biliyordu. Hemen odasından çıktı. Şansına taenin odasının önünde korumalar yoktu. Aceleyle içeri girip kapıyı üzerine kapattı. Evet şimdi başlıyordu. Uzun köşedeki dolabı karıştırmaya başladı ilk. Sonra diğer dolapları. Jungkook kafaya takmıştı. Taenin kardeşini bulacaktı. İlk önce açtığı koca dolapta didik didik aramaya başladı. Dolapta gördüğü arkası dönük koca tuvali eline aldı ve çevirdi. Tuval de tae ile jungkookun sevgili olduğu zamanlardan kalma bir fotoğrafın çizimi vardı. O zamanlar tae çok iyi bir insandı. Böyle değildi. Ama fotoğrafla çizimin arasında bir fark vardı. O da fotoğraf renkliydi. Çizim de ise jungkookun olduğu kısım renkli taenin olduğu kısım siyah beyazdı. Jungkook taeye her ne kadar üzülsede insanlara yaptıklarından dolayı ona acımıyordu. Tuvali bir kenara koyduktan sonra diğer dolaplara yöneldi. Dolapları kurcaladı bir şey bulamadı. Sonra her şeyi yerine koyup taenin masasına yöneldi. Masanın altındaki kasayı görmesiyle kasaya yöneldi. Yere çöküp şifreler denemeye başladı. Bir türlü açılmıyordu. Tam o sırada kapından gelen ses ile durdu. Kapıya baktı. Kapı kulbu aşşağıya doğru hareket edince panikle etrafa bakındı. Masanın altına attı kendini ve nefesini tutmaya başladı. Tae telefonla konuşarak girdi odaya. "Anlamıyor musun? Yoongi bunu yapmam lazım zaten amaç buydu." nefesini tutarak taeyi dinlemeye başladı. Tae karşı tarafı dinledikten sonra konuşmaya başladı. "Jojoyu ülke dışına abisinin yanına yolla ayak altında dolanıp duruyor sinirlerimi bozuyor zaten jungkook uzun zamandır yanıma gelmiyor. Bir şeyler peşinde yine." jungkook dediğiyle aklına not etti. Mutlaka taenin yanına uğramalıydı. Fazla dikkat çekiyordu. Duyduğu sesle düşüncelerden uzaklaştı." Jimin ne yapabilir ki yoongi zaten denek, şurda kaldı sayılı günleri. " jungkookun sinirleri bozulsa da bir şey yapmadı. Tae bir kaç dosya alıp odadan çıkınca derin nefes aldı. Hızla masanın altından çıkıp kasanın önüne geçti. Aklına gelen şeyle şifreye 'jojo' yazdı. Açılan kasa ile bu muydu yani der gibi bakış attı. Hızlıca kasanın içini kurcalamaya başladı. Gördüğü silahla koca bir siktiri çekti. Tae nelere bulaşmıştı. Jungkook silahı hiç ellemeden devam etti. Kendi fotoğraflarını gördü. Eline alıp bir kaçına baktıktan sonra geri koydu yerine. O sırada siyah bir zarf gözüne çarptı. Zarfı alıp dikkatlice açtı. Zarfın içinden yere iki tane kimlik düşünce jungkook yerdeki kimlikleri eline aldı. Köşede gördüğü jiminin tatlı fotoğrafı ile gülümsedi. Sonra kaşlarını çattı. Neden iki tane kimlik vardı. Kimlikleri incelemeye başladı. Birinde 'Park Jimin' yazarken diğerinde 'Kim Jimin' yazıyordu. Jungkook önündeki kimliğe şokla bakakaldı.

Minik cookie bütün sırları öğrendi kdkddkkdkdd

NEYSE YORUM ALALIM CANLARIM

DENEK - JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin