Güzel bir bölümle yine karşınızdayım. Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.
Smut yazdım yine o yüzden bölüm biraz uzun olacak. Her zamanki gibi smut okumak istemeyen arkadaşlar olacağını düşündüğüm için smut olan kısmı belirttim. Güzel okumalar.Sizleri seviyorum 🖤
Indila- Derniere Danse 🎶
Jimin el çırparak heyecanla etrafa bakarken jungkook gülümsedi ve el ele lunaparka girdiler. Jungkook jimine bakarken konuştu. "Sevgilim ben jetonları alayım burda bekle tamam mı?" jimin heyecanla kafasını salladı. Jungkook jetonların alındığı büfeye gelip jeton aldıktan sonra kemerasını çıkardı. Jimine doğru tutup ayarladı ve video kayıt başlarken jiminin yanına yürüdü. Jimin şaşkınca jungkooka sonra kameraya baktı." Jungkook napıyorsun?" jungkook gülümserken konuştu. "Seni çekiyorum güzelim ilk neye binelim?" jimin gülümserken etraftaki oyuncaklara baktı atlı karıncaya bakarak gülümsedi. Jungkookun elini tutarak atkı karıncaya sürüklerken jungkook ilk ellerini sonra da jimini çekmeye başladı bir yandan da gülüyordu. İkisi beraber atlı karıncaya bindikleri de jungkook jiminin karşısına binmişti. Jimin kahkaha atarak kollarını açtığında jungkook hayran hayran sevgilisine bakarken kameraya çekmeye de devam ediyordu. Jimin atlı karınca hayla dönerken jungkookun yanına gelip bacaklarına oturduğunda jungkook jimine odaklandı. Jimin gülerek dudaklarına buse kondurduğunda jungkook gülümseyip saçlarını karıştırdı. Atlı karınca durduğunda el ele indiler jungkook hayla jimini çekiyordu. Gördüğü şapka satan adamla durdu jungkook jimin o yöne çekiştirirken jimin şaşkın jungkooku takip etti. Jungkook satıcının yanında durdu. Mikifareli şapkaya bakıp gülümserken cüzdanı çıkardı. Jimin jungkooku izlerken jungkook satıcıya "Kolay gelsin. Miki fareli şapkadan bir tane alabilir miyim?" dedi satıcı şapkaya uzanırken "Tabi efendim." dedi ve şapkayı jungkooka uzattı jungkook hızla parayı ödeyip elindeki şapka ile jimine döndü. Gülümserken şapkayı jiminin kafasına taktı.
Jimin ilk önce şaşkınca bakıp sonra gülmeye başladı. Jungkook dayanamıyıp yanağını ısırdı. "Çok tatlısın miniğim seni yiyesim geliyor." jimin ilk önce masumca sırıttı sonra hınzırca sırıtıp "Aslında tadıma baksan hoşuma gider." jimin sırıtırken dediği şeyin farkına varıp kızarmaya başlar. "Ne demiş Justin Bieber sunbaenim ; Yeah, you got that yummy, yum." jungkook sırıtırken jimin yumuşakça omzuna vurur. "Pislik herif hemen sapıt." jungkook aslında ilk sapıtanın jimin olduğunu fark etsede sevgilisini utandırmamak için daha fazla üzerine gitmedi. Jimin heyecanla hız trenine bakarken "Sevgilim trenede binelim." der heyecanlı ve işaret parmağı ile treni gösterir. Jungkook gülümserken jimini hayla videoya çekiyordu. Kameraya selfie çubuğu takıp kendine çevirdi ve jiminin elini tutup trene doğru yürümeye başladı. Kamera ikisini çekerken jetonları verip hız trenine bindiler. Tren yukarı doğru çıkarken jimin jungkookun kolunu tuttu heyecanla. Jungkook jiminin tatlı hallerine gülerken tren en tepeye çıktı. Bir anda hızla aşşağıya inmeye başlayınca jimin jungkookun koluna sarılarak bağırmaya başladı. Jungkook jimine kahkaha atarken kolunun altına çekti. Jimin sıkıca sarılırken kafasını kaldırıp jungkooka baktı ve ikiside aynı anda diş etleri görünecek şekilde gülmeye başladılar. Tren durduklarında kamera ile beraber indiler bu sefer jungkook konuştu. "Pamuk şeker alıp dönme dolaba binelim mi?" jimin heyecanla konuşmaya başladı. "Pamuk şeker mi?" bu soruyu sorarken gözlerinin içi parlamıştı. Jungkook gülümseyip elinden tutarak pamuk şeker satan adamın önüne geldi. İki tane pamuk şeker alıp birini jimine uzatırken jimin heyecanla pamuk şekeri yemeye başladı. Jungkook ağzına burnuna pamuk şeker bulaştıran jimine gülerken ilk burnundaki sonra ağzındaki pamuk şekerleri öperek yedi. Jimin hızlanan kalbi ile hızlı soluklar almaya başladı. Jungkookun dokunuşlarının üzerindeki etkisi çok büyüktü. Jungkook bir eliyle kamerayı tutarken kendi pamuk şekerinden yemeye başladı. İkiside pamuk şekerlerini yediklerine el ele dönme dolaba yürüdüler. Jetonları binip kabine bindiler. Dönme dolap yavaşça yukarı çıkarken jimin aşşağıyı lunaparkı izliyordu. Jungkook kamerayı karşılarındaki oturağa koyarken kadraja ikisini alacak şekilde ayarladı. Ve dönme dolabın en tepeye çıkmasını bekledi. Dönme dolap en tepeye çıktığında jungkook jimine döndü. Jiminde yanındaki hareketliliği fark edip jungkooka döndüğünde jungkook ellerini tuttu ve konuşmaya başladı. "Aslında böyle bir şey o kadar da önemli değil çünkü birini sevdiğinde bunu günlerle tartamazsın. Ama ben yine de birisi bize sorduğunda anlatıcak bir hikayem olsun istiyorum. Benimle Yıldızlı gece tablosunun en parlak yıldızı olmaya var mısın jimin? Sevgilim olur musun? "jiminin gözleri doldu sevgilisinin bu ince, naif düşüncesine gözünden yaşlar süzülürken gülümsedi." Olurum sevgilim seninle en güzel van gogh tabloları olalım. " jungkook gülümserken cebinden kutuyu çıkardı. Jimin jungkooku izlerken jungkook kutuyu açtı ve içinden ucunda zarif bir beyaz gül olan kolye çıkardı. Jimin titrek sesiyle konuştu. "Beyaz gül...." dedi ve cümlenin devamını jungkook tamamladı ".... Seni hak ediyorum anlamına geliyor." jimin ağlayarak jungkooka bakarken jungkook nazikçe taktı sevgilisinin boynuna kolyeyi jimin elini kolyeye koyarken gülümsedi. Jungkook yavaşça jimine yaklaşıp gözyaşlarını teker teker öpmeye başladı.
Jungkook arabayı park edip jimine baktı. Lunaparktan eve dönmüşlerdi. Jungkook arabadan inerken jiminde indi. El ele evin kapısına yürüdüler. Jungkook anahtarı çıkarıp kapıyı açtı tam jimine dönecekken kasıklarını okşayan jiminin elleri ile yutkundu. Yavaşça jiminin gözlerine baktığında gördü herşeyi. Şehvet, tutku, aşk... Jimini belinden tutup kendine çekerken içeri girdi kapıyı kapatıp jimine baktı.
Dikkat Smut
Jimin derin nefesler alarak ellerini jungkookun omzuna koyarken jungkook kendi ile duvarın arasında sıkıştırıp tüm bedenini jimine yasladı. İkisi de erkekliklerine değen baskıdan dolayı tutkuyla inlerken jungkook elleri jiminin bacaklarını okşamaya başladı. Yüzünü boynuna sokup boynunu emerken jimin kafasını geriye atıp yer açtı. Kesik kesik inleyerek kendini Jungkooka daha çok bastırdı. Jungkook inleyerek jimini kucağıma aldı kucağında hoplatarak yerini sağlamlaştırırken jimin bacaklarını jungkooka sardı. Jungkook dudağını öperken odaya doğru yürüdü. Jimin jungkookun dudaklarına dişlerini geçirdikçe jungkook inleyerek daha sert öpmeye başladı. Odaya girdiğinde jimini nazikçe yatağa yatırıp üzerine çıktı. Jimin jungkooka bakarken üzerine eğildi ve üzerindeki tşhortü çıkardı jungkook. Jiminin çıplak vücudunda eli gezinirken jimini izledi. Jimin derin soluklar alırken jungkookun gözlerine baktı. Jungkookun eli jiminin kemerine geldi. İlk kemerini sonra pantolonunu çıkardı en son da boxserini. Jiminin elleri jungkookun tşhortünün eteklerine giderken jungkook çıkarmasına yardım etti. Jungkook tüm kıyafetlerinden kurulduktan sonra eğildi jiminin üzerine. Tadını çıkarmak ister gibi dudaklarını öpmeye başladığında parmakları jiminin vücudunda gezinmeye başladı. Jimin ellerini jungkookun omzuna koyup karşılık verirken erkekliğinde hissettiği ellerle boğukça jungkookun ağzına inledi. Jungkook tahrik olurken öperek aşşağıya inmeye başladı inerken,hem emiyor hem yalıyor hem ısırıyor hemde öpüyordu. Jimin zevke inlerken kasıklarında hissettiği dişlerle bedeni yay gibi gerildi. Jungkook ısırdığı yeri okşarken nefesini jiminin erkekliğine verdi. İlk önce sevgilisini rahatlatmak istiyordu. Erkekliğini boydan boya yaladığında jimin zevkle inledi, ağzına aldığında ise çığlık attı. Jungkook bir yandan kasıklarını okşarken bir yandan alışması için orta hızda git gel yapıyordu. Jimin kesik kesik zevkle inlerken kafasını geriye attı. Terlemeye başlamıştı. "Jungko-ahhhh" jungkookun duyduğu bu güzel inleme piyanodan bile güzel geldi kulaklarına. Jimin hızlı soluklar alarak inledi. "J-jungkook h-hızlan ahhh" jungkook daha da hızlanırken bir yandan bacaklarını okşuyordu. Jimin geleceğini anladığında jungkooku omzundan çekmek istedi ama jungkook izin vermeyerek daha da hızlanınca sıcak sıvısı ağzına doldu. Jungkook dudaklarını yalarken jiminin yüzüne yaklaştı yüzünün her santimini öperken "Sesin, kokun, yüzün, vücudun herşeyin çok güzel." diye fısıldadı. Jimin jungkooka bakarken çekmeceye uzandı ve kayganlaştırıcıyı aldı parmağına sürerken jimin nefes nefese jungkooku izledi. "Kasma kendini güzelim canını acıtmamaya dikkat edeceğim." jungkook saçlarını okşarken jimin kafasını salladı. Jungkook deliğinim etrafında gezdirdiği parmağını içine itince jimin çığlık atar gibi inledi. Jungkook alışması için yavaşça gitgel yaparken jungkook ikinci parmağını içine itince çığlık attı ve bendeki yay gibi gerildi jungkook bir yandan jiminin karnını öperek gitgel yapmaya devam etti. Bir süre jiminin alışmasını bekliyip üçüncü parmağınıda içine itti. Jimin sertçe inlerken gitgel yapmaya başladı. Jimin inleyerek "Jungkook seni istiyorum ahhhh" dediğine jungkook sevgilisine baktı. Yavaşça parmağını çıkarıp üzerine eğildi kendini konumlarken jimin omuzlarına tutundu içine girerken ikisi de sertçe inledi. Git gel yapmaya başlayınca iki güzel adamın sanki ruhlarını birbirlerine akıtıyormuşcasına çıkan inlemeleri birbirlerine karıştı. Jungkook inleyerek ter içinde jimine baktı. Yüzüne yaklaşıp inleyerek öpücükler kondururken hızlandı. Jimin inlerken jungkookun sulu öpücükleri boynuna indi. Boğuk inlemeleri jiminin inlemelerine karıştı. Jimin inleyerek jungkookun omzunu öperken jungkook daha da hızlandı. Artık sona yaklaşmıştı. İkili boğuk boğuk inlerken sanki bir opera edasıyla yayıldı sesleri bütün eve. Sanki aşklarını akıttılar birbirine. Birbirlerini öptüler dudaklarına tenlerini kazımak ister gibi. Titrediler birbirlerinin arzusuyla. Jungkook sertçe inlerken sıcak sıvı doldurdu jiminin içini ve kesik kesik inledi jimin. Jungkook ter içinde sevgilisinin üzerine düştüğünde soluk soluğaydı ikiside.
Smut Bitti
Jimin kollarını jungkooka sararken jungkookta jimini sardı. Bir süre birbirlerinin düzensiz soluklarını ve hızlı atan kalplerini dinlediler. Jungkook jiminin kendine has kokusunu içine çekerken konuştu. "Seni seviyorum karanlık gecemin yıldızı." jimin burnunu saçlarına gömerken gülümseyerek mırıldandı. "Seni seviyorum ay ışığım." ve birbirlerinin güzel kokusu ile uykuya daldı iki güzel genç.
Okudukça mutlu olacağınız bir bölüm bıraktım sizlere.
Hepinizi seviyorum 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK - JiKook
Fiksi PenggemarBir deney ne kadar tehlikeli olabilirdi ki? Eğer arkasında sırlar dolu bir deneyse... "Seni hastalıklı bir şekilde seviyorum profesör bu hiç doğru değil. " "Sevmenin doğrusu yoktur ama güzeli vardır Park Jimin. Bu ilişkinin tek güzel yanı sensin. He...