19.Bölüm ÖZGÜRLÜK

280 24 4
                                    

Okumalarımın daha da artmasını istiyorum lütfen okuyucularım destek olursanız sevinirim. Sizleri seviyorum. 🖤

Hareketli bir bölüm için hareketli bir şarkı bıraktım :)

Saınt Jhn- Roses (imanbek remix) 🎶

Arabanın içinden binaya baktı üçlü. Araba tepenin üstünde kaldığı için laboratuvarı rahatça görebiliyorlardı. Namjoon şöför koltuğunda Jin hemen yanında jungkook ise ikisinin ortasına oturuyordu. Jinle namjoon aynadan jungkooka baktılar. Jungkook telefonu çıkardı. İşte uzun zamandır uğraştıları o an gelmişti. Jungkook polis merkezinin numarasını çevirdi. Merkezden açan polise yasa dışı deney için insanları zorla alı koydukları laboratuvarın adresini verdi ve telefonu kapattı. Jin derince nefes alırken "Şimdi polislerin binayı basmasını bekleyeceğiz." jungkook gülümsedi "Biran önce bitsin şu iş."

Üçlü siren sesini duyunca polis arabalarının laboratuvarın etrafını sarışını izledi. Polisler binanın etrafını tamamen sarınca ilk anons yapıp dışarı çıkılmasını bekledi. Sonra içeri girip yavaş yavaş profesörleri dışarı aldı polisler. Jungkook izlerken kaşlarını çattı tae ile yoongi neredeydi. "Lanet olsun o iki piç nerde." Jin sinirle konuşurken jungkook siktiri çekti "Kaçtılar lanet olsun." jungkook izlerken deneklerin daha dışarı çıkılmamasına kaşlarını çattı. Polisler hızla harekete geçerken bir polis anons yaptı "GERİ ÇEKİLİN DENEKLER TEHLİKEDE SİLAHLILAR ALAN AÇIN" jungkook kaşlarını çatarken içeriden her deneğin kafasına silah tutarak dışarı çıkaran iri yarı korumalar çıktı. Jungkookun gözleri jimine kaydı. Zaten uyumadığı için çelimsizdi şimdi ise korktuğu her halinden belliydi. Jungkook zeki adamdı. Tabi ki de boş gelecek hali yoktu. Jungkook eline aldığı levye ile arabadan çıkarken namjoon ile Jin de beyzbol sopaları ile çıkmışlardı. Hızla binanın neredeyse kimsenin bilmediği gizli girişine yürüdüler sonra korumaların tam arkasından dışarı çıktılar. Korumalar ayakta dururken denekler önlerinde dizlerinin üzerinde oturuyordur. Korumalar kafalarına silah tutarken polis memurları silahları korumaların üzerine doğrultmuş bekliyordur. Jungkook Jin namjoon üçlüsünü gören polis memurları hiç bozuntuya vermeden ve çaktırmadan aynı şekilde beklediler. Jungkook jiminin arkasındaki korumaya yavaşça yaklaştı. Namjoon ile Jin de diğer korumalara. Beyzbol sopaları ve levye konumlanırken jungkook elini kaldırdı. Polisler dikkatle beklediler. Jungkook üçten geriye eliyle saymaya başladı.

3

Polisler tetiğe geçtiler.

2

Namjoon ve Jin beyazbol sopasını sıkıca konumlarken jungkook levyeyi konumladı.

1

Jungkook Jin namjoon üçlüsü adamlara geçirirken polislerin silahları patladı. Ama polis silahları dışında patlayan bir silah daha vardı. Küçük olan acıyla yere düştü. Jungkook şok içinde jimine bakarken polisler harekete geçti. Jungkook hızla jiminin yanına çöktü. Titreyen elleri ile oluk oluk kan akan omzunu tuttu Jin hızla tişörtünü çıkarıp üzerine basarken polis memuru ambulansı arar "Ambulans gelene kadar çok kan kaybeder ben arabayı getiriyorum hızlı olun." namjoon telaşla araba koşarken jungkook aldı sevgilisini kucağına jimin bayğınca jungkooka baktı. "D-dayan sevgilim l-lütfen." sesi öyle bir titremişti ki yürek yakacak şekilde. Jimin yorgun sesiyle konuştu "A-ağlama sevgilim l-lütfen." jungkook ağladığının bile farkında değildi. Jin gelen arabanın arka kapısını açarken jungkook kucağında sevgilisi ile bindi. Jinde hızla öne geçti. Namjoon son hız gazlarken jimin titreyen elini jungkookun yanağına koydu. Derin nefesler alırken sildi göz yaşlarını. Jungkook jiminin yarasına bastırırken korkuyla bağırdı "NAMJOON DAHA HIZLI LÜTFEN!" namjoon hızını artırırken jungkook jimine döndü. "Dayan sevgilim az kaldı yorma kendini çok az kaldı geldik sevgilim." jimin yorgunca tebessüm etti. Gözlerini açık tutmaya gücü yetmiyordu artık. "Jungkook çok uykum geldi." jungkook titreyen ellerinden biriyle jiminin saçlarını okşarken "L-lütfen gözlerini kapatma sevgilim az kaldı lütfen." ağlamaktan sesi öyle bir parçalanmıştı ki kalbi acıdı jiminin. Sanki o kurşun kalbinde gibi hisseti. Gözlerini zar zor açık tutarken elini jungkookun kalbine koydu. "J-jungkook" dedi zar zor çıkan sesi ile. Jungkook bir saniye gözünü ayırmadığı miniğine baktı. Ve kapandı jiminin gözleri. Arabayı ise jungkookun acı dolu çığlıkları sardı.








Jimin amileyat odasına alılalı yarım saat olmuştu. Yarası hayati bir tehlike taşımıyor. Namjoon ve Jin defalarca bunu jungkooka söylemişti. Ama jungkook için o kurşunun sevgilisinin tenine değmesi yeteri kadar acı vericiydi. Dağınık şekilde oturduğu yerde amileyathanenin kapısına bakıyordu. Elide jiminin kanlarına bulanmıştı. Ve jungkookun kanlı eli kalbinin üzerindeydi. Gözünden yaşlar süzülürken nefesi kesilecek gibiydi. Sanki tüm nefesini sevgilisine vermek ister gibi tuttu nefesini. Jin karşısına yere oturdu jungkookun. Ama jungkookun gözleri hayla kapıdaydı. Namjoon da hemen yanındaydı jungkookun. Jin elini jungkookun kalbindeki eline koydu. "Jungkook hadi gel elini yüzünü yıkıyalım." Jin elini çekmek istedi ama jungkook izin vermedi. Jin bakışlarını namjoona çevirdi. Elini jungkooktan çekerken namjoon sarıldı jungkooka. Gögüsüne çekti o heybetli adamı. Ama sanki şimdi bir çocuktan farksız olan o adamı. Bir abi edasıyla saçlarını okşadı. Jungkook jiminin aklına gelen elleri ile hıçkırmaya başladı. "Şhhhh sana söz veriyorum jeon jungkook sevgilinle çok güzel günler yaşayacaksınız. Ve jinle ben hep sizin en iyi dostlarınız olacağız. Ama şimdi güçlü olmalısın jimin için." Jin gözlerini sildi jungkookun. Jungkook yavaşça çıktı namjoonun kollarından. İlk jine sonda namjoona baktı yavaşça ayağa kalktı ve lavaboya doğru yürüdü. Jiminin karşısına bu şekilde çıkamazdı.

Jin'den

Jin jungkooka baktı. Jimin amileyattan çıkalı yarım saat olmuştu. Doktorlar uyanmadan odaya kimseyi sokmayacağını söyledi. Polisler deneklerin, jungkook, jin ve namjoonun ifadesini aldıktan sonra profesörler hapis boylamıştı. Yoongi ve tae ise ortalıktan kaybolmuştu. Şuan polisler tüm güney koreyi aramaya başlamışlardı didik didik. Ama şuan nerde olduklarını bulamıyorlardı. Jin dalmış düşünürken denekleri en yaşlısı young amca geldi. Namjoon hemen ayağa kalkıp saygıyla eğildi jinde öyle namjoon kendi oturduğu yeri gösterirken "Buyur otur young amca." young amca gülümseyip oturuken yanında dalmış yeri izleyen jungkooka baktı. Namjin ikilisine jungkooka döndü. Young amca jungkookun omzuna elini koyunca jungkook gözlerini young amcaya çevirdi. "Üzülme evlat jimin aramızda en güçlümüzdü, bizi hep motive eder yardım ederdi. Bir kurşun yarası canını acıtmaz çünkü şu kapının ardından senin onu beklediğini biliyor." jungkook zor da olsa tebessüm etti. Young amcaya herkese bakarak "Size ne kadar teşekkür etsek az çocuklar" Jin young amcaya gülümserken "Biz doğru olanı yaptık amca ve en başından bizi uyaran jungkooktu." young amca jungkookun omzunu sıvazlar ve kalkar. Bastonu ile uzaklaşırken Jin jungkooka bakar. Jungkook jiminin olduğu odanın kapısına bakıyordur. Namjoon jinin elini tutup köşeye çeker. " Jin sıkıntı şu ki ölen denek woo binin bir küçük kızı ve eşi vardı onlara ulaşmamız lazım. Durumu bildirmeliyiz onları da merakta bırakıyoruz." Jin sıkıntıya nefesini verir namjoonun söylediklerine. Haklıydı. Kim bilir ailesi nasıl yıkılacaktı. "Tamam ama jimin iyi olsun jungkook da toparlasın beraber gideriz." namjoon sesizce kafasını salladı.



Yine bir bölümle karşınızdayım. Her zaman desteklerinize ihtiyacım var. Oylamalar artsa çok güzel olacak. Sizleri seviyorum. 🖤





DENEK - JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin