3.9

78 7 19
                                    

Yağız ın anlatımıyla

O gün geldi sonunda nasıl gidicem hiç bilmiyorum. Kendimi çok kötu hissediyorum.

Saat 07.00 dı.
Hemen hazırlandım. Babam (yani uvey babam) beni havaalanına bırakacaktı.

Bizimkilerin gelmesini aslina bakılırsa hiç istemiyordum. Çünkü eminim geldiklerinde hepsi üzülecek özellikle Efe.
Yolda giderken pamuk şekerci gördüm. 2 tane aldım. İçimden bir ses Nehir gelecek diyordu.

Yaklaşık 20 dk sonunda havaalanına vardık.
İsayla karşılaştık. Hala vaktimiz olduğu için biraz gezdik.

Tam kapıya doğru yürürken arkamizdan bir ses
"Bize haber vermeden nereye böyle!" Diye bağırdı.

Şimdi arkamı dönersem gitmem daha zor olacaktı. Bunu biliyordum ama hemen arkamı döndüm. Bizimkiler gelmişti.
Yanlarına gittik.
"Giderken sizi üzmek istemedik" dedi İsa.

Alya "Sorun değil"

Nehir in yanına geçip pamuk şekerlerin ikisini ve cebimden çıkardığım kolyeyi verdim. Kolye elmas şeklindeydi. "Bak şimdi bu pamuk şekerleri bugün yiyeceksin. Bu kolyeyi ise  sakliycaksın. İki yılın sonunda üniversitede ilk karşılaşmamızda bunu bana vereceksin tamam mı" 

"Tamam ama bu kolye ne?"

"Annemler beni bırakıp gittiğinde üzerime bu kolyeyi bırakmışlar. Bu bende kalırsa kaybederim sende kalsın. Simdi tak sen bunu"

"Tamam gözüm gibi bakıcam"  dedi ve takmaya çalıştı. Ama takamadı. Güldüm.

"Ne gülüyosun yardım etsene be" dedi.

Kolyeyi ona taktım.. Çok yakışmıştı.

Hepimiz birlikte yürüyorduk. Yan tarafima baktığımda Efe yoktu. Etarafa baktım ama göremedim.

"Efe nerede" diye sordum

Nehir boğuk bi sesle "Efe geldi ama sizi görmek istemedi bekleme yerlerinden birinde oturuyor Duru onunla kalmak istedi ama kabul etmedi" dedi.

"Ben yanina gidim siz burda bekleyin" dedim. Ve Efe nin yanına gittim.

Efe duvarın bir köşesinde oturuyordu. Yanina gittim
"Efe napıyosun burda"

Sustu. 2 dakikalık bir sessizlikten sonra.. Efe

"Yağız gitmeyin bee" dedi.

Bu cümle o kadar ağir geldi ki ne cevap vereceğimi bilemedim gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Efe zar zor devam etti konuşmaya

"Abi siz giderseniz ben ne yapıcam"

Yine cevap veremedim.

Duru geldi yanımıza.

"Efe yapma böyle lütfenn" dedi ağlamaklı bir sesle.

"Geri gelecekler hem ben varım  bizim kızlar var üzme kendini nolur" dedi ve Efe ye sarıldı. Efe de ona sarıldı.

"Siz hiç ayrılmayın bee" dedim. Duru bana bakıp güldü ve "insallah" dedi.

Birlikte bizimkilerin yanina gittik.

Biraz konuştuk.
Saate baktığımda saat 07.35 di.

"Benim gitmem lazım" dedim.

Hepsine tek tek sarıldım.

Nehir e en son sarıldım. Sarılırken kulağıma "en son en akılda kalıcı olur" dedi. Güldum ve onun kulağina "en son sarılmasaydım bile emin ol asla unutmazdım" dedim.

Hep birlikte ilerledik. Sonra Nehir gelip elimi tuttu. Tam olarak elimi tutmuş sayilmaz. Serce parmağımı tuttu.

"Nehir size emanet" dedim Ayaz ve Cenke.

"Tamam enişte" dediler.

Duru ya dönüp "Yenge Efe sana emanet" dedim.
Guldü ve "Tamam enişte" dedi.

Nehir sessiz sadece benim duyabileceğim bir şekilde "Keşke gitmesen be" dedi.

Gerisi çok çabuk oldu. Benim uçaga binişim. Efe nin ağlayışı. Nehir in çaresizliği. Bizimkilerin üzüntüsü.

İsa nın anlatımıyla

Yağız gittikten sonra sıra bana gelmişti. Ben havaalanına erken gelmiştim bilerek. Annem biraz daha geç geldi. Ve Alya yı hiç sevmedi. Nedenini bende bilmiyorum.
Tam uçaga binecekken Alya arkamdan bağırdı.
"İsa gitme!!!"
Koştu ve arkadan sarıldı.
"Ben sık sık seni ziyarete gelecem güzelim merak etme"
Kafasını kaldırıp bana baktı "soz mu"

"Söz"

Annem hemen bağırdı "İsa hadi geç kalacaz arkadaşlarınla telefonda da konuşursun" dedi.

"Annen beni sevmeyecek dimi" dedi gulerek.

"Sevecek merak etme" dedim.

Son kez sarılıp uçağa bindim. Annem "O kızı hiç sevemedim"

"Ama ben seviyorum" dedim

"O kız seni aldatır"

"Anne ne aldatması"

"Güzel kız bence aldatır"

"Aldatmaz ve sende Alya yı sevmeye çalışsan birazcık"

"Denerim" dedi ve önüne döndü.

Acaba Alya beni aldatırmı. Yok be ne aldatması. Annem onu sevmediği için öyle söylüyorr.

Nehir in anlatımıyla

Gitti.....

Önümdeki 2 yıl Yağızsız geçecekti.

Akşam olmuştu. Saat 21.50 ydi.

Hemen Yağız ı aradım. Bu saate kadar tabikide varmıştır.

"Yağız"
"Nehirimm"
"Özledimm bee şimdiden"
"Bende özledim gülüm"
"Eee napıyosun"
"Seni düşünüyorum"
"Yalancı pislik"
"Tamam tamam odaya yerleşiyoruz ama birazdan tam seni düşünecektim"
"Hhh tamam kolay gelsin"
"Saol gülüm"
"Neyse Yağız ben seni sonra yine ararımm"
"Tamam ama özletme kendini lütfenn aradığımda telefonun hep açık olsun"
"Tamam bay bay"
"Görüşürüz gülümm"

Bugün gerçekten yorucu bir gündü. Odama geçtim ve pijamalarımı giydim. Yatağa uzandım ve son bir kez telefonumu kontrol ettim mesaj gelmişti Yağız dan

Yağız : Bazen bişey olur rüya gibidir
Hiç hayal etmediğiniz olaylar
Hiç olmaması gereken olaylar
Biz bu açıklanamayan garip
Ve mutlu olan olaylara
Mucize diyoruz.
Ve ben Mucizemi buldumm..

Nehir : Yağız seni çok seviyorumm

Yağız : Nehir seni sevdim, seni seviyorum, seni sevmekten asla vazgeçmiycemm.

Nehir : ❤❤❤





Bu mesaja Nehir nasıl cevap verecek aklıma gelmedi.

Efe nin "Yağız gitmeyin bee"  sözünü ağlayarak yazdımm..

Hiç ayrılmasını istemediğiniz çift.

NeYa
EbCen
EfDu
AdAy
Alİs

İsa nın annesi neden Alya yı sevmiyor. Alya gerçekten İsa yı aldatacakmı acaba.
Neler olacak neler.

Sanırım her şey yeni başlıyorrr.....



SAYENDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin