SAYENDE

3.6

Nehir in anlatımıyla

"Kizlar size bişey daha söyliycemm" dedi Duru. Evet kızlarla barışmıştık ama Ebrar bana hâlâ kırgınmış. Duru azcık kızdılar. Şimdi 2. Kattaki kafede hep birlikte oturuyorduk.
"Noldu" dedi Ebrar.
Duru "Efe Yağız Cenk İsa ve Ayaz da burda"
"Onlardamı" dedi Alya. Duru ben masumum der gibi kafasını salladı.
"Neyse boşverin biz kiz kıza gezelim" dedi Ada.

Kafeden kalktık ve yürümeye başladık.
Kizlar bugün çok güzel olmuslardı. Ben yanlarinda bayaaa çirkin duruyorum bana yazıkk.
Alt kata inince Alya "kızlar hadi biraz hızlı yürüyün" dedi önümüze geçip geri geri yürüyerek. "Alya manyak mısın önüne dön" dedi Duru ama dinlemedi. "Lan düşeceksin düzgün yürü" dedim. Ama daha da hızlandı. Ayakları birbirine dolandı ve tam yere düşücekken bir el belinden tuttu.

Alya nın anlatımıyla

Ayaklarım birbirine dolandı. Keşke kızları dinleseydim. Tam düşecekken biri beni belimden tuttu. Kafamı kaldırdığımde İsa sırıtarak bana bakıyordu "Ben olmasam ne yapıcaksın acaba" dedi. Kendimi düzeltip ayağa kalktım. "Teşekkürler" dedim. "Ben bu sahneyi daha önceden hatırlıyorum" dedi Nehir. Ve devam etti "Yağız Efe ve İsa ile ilk resmi tanışmamızdı" dedi gülerek.

Nehir in anlatımıyla

İsa dan sonra arkasından bizimkiler belirdi. Çok karizmaydılar yalnız.
Cenk bana gülümseyip yanıma geldi "Nehir özür dilerim" dedi. "Sorun değil siz haklıydınız size de söylemeliydik"

"Eee gençler hadii alışveriş yapalım" dedi Ada. Herkes onayladı.
"Aynen vakit varken ve Yağız burdayken gezelimm" dedi Ayaz. Öğrenmişler. Kızlar bilmiyordu sadece Duru biliyordu.
"Yağız burdayken derken" dedi Alya.
"Yağız 1 aydan daha kısa bir süre içerisinde Ankara ya gidicek" dedim.
"Temelli mi" diye sordu Ebrar. Yağız umutsuz bi şekilde kafasını salladı. Zor da olsa gülümsedi ve "Ama aynı üniversiteye gidicez hepimizz" dedi. Hepimiz onu onayladık.
"Gençler sizin bize ders çalıştırma sözünüz vardı" dedi Duru.
Efe "Aaa evet bu olaydan sonra hepimiz unutmuşuz"
Alya "ama bu hafta sınav haftası"
İsa "hallederiz"
"Neyden bahsediyorsunuz" dedim.

"Şey yaa kızların anlamadığı konular varmış. Matematik ve Fizik. Onları anlatacaktık" dedi İsa.
"Ben Duru ya anlatırım siz naparsanız yapın" dedi Efe.
İsa "Pazartesi günü sınav yok hem tenefüslerde hemde öğle arası çalışırız"
İsa nın önerisini hepimiz onayladık.
"Nehir sevgilinin ne kadar çalışkan oldugunu biliyormusun" dedi Duru.
"Yooo" dedim
"Geçenki fizik sinavında 2 tane okul birincisi vardı ya hani" dedi Alya
"Evet yaa nasıl yaptilar helal olsun kazık gibiydi sorular. Ben o kadar çalışmama rağmen 80 aldın. Bok gibi sınavdı. Yapanlar inek öğrencilerdir kesin gözlüklü sivilceli çirkin tiplerdir" dedim. Hepsi gülüyordu. İsa ve Yağız bana ters ters bakıyorlardı.
"Aşk olsun yenge ben çirkinmiyim" dedi İsa.
Yağiz "Nehir cidden ayıp oluyorr o kadar mı çirkiniz"
"Neeeee ohaaa sizmiydinizzzz" dedim. Efe hâlâ gülerken konuşmaya başladı "Yenge başta bende öyle dedim biliyormusun sonra baktım bizimkilermiş"
"Efe sen kaç aldın" dedi Duru.
"80"
"Kızlar siz" dedi İsa.
"Alya 76"
"Ada 80"
"Duru 76"
"Nehir 80"
"Ebrar 79 manyak hoca 1 puanı nerden kirdiysa artık"
"Cenk ve Ayaz eski okullarında sınava girmişlerdi dersleri baya iyi" dedim. Ayaz "Utandırma yaa" dediginde hepimiz gülmeye başladık. Herkesin bütün notlarını ögrendik resmen. Hep birlikte yürürken Yağız ın yanına geçip "Vayy be bu ne çalışkanlık böylee" dedim gülerek.
"Neden Ankara ya gitmeyi çabuk kabul ettim biliyormusun. Kendime ve sana güveniyordum."
"Yağız annem seni ögrendi"
"Tamam yarın gelirim kayınvalidemin elini öpmeye" dedi sırıtarak. Gamzesini gösterdi pislik.
"Saçma sapan konuşma ve ayrıca gamzem yok diye bana hava atmaktan vazgeç" ben bunu söylerdek daha çok güldü. "Yaa Yağız şerefsizlik yapmaa cidden çok yakışıklı görünüyorsun ve burda birsürü kız var" dedim ve etrafa baktım. "Cidden kızlar çok guzeller yerinde olsam beni birakıp onların yanına giderdim" dediğimde ciddileşti "Ben senden başka güzel kız görmüyorum" dedi. Gülümsedim. Biraz ilerleyip Duru ya "Duru atkını versene" dedim. "Tamam al zaten yük oluyor banada" dedi ve verdi. Tekrar Yağız ın yanina geçtim.
"Sen güzel kız görmüyor olabilirsin ama onlar seni görüyor" dedim ve atkıyla yüzünü kapattım.
Alya bana bişey söylemek için arkasına döndü ve gülme krizine girdi. "Abi bıraksana çocuğu boğulacak" dedi.
"Bişey olmaz ona" dedim. Ve yürumeye devam ettik.
2 dakikalığına mağazaya girdik. Benim girmem ve çıkmam bir oldu. Kızlar hâlâ içerdeydiler. Erkekler dışarda bekliyorlardı. Tam çıkacakken 3 tane kızın onlara dogru yürüdüğünü gördüm. Yanlarına gidiyordum ki
Kızlardan sarışın kıvırcık saçlı olan "Merhaba tanışabilirmiyiz" dedi ve elini uzattı.
Cenk cevap vermeden siyah düz saçlı gamzeli olan kız (gayet guzel bi kız) elini uzatıp "Selam" dedi.
Diğeri yani saçları sahte sarı olan dudağında dolgu olan ve dilinde pircing olan kız (botokslu) da elini uzattı. Resmen hangisi denk gelirse diye ellerini uzattilar. Gayet cool bir tavırla ve gülerek
"Arkadaşlar sorsaniza onlar sizinle tanışmak istiyormu" dedim.
Hepsi bana döndü "Sanane ki bundan" dedi sahte sarışın. Siyah saclı olan devam etti "Bence sen gelmeseydin bizimle konuşacaklardı" dedi. Hıhı dercesine kafamı salladim ve güldüm. Ve onlara
"Sevgilimi ve arkadaşlarımı benden iyi mi bileceksiniz" dediğimde şaşırdılar.
Sahte sarışın olan kiz "Kalede kaleci var diye gol demi atmayalım" dedi ve kızlar kendi aralarında gülüşmeye başladılar. "Kalede kaleci varken atilan gol olmuyor YAVŞAKLIK oluyor canım benim şimdi yallah başka kapıya bu çocukların hepsinin sevgilisi var ve sizden daha güzeller" dediğimde
Efe "Yengem vurdu gol oldu" dedi gülerek.

Kizlar sinirlendiler ve arkalarına dönüp yurümeye basladılar. Tam giderlerken arkalarından bağırdım
"Bir daha birine yavşamadan önce sorun sevgilisi var mı diye ayrıca yüzünüze bir evin duvar boyası kadar makyaj yapmasaydınız emin olun daha guzel olurdunuz" dedim.
Ve bizimkilere döndüm.
"Ben size dedim dimi burda güzel kızlar var diye. Bizimkilere söylesem sizi öldürürler. şimdi düşün önüme benden ayrılmiycaksıniz" dedim ve hepsi önumden magazaya girdiler.
Yağız yanıma geldi ve "Atarını yediğimm" dedi.
"Ben senin atarının haaa yüzünü açma demedim mi ben sanaa"
"Valla Efe açtı ben kapatacam dedi kendi yüzünü kapattı"
"Sus cocuk akıllı senin gibi kendini millete göstermiyor geç önüme"
Uslu çocuk gibi önümden yürümeye başladı.

Bayaa bi gezdik çok eğlendik. Birsürü fotoğraf cekildik. Saat 6 ya geliyordu ve artık evlere dağıldık.

Eve gittiğimde annemler akşam yemeği için beni bekliyorlardı. Ben tokum diyip odama girdim. Pijamalarımı giydim telefonumu sessize aldım ve ders çalışmaya başladım.

Saat 22.00 de dersin başından kalktım baya yorulmuştum. Ama değmişti. Bu hafta sınav haftasıydı. Çok çalışmamız lazımdı. İceri girip kendime bi kahve hazırladım. 1 saat kadar dinlenip tekrar başladım.
Saat 1 e geliyordu annem odaya gelip "Benim güvenimi boşa çıkarmiycağını biliyordum" dedi.
"Efendim" dedim
"16 yıldır ilk defa sevgilin oluyor. Hayatını yillardir derslerine adamıştın. Sen bana söylediğinde sende bir değişiklik gormedim yine aynı Nehir din üstelik daha fazla çalışıyordun. Neden normal çocuklar gibi sevgilinle vakit geçirmek yerine ders çalışıyorsun merak ediyorum"

"Çünkü biliyorsun ki Yağız Ankara ya gidecek. Bizim tekrar görüşebilmek için tek şansımız aynı üniversitteyi kazanmak. Ve zaten benim en büyük hayalimde İstanbul da güzel bir üniversiteye gidebilmekti.
Yağız çok anlayışlı bi insan. Diğer sevgililer gibi vıcık vıcık olmayı o da bende sevmiyoruz."

"Çok mu seviyorsun onu" dedi.
"Sanırım"

Yanima gelip bana sarıldı. "Sen çok güzel bi çocuksun seni çok seviyorumm"
Bende ona sarıldım "Bende seni seviyorumm"
O sirada Meriç bağırdi "Ya susun uyuyacam ben"
İkimizde gülmeye başladık.
"Bugünlük bu kadar yeter." dedi ve kitaplarımı kaldırıp masanın üzerine koydu. Yanağıma öpücük kondurup odasına gitti.
Hayatım da bu kadar anlayışlı insanlar olduğu için çok şanslıyım.

Bence eğlenceli bir bölüm olduuu. Yani ben yazarken eğlendim. Umarim sizde okurken eğlenirsinizzz.

Onerilerinin varsa buraya yazın

Eleştirilere açığım.

Nehir in kendine değile diger kızlara güzel demesi bence normal değil.

Bu arada Allah sehit ailelerimize sabir versin. Askerlerimizi oldurenlerin de belalarını versinn.