Aynanın karşısında dikilmiş kendimi izliyordum.Biraz önce odada bulunan kalabalıktan eser kalmamıştı.Yılllardır hayalini kurduğum gün gelip çatmıştı.
Kapının çalınmasıyla kafamı o yöne çevirip "Gel" diye seslendim.
Sarı saçlarını,hafif kirli sakallarını ve bal rengi gözlerini tamamlayan mükemmel damatlığı ile Kemal içeri girdi.Beni görünce yüzünde ki kocaman gülümsemeyi saklamamıştı.Kapıyı kapatıp bana doğru yavaş adımlarla yaklaşarak;
"Bu kadar güzel bir gelin olacağını bilseydim evlenmek için bunca yıl beklemezdim"
Gülümseyerek aynaya döndüm.Omuzlarımda ki duvağımı düzeltirken.
"Bir Saruhan'dan böyle bir cümle duymanın beni ne kadar şaşırttığını bilemezsin"
Aynadaki yansımasından bana doğru yaklaşan bedenine baktım.Yanıma yaklaşıp arkamda durdu.Ellerini belimin iki yanına koyup çenesini omzumun üzerine kondurdu.Aynadan birbirimizin yansımalarına bakıyorduk.
"Herkes geldi mi?"
Sorduğum soru ile kahkaha atıp kafasını geriye doğru attı.
"Herkesten kastın o koca kafalı abin ise;evet geldi"
Yüzümde gizleyemediğim sevinç ile Kemal'e döndüm.
"Ciddi misin sen?"
Kemal elimi tutup küçük bir öpücük kondurdu.Elimi bırakmadan gözlerimin içine bakıp.
"Biricik kardeşinin en mutlu gününde bulunmayacağını düşünmüyordun değil mi? " her zaman ki umursamaz tavrındaydı.
Abimin bu düğüne gelmeyeceğini elbette ki düşünmüyordum.Kemal'i mi istemiyordu yoksa benim mutlu olmamı mı bilmiyordum.Son bir kaç aydır tavırları çok değişmişti Kemal'e karşı.Sürekli bana emin olup olmadığımı soruyor daha erken diye diretiyordu.Bu tavırlarından sıkılmıştım ve düğüne bir hafta kala büyük bir kavga etmiştik.Bana "Sen salaksın" demişti. "Pişman olacaksın" diye de devam etmişti.O an ki sinirle tam olarak ne söylediğimi hatırlamadığım bir sürü kötü cümle çıkmıştı ağzından.Bu düğünde bulunmayacağını söyleyip kapıyı çarpıp çıkmıştı ve bir haftadır onu görmüyordum.
Kapının sertçe açılmasıyla ikimizde irkilip kapıya döndük.
"Bilin bakalım aşağı da ki herkes kimi bekliyor?"
Deli kardeşim Peyker heyecanlı sesi ve soluk soluk kalmış nefesiyle kapının önünde dikiliyordu.
Kemal gülümseyip.
"Seni beklemedikleri kesin"
Peyker Kemal'in söylediği cümleye gözlerimi devirip eliyle kapıyı gösterip.
"Geliyor musunuz ?" diye bağırdı.
Haline gülümseyerek aynadan son kez kendime baktım her şey mükemmel görünüyordu.Bir elimle gelinliğimin köşesinden tutup,yürürken düşmeme sebep olacak herhangi bir olaya mahal vermemek için hafifçe kaldırdım,boşta kalan elimle Kemal'in elini tutup gülümsedim.Artık sevdiğim adam ile evlenebilirdim.***
Önünde durduğumuz kapının açılmasını beklerken heyecandan tırnaklarımı Kemal'in eline gerçirdiğimi fark etmemiştim bile.
"Süheyla! Elim!" irkilip Kemal'in acı ile buruşmuş yüzüne bakıp mahçup bir şekilde gülümsedim.
"Özür dilerim,farkında bile değilim" tekrar karşımda duran kapalı kapıya bakıp.
"Elimde değil o kadar heyecanlıyım ki" diye ekledim.Kemal bir şey diyemeden kapı yavaşça açıldı.Salon tam da Saruhanlara yakışır şekilde dizayn edilmişti.
Bembeyaz tüller ile süslenmiş masalar,siyah sandalyeler ile tamamlanmıştı. Giriş kapısının tam karşısında altın yaldızlar ile süslenmiş beyaz masa ve masanın iki yanında bulunan bir sürü balon vardı.Masanın tam üzerine de devasa bir şekilde baş harflerimiz yazıyordu.Sanırım gelin ve damadın oturması gereken masa buydu.Alkış sesleri eşliğin iki yanı aralıklarla meşaleler konulmuş kırmızı halının üzerinde yürümeye başladık.Kemal'in elini sıkıca tutup etrafa gülümsemeye başladım.O kadar kalabalıktı ki.Tüm sosyete dünyası burada gibiydi.Gelme sebepleri bizim mutluluğumuzu paylaşmak mıydı yoksa Saruhan veliahtının düğün töreninde bulunup bu köklü ailede bir değer görmek miydi? Tartışmasız büyük çoğunluğu ikinci şıktan dolayı buradaydı.2 metre uzunluğunda ki görkemli duvağım ve balık model gelinliğim ile hayallerimde ki gelin olduğum kanaatindeydim.
Etrafa gülücükler saçarak dans edeceğimiz pistin ortasına gelip durduk. Kemal karşımda durup gülümsedi ellerini belime yerleştirip dudaklarıma ufak bir buse bıraktı.Dans müziğimiz çalmaya başladığın da bende ellerimi Kemal'in omuzlarına yerleştirdim.
Bir kaç dakikalık dans şovundan sonra Kemal ile beraber nikah masasına oturduk.Heyecandan işaret parmağımın tırnağı ile baş parmağımın kenarını yolmaya başlamıştım.
Masaya elinde kocaman siyah bir defterle,nikah memuru selam vererek oturdu.Gülümseyerek karşılık verdim. Kafamı masanın diğer ucuna çevirdiğim de şahitlerden birinin eksik olduğunu görüp Kemal'e döndüm .Kemal'in zibidi arkadaşı Serhat yerini almıştı ama benim şahidim yoktu.Gözlerim kalabalığın arasında hem en yakın arkadaşım hem de şahidim olan Şermin'i aradı.
Gözlerim Şermin'i görmeyi beklerken abimde takılı kaldı.Ortada ki masalardan birinde oturmuş kaşları çatık bir şekilde bizi izliyordu.Yüzüm düşmüştü.Yıllardır karışmadığı bu ilişkiye karşı tepkisi neden değişmişti ki? Evet Kemal ile hiç bir zaman anlaşamamıştı ama onunla aramda ki şeye de burnunu sokmamıştı.Gözlerimi abimin sert bakışlarından ayırıp etrafa biraz daha baktım fakat Şermin'i görememiştim.Gelen mikrofon hışırtısı ve peşinden "Millet!" diye bağıran ses ile herkes sesin geldiği yere doğru döndü.Salonu büyük bir sessizlik kaplamıştı.Nikah masasının sol çaprazında ki orkestraya döndüğümde elinde mikrofonla duran Şermin'i gördüm.
"Herkes bi buraya bakabilir mi acaba?"
Şermin benim hem en yakın arkadaşım ve tek sırdaşımdı. Güzel dilekler dileyip küçük bir konuşma yapacağını düşünerek gülümseyip onu dinledim.
"Bildiğiniz gibi bugün burada toplanma sebebimiz Saruhanların veliahtı playboy Kemal Saruhan ve Işıklıların masum kızı Süheyla Işıklı'nın düğünüdür!"
Sarhoş olduğu ayakta zor durmasından ve kelimelerin ağzından zor çıkışından anlaşılıyordu.Söylediği cümlenin üzerine büyük bir kahkaha atıp devam etti.
"Ve bende masum kızımız Süheyla Işıklı'nın vasıfsız arkadaşı Şermin"
Söyledileri beni rahatsız etmeye başlamıştı.Kemal'e döndüm tedirgin ve sinirli bir şekilde Şermin'i dinliyordu.Sanırım oda rahatsız olmuştu.
"Ama ben vasıfsız olsam da iyi bir arkadaşımdır Süheyla Işıklı!" Şermin konuşmaya devam ettiğinde tekrar o tarafa döndüm.Bana bakıyordu ve gözleri dolmuştu.Ne yaptığını anlamıyordum.Şermin gözlerini benim üzerimden ayırıp.
"Şimdi değerli misafirlerimiz,sevgili arkadaşım ve Kemal Saruhan.Hepinize bir süprizim var.Umarım beğenirsiniz" deyip eliyle birine işaret verdi. Durduğu sahnenin arkasında bulunan perde de bir video oynatılmaya başladı.
Video başladığında kaşlarım çatılmıştı.
Kemal bir evde telefonla konuşuyordu.
"Tabi ki hayatım sen nasıl istersen"diyordu telefonda konuştuğu kişiye.
Ne olduğunu anlamaya çalışarak Kemal'e döndüm ellerini yumruk yapmış masanın üzerinde sertçe sıkıyordu.
Tekrar perdeye döndüm.
Kadraja bir kadın girmişti ama sırtı dönük olduğu için kim olduğunu anlayamamıştım.Videoda ki kadın Kemal'in karşısında durup."Kim?Süheyla mı?" Kemal kapattığı telefonu yanına koyup "Sorma bebeğim ya bıktırdı beni.Şu babamların baskısı olmasa beş dakika dayanılacak kız değil de" hayretler içerisin de Kemal'e döndüm yumruk yaptığı ellerini masaya vurup ayağa kalktığında bende onunla beraber kalktım.Kemal sesinin çıkabileceği en gür şekilde bağırıp "Kapatın şunu!" deyip,bana döndü. "İnanma tamam mı!inanma! Yok öyle bir şey!Montaj bu!"Sesi telaşlı çıkıyordu.Göz pınarlarımda akmayı bekleyen gözyaşlarımı itip tekrar sahneye döndüm.
Videoda Kemal karşısında duran kadına elini uzatıp." Benim için hep sen varsın bebeğim,buraya gel" deyip kadının elini tutup dizine oturttu ve dudaklarını öptü .Videonun başından beri sırtı kameraya dönük olan kadının yüzünü gördüğümde artık direnmediğim gözyaşlarımdan biri yanağımdan süzülmeye başlamıştı bile.
Salondan şaşırdıklarını ve ayıpladıklarını belli eden bazı uğultular geliyordu.
Kimi aradığımı bilmeden hızlıca salonda göz gezdirdiğimde abimle göz göze geldim.Bana acıyarak bakıyordu.
Bana acıyan tek insanın o olmadığına da emindim.En yakın arkadaşımın 4 yıllık sevgilim ile bir ilişkisi vardı ve ben bunu düğün günümde,nikah masasında yine aynı yakın arkadaşımın dolaylı yoldan itirafı ile öğrenmiştim.
Arkamda duran sandalyeyi itip peşimden bağıran Kemal'in ve kim olduğunu seçemediğim insanların sesini duymazdan gelerek çıkışa doğru koşmaya başladım.
En yakın arkadaşım ve sevgilim.
Bir insan hayatında daha nasıl bir ihanete uğrayabilirdi ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜHEYLA
Genç Kız Edebiyatı"Süheyla.. Zarif ve güzel kadın. Şimdi ben gidiyorum ama arkamda bıraktığım o hırçın kadının kalbini de kendimle götürüyorum. Çok kızacaksın bana biliyorum.Ama kızma,hepimiz için en doğru olan şeyi yapıyorum.Bizi koruyorum,seni koruyorum. Sakın ağla...