2. Bölüm: Güneş Tutulması - IV

4 2 0
                                    




Bardakları boşalınca bir içki daha söylediler. İkinci bardak, üçüncü bardak derken sarhoş olmaya başlamışlardı: biraz baş dönmesi, sürekli kahkahalar. Dansla duygularını sonuna kadar dışa vuruyorlardı. Bütün sıkıntılarını dans pistine dökmek istercesine dans ediyorlardı. Karlyssa karşısında dans eden ve elleriyle onun bedenini sarmaya çalışan sarhoş adamdan kurtulmaya çalışıyordu. Ne tarafa dönerse dönsün, adam peşinden ayrılmıyordu. Göz ucuyla güvenlikleri aradı ancak ablasını bile zar zor seçiyordu. Yanıp sönen ışıklar, alkol, çekilen sigaranın dumanı tüm ortamı ele geçirmişti. Karlyssa son bir kez gücünü topladı ve adamı sertçe itti. Ayakta bile zor durduğundan kendini yerde bulması kaçınılmazdı. Karlyssa kırmızı ojeli elleriyle ağzını kapatıp şaşkınlıkla adama bakıyordu. Adam zor da olsa yerden kalkmış tekrardan Karlyssa'yı hedef almıştı.

"Sen şimdi bittin küçük sürtük!"

"Çek ellerini üzerimden! Güvenlik yok mu?!"

Çok geçmeden güvenlik olaya el koymuştu. Adamı ve arkadaşlarını mekandan uzaklaştırırken kızların iyi olup olmadıklarını kontrol etmeyi unutmamışlardı. Gerginliğin dağılması için Irmalia birer kokteyl hazırlatmıştı. İçkilerini yudumlarken fotoğraf çekmek için cep telefonunu çıkardı. Şarjının bittiğini görünce çareyi kardeşinin telefonunu almakta buldu. Bir, iki fotoğraf çektikten sonra Irmalia birkaç yanlış yere basıp Jasstey'yi aradı. Aradı ama bunun farkında bile değildi, dikkat etmiyordu. Jasstey telefonu açıp son ses müzikten başka bir şey duyamayınca telefonu kapattı. Grup arkadaşıyla birlikte barda içkisini yudumlayan Jasstey'nin aklı Karlyssa'da kalmıştı. Dans ettikçe Irmalia'nın içi çalkalanmıştı bu nedenle de midesi bulanmaya başlamıştı. Denge kuramadıkları için tuvalete gidene kadar Irmalia iyice kötüleşmişti, içeri girer girmez kendini bir klozetin başına attı. Dakikalar sonra içeriden ağlama sesi gelmeye başladı. Karlyssa ablasının kapısını defalarca çaldıktan sonra telaşlanmaya başlamıştı. Telefonuna sarılıp Teodo'yu ya da Gexwin'i aramak istedi ama arayamayacağını biliyordu. Son arananlarda Jasstey'yi görünce başka birini bulmaya çalışmak yerine direkt onu aradı. Telefon çalarken pişman olmuştu bile. "Jasstey çok yardımsever de hemen koşup kurtaracak bizi sanki!" diye düşünüyordu. Irmalia kardeşinin Jasstey'yi aradığından bile habersizdi. Karlyssa, gece kulübünün adını ve tuvalette olduklarını söyleyince Jasstey sorgulamadan sadece "Geliyorum." demişti. Çok geçmeden kızlar tuvaletinin kapısında Jasstey belirdi. İçerideki diğer kızlara çıkmaları için seslenip kimseyi beklemeden içeri girdi.

"Sen neden yerde oturuyorsun?"

"Hobi olarak."

"Uzat elini hadi. Irmalia nerede?"

Karlyssa bu soruyu yanıtlamadan önce yerinden kalkmaya çalışmıştı. Alkolün etkisiyle bozuk olan dengesini Jasstey'nin ona uzanan eliyle sağlamıştı. Yaşlı gözlerle tuvaletin kapısını aralayan Irmalia "Ben çok susadım." diyerek tuvaletin kabininden çıktı. Çıkmasıyla karşısında mavi gözlü ve kirli sakalları kumral saçlarına karışmış birini gördü. Irmalia çığlığı basarak kapıyı yeniden kapadı.

"Irma? N'oluyor?"

"Kapıda sapık var!"

Jasstey bu sözü duymasıyla kapıdakinin Anthon olduğunu bildiğinden gülümsedi. Bu sima Karlyssa'ya da pek tanıdık gelmişti.

"Oo, birileri içkiyi fazla kaçırmış... Eller yukarı Anthon! Artık bi' sapıksın!"

"İnanamıyorum Jasstey! Sapıkla tanışıyorsun!"

"Aa, elbette tanışıyorum! Hatta şimdi de arka cebimden onun için hazırladığım kelepçeyi çıkaracağım!"

"Kelepçe mi? Ben kendime kırbacı uygun görmüştüm!"

Altın SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin