2. Bölüm: Güneş Tutulması - II

8 2 0
                                    

https://youtu.be/sSzBE95RU_o




Kızlar uzun bir aranın ardından yine ikizler ve Naith'in yanındaydı. Karlyssa için Teodo'yla araları iyiymiş gibi yapmak düşündüğünden de zordu. Hemen gözleri doluveriyordu. Neyse ki bir süre sonra erkek erkeğe takılmaya karar vermişlerdi. Jasstey merdivenden kalkmış masasına geri dönmüştü. Zaten aklının dolu olmasıyla geldiği yeri zorlukla seçerken masada yalnızca tek bir arkadaşının olduğunu fark etti.

"Dostum herkes nerede?"

"Sen saatlerdir neredesin? Herkes seni arıyor. Ben de masaya dönersin diye burada bekliyordum. Haftalardır sürekli yanımızdan ayrılıp başını belaya sokuyorsun."

Irmalia hemen Karlyssa'yı soru yağmuruna tutmuştu. Karlyssa sorulara net cevaplar veremiyordu çünkü kendi de cevapları bilmiyordu. Bu cevaplar Irmalia'nın onu anlamasına yetmiyordu. Irmalia bütün cevapları tek bir soruyla alabileceğini düşündü.

"Peki şimdi n'apacaksın Kar?"

Karlyssa durdu, biraz düşündü. Bunu kendine daha önce hiç sormamıştı. Aşık olduğu Teodo'yla olan uzun ve sağlam ilişkisininin bitmesi asla aklının ucundan geçmezdi. Teodo bir karar aldıysa kolay vazgeçmezdi. Bunu düşündükçe harabeye dönmüştü. Irmalia'nın ondan bir cevap beklediğini kocaman açtığı bal rengi gözleri kızıla çalınca hatırladı.

"Bilmiyorum..."

Bunca zamandır sevgisini, üzüntüsünü, korkusunu, mutluluğunu paylaştığı insan, gözlerine aşkla baktığı adam... Ne yapıp edip Teodo'ya kendini affettirmeliydi. Jasstey ise parti çıkışı avını bekleyen bir aslan misali Karlyssa'yı arıyordu ve görür görmez avına atladı.

"Bundan sonra yanımdan kaçmana gerek kalmadı."

Gladyatör savaşlarında hayatta kalmayı başaran yorgun bir savaşçı gibi kimseyle uğraşacak gücü kalmayan Karlyssa tepki vermeden yanıtladı.

"Haklısın."

"O zaman yarın seni akşam yemeğine çıkarıyorum ve 'hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum."

Ertesi akşam Jasstey onu arabayla almak için ne kadar ısrar etse de Karlyssa izin vermedi ve restorana kendisi gitti. Gece, Teodo o evde kalmamış olsa da Gexwin'in söylemesinden çekindiği için böyle bir tutum sergilemişti. İçeri girince gözlerine inanamadı: restoranın bomboş olmasının sebebinin Jasstey'nin orayı kapatması olduğunu anlamak güç değildi. Loş ışık lüks döşenmiş restoranın güzelliğine güzellik katıyordu; lame ve kırmızının uyumu içinde Jasstey elinde kıpkırmızı nergis çiçeklerinden bir buketle Karlyssa'yı bekliyordu. Yürüdükçe yükselen keman sesi, rol çalan bulutlardan masayı öpemeyen ay, yerdeki çiçek yapraklarının ucundaki takım elbiseli Jasstey... Gözlerini Karlyssa'nın kolları dantelli siyah elbisesinden alamayan Jasstey nergisleri verirken ortamdaki sessizlik perdesini araladı.

"Birlikte yemek bile yenemeyecek bi' adam olmadığımı anladığın için teşekkür ederim."

Oturması için Karlyssa'nın sandalyesini çekti. Jasstey de oturunca garson kadehlere kırmızı şarap doldurdu. Bu zamana kadar yediği romantik yemeklerde karşısında Teodo olan Karlyssa içinde bulunduğu durumdan oldukça afallamıştı. Ne konuşacağını, nereye bakacağını hatta ellerini nereye koyacağını bilemiyordu. Karlyssa'nın henüz yas tutacak bile vakti olmamıştı. Teodo'yla ayrılığını henüz kendi içine bile sindirememişti. Jasstey sürekli karşısına çıkıp onun bitik durumundan kendine pay çıkarıyordu. Karlyssa yaşananları düşündü ve birden kendine geldi.

"Eee, yemek yemiyor muyuz?"

"Hemen."

Jasstey'nin el hareketiyle servisler geldi. Yemeğini yerken sessizlikten sıkılan ve merak eden Karlyssa konuyu açtı.

Altın SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin