1. Bölüm: Can Kırıkları - III

8 2 0
                                    

(https://youtu.be/y_hHjj2C9yE)





"Ne yazık ki bu kızın nişanlısı var!"

Henüz nişan ya da bir yüzük olmasa da etkili olması için Karlyssa bu kelimeyi tercih etmişti. Zaten evlenecekleri belli olduğundan bunu kötü bir yalan olarak saymamıştı. Jasstey şaşırmıştı ama bunun sadece küçücük bir kısmı yüzüne yansımıştı. Şaşkınlıktan hafifçe kalkan kaşları onu daha da havalı göstermekten başka bir şey sağlamamıştı. Karlyssa'nın sözlerinin arkasının boş olabileceği ihtimali aklına gelince bakışları değişti.

"Ya, demek öyle; peki ben bu adamı neden hiç görmedim?"

Tek kaşını kaldırmış; sevimli, aynı zamanda da dalga geçer bir tavırla Karlyssa'yı sıkıştırmaya devam ediyordu.

"Yoksa bana yalan mı söylüyorsun?"

Jasstey kendinden o kadar emin konuşuyordu ki Karlyssa bir an gerçekten yalan söylediğini sandı. Jasstey'nin kollarından tutup onları omuzlarından çekti. Gülümseyerek kendinden emin bir tavır takındı.

"Yalan söylenecek kadar değerli olduğunu sanıyorsun demek! Üzgünüm, görmek istemediğin için görmediğin nişanlım gerçek."

Karlyssa, onun duraksamasından yararlanıp oradan ayrılmıştı. Teodo, sevgilisinin birini aradığını görünce dayanamayıp yanına gitti. Karlyssa karşısında onu görünce yavaşladı; hızla üstüne doğru gelen sevgilisi onu ürkütmüştü. Bunu gören Teodo onu gülümseyerek karşılayınca Karlyssa rahatladı. Sevgilisine sarılıp yürürken arkasından ona bakan Jasstey'ye göz ucuyla baktı. Jasstey duydukları karşısında düşüncelere dalmıştı. Onun için alt tarafı diğer tüm kızlar gibi sıradan bir kızdı Karlyssa. Neden bir türlü onu elde edemediğini, neden bu durumun ona sadece bir başarısızlıktan daha fazlası gibi geldiğini bilemiyordu.

Sonraki karşılaşmalarında Jasstey ilk günlerdeki gibiydi: sanki Karlyssa hiç sevgilisinden bahsetmemişti. Jasstey'nin her şeye rağmen Karlyssa'nın peşini bırakmayışı kızları oldukça şaşırtmıştı. Artık Karlyssa'nın ona sert davranmaktan başka çaresi kalmamıştı. Jasstey ise artık Irmalia'nın varlığını önemsemeden Karlyssa'nın yanına geliveriyordu.

"Heh, ben de tam birileri hala damlamadı diyordum!"

Irmalia tavrını koyması gerektiğini düşünüyordu. Jasstey ise alttan almayı tercih ediyordu.

"Benim eksikliğimi bu kadar hissettiğinizi bilmiyordum. Bilsem daha erken gelirdim."

Karlyssa onunla kendisinin başa çıkması gerektiğini biliyordu; bu yüzden araya girdi.

"Yine neden geldin?"

"Cevabını bildiğin soruları sormayı ne çok seviyorsun."

Karlyssa sınanıyormuş gibi hissetti; sadakat testi yapıyorlardı da Jasstey bunun bir parçasıydı sanki. Ona gitmesi için bakarken karşısındakinin konuşmayacağını anlayan Jasstey, bir adım daha yaklaşıp gülümseyerek devam etti.

"Anladım; benden duymak istiyorsun. O zaman tekrar söylüyorum: senin için."

Bunu söylerken iki eli arkada birleşmişti ve sözünü bitirirken küçük bir çocuk gibi öne eğilerek kısık sesle vurgulamıştı. Sanki bu sözler kendisine söyleniyormuş gibi hoşuna gitmişti Irmalia'nın: Jasstey'nin büyüleyici konuşması onu da etkilemişti. Olanlara müdahale edemiyor, sadece bir film kesitiymişçesine izliyordu. Onları uzaktan Teodo ve Gexwin de izliyordu ve Teodo'nun sabrı taşmak üzereydi. Bunun farkında olan Gexwin onu sakinleştirmeye çalışıyor, partide olay çıkartmasından korkuyordu.

"Sana 'nişanlım var dedim'; neden peşimi bırakmıyorsun?"

"Ayaklarım beni hep sana getiriyor!"

Altın SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin