⊗ [X-WATT 1] - BÖLÜM 21 ⊗

818 87 37
                                    

[GIRIŞ]

Saat gökte ışıllar saçan parlak yıldızlara uzanmış, uykuları gelen çocuklar yatmışlardı. Biri hariç.

'Tanrım...' Deyip durdu kendine. İnanamıyordu. Ellerini iki yanına koyup kulaklarını kapattığı başını, kendine çektiği bacaklarına gömdü ve aldığı titrek nefeslerini dışarı verdi.

'Jisoo, lütfen gel artık. Ne olur...'

"Yeter artık." Aniden yatağından doğrulup kendisine kaş çatmış Chaeyoung'a baktı Lalisa.

"Neler olduğunu söyleyecek misin?"

"Ha-Hayır?"

"Ya?" Yataktan kalkıp yanına geldi Chaeyoung, ve kulağına eğildi. "Anlat."

"Min Yoongi benim- HEY!" Karışmış kafasını iki yana sallayarak dehşetle Rose'ye baktı. "Hipnotize etmeyi bırak. Anlatmayacağım işte. Anlamıyor musun?"

Rose omuz silkip gerisin geri yatağına döndü ve gözlerini kapattı. "Kendi belanı kendin temizlersin."

"Sus ve uyu Rose." Sinirleri bozulan Lalisa, yatağından çıkıp yatakhaneden ayrıldı ve koridora çıktı. Yan odadan sesler geliyordu. Birkaç öğrenci antrenman yapıyor olmalıydılar. Genel olarak indigo (özel) çocukların (namı diğer bizim grup) diğer öğrencilerle aynı kefede tutulmalarına rağmen asla birbirleri ile görüşemezlerdi profesörün izni olmadıkça. Çünkü indigoları özel idmanlarla hafiften eğitmeye başlamışlardı ve sürekli testler yaptırılıyor, kan alınıyor, bağışıklık sistemleri kontrol ediliyordu. Diğer öğrencilerse daha az, her haftanın sadece 2 günü iğne oluyor, testlerden geçiyor, ve antrenman yaparak güçlerini geliştiriyorlardı. Aynı zamanda girdikleri dersler de fazla ve ağırdı, bu mazeretle hem görüşmeleri (izinsiz olarak) yasaktı hem de kendilerine vakit ayırmaları çok uzun zamanlarını alıyordu. Öyle ki profesör ve bazı eğitmenlerin verdiği ders sayıları bir yana, sabahın 6-7'sinden gece 9-10'a kadar sürüyordu ve öğrenciler çok yoruluyorlardı.

Lalisa merdivenlerden sarkıp alt kattaki hareketliliğe kulak kesildi. Biri gelmiş olmalıydı ya da birileri uyumamış hala ayakta dikilmiş vaziyetteydi. Şüphelenmeye başlayan Lalisa, yutkunarak merdivenleri bitirdi ve kafasını uzatarak salona göz gezdirdi. Ortalıkta kimseler yoktu.

"Ne arıyorsun böyle hırsız gibi?" Yanı başında dikilen Light'a baktı. Elini sol göğsüne götürüp bastırdı. "Korktum!"

"Onun içindi evet." Göz devirmemek için zor durdu Lalisa. "Ne arıyordun?"

"İçeride biri var sanki. Yoksa sen miydin?"

"Ne? Ben mi, aslında lavaboya kalkmıştım. Bilirsin..."

"Evet evet anladım, devamını duymakta ısrarcı değilim." Jennie kıkırdarken Lalisa yüzünü buruşturdu. "Her neyse. Hadi bir bakınalım."

"Emin miyiz? Bir karabasan çıkarsa beni korumak zorundasın." Lalisa gözlerini devirerek mutfağa doğru ilerledi. Çift kapaklı buzdolabının önünde biri vardı. Sırtı kapıya dönüktü. Lalisa tek kaşını kaldırdı ve olduğu yerde durdu. Bir anda çivilenen Lalisa'nın ani hareketine Jennie'nin alışması 2 saniyesini aldı. Az kalsın sırtına çarpacaktı.

"Aaa... Namjoon?"

"Aaa... Namjoon?" Çocuk arkasına dönerek ağzına götürdüğü krem peynirli ekmekle donakaldı. Kızlar kaşlarını çattılar.

"Tanrım..."

"Ne halt yaptığını sanıyor o kafan?" Namjoon buzdolabının kapaklarını kapatarak kızlara döndü elindeki ekmekle. "Ne var? Atıştırıyorum işte!"

"Bu saatte yemek mi yenir Namjoon?"

"Bu saatte yemek mi yenir Namjoon?"

Namjoon'un yüzünde garip bir ifade oluştu. Jennie kaşlarını çatarken Lalisa kaşlarını kaldırdı.

"Eee?"

"Eee?"

"Ne eee? Yemek yiyorum kızlar?" Lalisa ve Jennie birbirine bakıp omuz silkerek mutfaktan çıktılar. Lalisa kaşlarını çattı.

"Yemek yediğinden şüpheliyim. Bu saatte yemek yenirse zihnin yavaş çalışmasına sebep olur aynı zamanda güçlerde de aksaklık yaşanır. Hem profesör daha önce bize gece yemek yendiğiyle ilgili bir bilgi de paylaşmamıştı."

Jennie kaşlarını çatıp Lalisa'ya döndü. "Madem Profesör bu konuyla ilgili bilgi paylaşmamış, sen bütün bunları nereden biliyorsun?"

Lalisa duyduğu soru karşısında afallayarak Jennie'ye baktı. "Araştırdım."

"Nereden?" Soğuk terler döken Lalisa, ne cevap vereceğini bilemedi.

"Ansiklopedilerden. Kütüphaneden."

"Hmm." Jennie önüne döndüğünde Lalisa derin bir nefes bıraktı.

"Bana söylemediğin bir şey mi var?" Ve kendi bile farkında olmadan yutkunan Lalisa.

"Yok. Ne olsun ki? ..."

"Bilmem. Sana kalmış." Jennie umursamaz tavrıyla merdivenlere yöneldiğinde Lalisa arkasında kalarak ona bakakaldı.

'O biliyor. Dikkatli olmalıyız. Ya da her şeyi anlatacağım.'

'Kim biliyor?'

'Jennie.'

'Anladı demek. Sen tam bir yarımakıllısın Lalisa.'

'Kes sesini, anlatmama kararı almıştık ama çiğnemek zorundayım. Zaten profesör de biliyor.'

'Anlat ama tepkisini kaydetmeyi unutma. Yoksa yalancı mı dürüst mü anlamakta zorlanırız. İşimiz güçleşir.'

'Anladım.'

Telepatisini kapatan Lalisa, yatakhaneye geri dönerek kapıyı kapattı. Yatağına giderken durdu ve kaşlarını çatarak donakaldı.

Namjoon ne ara yatağına gelmişti? Yoksa onu görmüş müydü? Eğer gördüyse...

"Kahretsin..."

Birden aklına gelen şeyle kafası karıştı. Namjoon eğer yatakhaneye gitmiş olsaydı Lalisa onu görmez miydi? Namjoon'un merdivenlerden çıkması gerekiyordu yatakhaneye geçmesi için. Ancak o mutfaktaydı.

"Mutfakta mı?" Lalisa'nın kalbi sıkıştı. Belki o değildir diyerek Namjoon'un yattığı yatağa yaklaşıp battaniyesini çekti yere fırlattı ve korkudan geriye sendeledi.

Namjoon yatağında yatıyordu ve görünüşe bakılırsa birkaç saattir uykudaydı.

"O halde mutfaktaki..." Lalisa koşarak yatakhaneden çıktı ve mutfağa koştu. Kimse yoktu ancak ışıklar açıktı. Etrafa hızlıca göz gezdirdi ve mutfak kapısına döndü çıkmak için. Kapının eşiğinde Namjoon duruyordu şaşkın ifadesiyle.

Kaşlarını çatıp geri geri sendeleyen Lalisa, Namjoon'un şaşkın surat ifadesine içinden şaşırdı.

"Lalisa?"

"Kimsin sen?" Namjoon'un yüz ifadesi ifadesiz bir ifadeye dönüştü. (Nasıl cümle bu?)

"Kim olsun istersin?"

"Kes sesini ve bana cevap ver!" Sesinin arkasında çıkan kalın tonun inceyle birleşimi korkunç bir ortam yarattı mutfakta.

Namjoon Lalisa'nın üstüne doğru yürürken yüz ifadesi değişerek kaşlarını çatan, gülmeye başlayan bir siyahlığa dönüştü.

"Neden onları terk edip Profesör X'e sığınıyorsun Lalisa? Sen bir Lubare üyesisin. Sen kötülere ihanet edemezsin Lalisa." Ardından bir ruh gibi Lalisa'nın içinden geçerek ortadan kayboldu. Lalisa ağlamak istiyor ama ağlayamıyordu.

"Lanet olsun, Lanet olsun Lanet olsun LANET OLSUN!" Hıçkırarak yere düştüğünde kollarının altında onu tutan birer kol farketti.

"Lalisa, iyi misin?"

[Bölüm Sonu]

◄[Ⓧ]► X-WATT 1: Asıllar® | #f-action (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin