[GIRIŞ]
Gözlerini aralayan Wolverine etrafına bakındı. Uyuyakalmıştı muhtemelen. Ayağa kalkıp belini ovuşturdu. Uzun süre koltukta oturunca beli katlanmış gibiydi. "Off..."
İçeriye girdiğinde Storm hala holograma dalmış uğraşıyordu. Saçlarını karıştırarak arkasından geldi. "Günaydın."
Storm ilk başta duymamış gibi olsa da Wolverine beyaz saçlarını tutup kaldırınca ensesindeki yokluğu hissedip sonradan arkasını döndüğünde Wolverine tam önünde olduğundan korkmuştu. "S-Sana da günaydın. Ödümü kopardın."
Parmaklarını gözlerine bastırarak uyanmaya çalıştı. "Bütün gece uyumadın mı?"
"Hayır. Üstelik şaşırtıcı bir şey var." Parmaklarını gözlerinden çekip Storm'a baktı Wolverine. "Ne gibi?"
"Hologramda garip bir şeyin olmaması gibi." Kaşlarını çattı. "Ne yani, hologramda sıkıntı olmadığını mı iza etmeye çalışıyorsun?"
"Çalışmıyorum, söylüyorum. Hologram sapasağlam." Scott aklıma geldiğinde kaşlarını çatıp dudaklarını ıslattı Wolverine. "Bu çocuk bizi oyuna getirdi."
"Hayır. Dur, sadece bu değil."
"Ne? Dahası da mı var?"
"Evet. Hologram ondan önce hep aynı yeri gösterirken bir sarsıntı olmuş. Ondan sonra hologram değişmiş."
"Peki biz neden bunu hissetmedik?"
"Çünkü bu ne insanların ne de mutantların duyabilip hissedeceği frekansta. Oldukça yüksek bir frekans. Ve çok şiddetliymiş. Şuna baksana." Kenara çekildiğinde kaşlarını çatarak holograma dikti gözlerini Wolverine. Hologramda bir çizgi üzerinde oldukça yüksek bir cızırtı gösteriliyordu. Sonrası ise normaldi. (Kalp takip cihazı misali.)
"Kaçıncı saat?"
"17:46, biz aşağıda havayı kontrol ederken." Storm Wolverine'in kaslı koluna dokundu. "Aslında bir düşündüğüm vardı."
Fişek gibi kafasını Storm'a çeviren Wolverine çatık kaşlarını kaldırdı. "Ne?"
Storm yutkundu. "Bunu o yapmış olabilir mi?" Wolverine bir an düşününce haklı olabileceğini göz önünde bulundurdu. Scott'ı taklit etti.
"Saçmalama Wolverine, küçücük çocuk bize mesaj mı göndersin? Üstelik bizim varlığımızı bile bilmiyor, hah. Yemişim mesajını!"
"Şşştt." Koluna dokundu tekrar. "Sessiz ol, uyanacaklar."
"Uyansınlar. Uyansınlar da beni oraya getirtmesinler!" Wolverine burnundan solurken Storm ona bakmaya devam etti. Bunu farkeden Wolverine ofladı. "Ne oldu yine? Yüzümde arı kanı falan mı var?"
"Sen onları kıskanıyorsun." Storm anlamıştı. Belki de Wolverine fazlasıyla belli ediyordu fakat Storm'dan birşey saklamak için 5 fırın ekmek yemek bile az gelirdi. "Jean, Scott'la beraber diye kendini hırpalıyorsun değil mi?"
"Sus."
"Sen Jean'i seviyorsun."
"Sus Storm!" Storm bakışlarını suçluymuşcasına kaçırıp bir adım geri gitti. "Özür dilerim. Sorgulamamalıydım."
Wolverine ona yaklaştı ve ellerini omuzlarına koydu. "Üzgünüm. Seni üzmek istemedim."
"Hayır. Ben sorgulamamalıydım. Hadsiz davrandım, üzgünüm." O sırada bir nefes alışını sezen Wolverine başını yana çevirdiğinde Scott ve Jean çoktan uyanmış, hatta kapının başında dikilip onları izliyorlardı. Wolverine ellerini ne zaman çıkardığını bilmediği Storm'un yanaklarından alıp Jean'e baktı. Gözleri şaşkınlıkla ve hayal kırıklığıyla bakıyordu. Fakat gözlerini kaçırıp kontrol kısmına ilerleyince Wolverine gözlerini yumup Storm'a baktı. Storm da ona bakıyordu şaşkınca. Wolverine ne yapacağını bilemez halde holograma baktı. Ve hologramın arkasında olan arkası dönük Jean'e.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[Ⓧ]► X-WATT 1: Asıllar® | #f-action (✓)
Fantasía"Kendisini X-Men filminden uyarladığım kurguda farklı güçlere sahip 11 üyenin yaşadığı maceralara şahit olacaksınız." (DİKKAT! Yazarın ilk kitaplarından biri olduğu gerekçesiyle, epey eski bir kurguyu okumaktasınız. Yazım yanlışları ve üslup, akıcıl...