[GIRIŞ]
Derse başlanmış, Taehyung yine dalgın dalgın ilk derslerini dinlemişti. Kendini ruhsuz ve halsiz hissediyordu. Birkaç çocuk gelmiş, ona neyi olduğunu sormuş ama cevap alamamışlardı. Diğerleriyle farklı sınıflara düşmüşlerdi, aynı sınıfta olduğu tek kişi Chaeyoung'tu. Jennie olsaydı Chaeyoung'dan yer değiştirmelerini isteyeceğini düşündü. En sonunda dersler bitmiş, herkes saat 8'e kadar ders görmüştü. Saat 9'da yataklarda olunması şarttı, bu yüzden öğretmenler de itiraz etmemişti.
Taehyung o gece hiç uyuyamadı, gözüne uyku girmemişti. Yatağının başlığına yaslanmış, dizlerini kendine çekip kollarıyla sarmış, öylece dalgın dalgın dolup duran gözlerini battaniyesine çevirmişti. Boğazında bir yumru vardı korkudan, atamıyordu da. Burnunu çekti farkında olmadan.
Lalisa arkasına döndü uyuklarken. İçinden bir ses ona uyanmasını söylediğinde gözünü açtı. Yatakhanede dolandı bakışları, daha sonra Taehyung'un uyumamış olduğunu gördü. Yataktan kalkarak yavaş ve sessiz adımlarla birkaç ranza ötesindeki yatağa ilerledi. Demir merdiveni çıktı ve Taehyung'a baktı. "Neyin var?"
Taehyung koluyla burnunu silip başını salladı. "Bir şeyim yok ki. Sadece uyuyamadım."
Lalisa ne diyeceğini bilemeyip bakışlarını kaçırdı merakla, başını salladı. Daha sonra Taehyung'a baktı. "Neden uyuyamadın?"
Taehyung battaniyesinde olan bakışlarını kaçırmayarak yutkununca Lalisa yatağına oturdu ve karşısında bağdaş kurdu. "Bana anlatabilirsin bir şeyin varsa. Ben kimseye söylemem."
"Yok. Sadece... Bana inanıp inanmadığınızı bilmek isterdim."
"O nasıl soru..." Lalisa üzgünce bir elini Taehyung'un omzuna koydu. "Biz sana inanıyoruz. Ne oldu, neden böyle düşünüyorsun?" Ciddi anlamda üzülmüştü Taehyung için.
Çünkü zamanında Lalisa da yaşamıştı.
Gelecekte.
Taehyung başını salladı zoraki gülümsemeyle. "Hiç."
Lalisa elini çekerek başını salladı Taehyung'a bakarak. "Uyuyabilecek misin?"
"Yok. Sen uyu, ben sabahlayacağım."
"Peki." Yatağından inerek yere bastığı sırada etrafına bakarak hızla göz gezdirdi ve ardından Taehyung'a baktı. Tekrar merdivenleri çıkarak Taehyung'a sarıldıktan sonra geri çekildi hızla, merdivenlerden indi. Taehyung hafif şaşkınlıkla Lalisa'ya baktı. Lalisa gülümsedi, ama bu ilgi anlamında değildi.
Dost gülümsemesinin alasındandı.
Taehyung da içten tebessüm ederek ona elini salladı. Lalisa da sallayarak kendi yatağına geçti ve dudaklarını oynattı ona bakıp. 'Uyu, dinlen sabah dersimiz var.'
Taehyung gözlerini yumup ona olumlu cevap verdi. Yatağına yattı doğrularak. Lalisa her ne kadar onu rahatlatsa da biraz, o gece uyumaya hiç niyeti yoktu. Ne yapacağını bilmiyordu. Profesöre derse olmazdı, profesör onu bulabilirdi belki ama Jennie onun gözdelerinden biriydi. Ona kızabilirdi. Profesörden korktuğunu kendine itiraf eden Taehyung, arkadaşlarına doğru sırtını dönerek tülü çekilmiş, ay ışığının girmesine izin veren duvar penceresine döndü. Yaşları hala akmaya devam ediyordu düşündükçe.
Wolverine, sonsuz güvendiği ağabeyi olarak gördüğü, belki de babası yerine koyduğu adam ona inanmamıştı.
Canı sızladı. Küçücük bir çocuk için acı vericiydi. Ama ona haklı olduğunu gösterecekti. Nasıl yapacağını bilmiyordu ama karşı yatakta yatanın Jennie olmadığını ona gösterecek, gerçek Jennie'yi bulacaktı. Aklına saçma sapan düşünceler geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[Ⓧ]► X-WATT 1: Asıllar® | #f-action (✓)
Fantasy"Kendisini X-Men filminden uyarladığım kurguda farklı güçlere sahip 11 üyenin yaşadığı maceralara şahit olacaksınız." (DİKKAT! Yazarın ilk kitaplarından biri olduğu gerekçesiyle, epey eski bir kurguyu okumaktasınız. Yazım yanlışları ve üslup, akıcıl...