◄[Ⓧ]► X-WATT 1: Asıllar® | #f-action (✓)

⊗ [X-WATT 1] - BÖLÜM 19 ⊗

[GIRIŞ]

Ertesi gün, A sınıfı mutantları ile birlikte kahvaltı eden profesör, kapının açıldığını işitti.

"Siz devam edin çocuklar. Geleceğim az sonra." Odadan çıkarak salona ilerlediğinde Storm'u gördü. "Gelmişsin."

"Evet. Ve bakın burada kim var..." Arkasındaki çocuğu gösterdi. Kızıla çalan koyu kahverengi saçları ve bordo göz rengiyle karşısındaydi Yoongi, profesör dış görünüşüne baktığında şaşırdı fakat belli etmedi. "Merhaba Prens hazretleri."

"Kimsin sen? Benim bu ucube yerde ne işim var?"

"Burası sizin krallığınızdaki gibi geniş bir bölge değil fakat elimizden geldiğince güzelleştiriyoruz. Colonel A'ya hoşgeldin."

"Colonel A mı? Saçma isimleriniz meşhur herhalde. Sadede gelin ve beni buraya neden getirdiğinizi açıklayın." Profesör Prens Yoongi'nin bu denli sert olmasına şaşırmadı. Storm'a baktı. "Ona açıklamadın mı?"

"Gelmemekte ısrar edince uyutmak zorunda kaldım." Profesör bu cevaba derin bir nefes bıraktı. "Bizler mutantız Prens Yoongi. Senin nasıl ateş gücün varsa bizde de farklı güçler var. Burada olma sebebin seni eğitecek özel bir yer olması." Yoongi ifadesizce profesöre bakmayı sürdürdü. "Ağabeyimi öldürmek zorunda değildi?"

Profesör bu cevabın üzerine dehşetle Storm'a baktı. Storm bakışlarını kaçırdı. "Beni öldürüyordu hem ben onu öldürmedim sadece üzerine yıldırım düşürdüm o kadar. Bu kadar abartmayın Prens Yoongi. Birkaç güne uyanır."

"Yine de senin bunu yapmaman gerekiyordu Storm!" Profesörün gür sesi koridorlarda yankılanınca Storm gözlerini kapattı ürkerek. Gariptir ki Yoongi bile tırsmıştı ses tonuna.

"Her neyse. Biz size zarar verme niyetinde değiliz. Eğitiminiz tamamlanır tamamlanmaz istiyorsanız sizi geri gönderebiliriz Prens Yoongi. Burada pansiyon da dahil her ihtiyacınızı karşılayacak şeyler bulunuyor. Ailesi olmayan öğrencilerimiz pansiyonda kalıyorlar. Tekrar geri dönmek isterseniz dilekçe yazıp verebilirsiniz. Ancak şu anda vermeniz hiçbir işe yaramaz." Aklını okumuşcasına düşündüğü tüm sorulara cevap veren profesöre şaşkınlıkla baktı Yoongi. "Siz de telepati gücüne sahipsiniz?"

Profesör gülümsediğinde Yoongi'nin kaprisli halinden bir nebze azaldı ancak belli etmedi. İster istemez rahatlamıştı. Yine de güveneceği insanlar sayılıydı. Bir vampir olarak önlem alması gerekiyordu.

"İyi. Nerede kalacağım? Odam varsa gidip dinlenmek istiyorum biraz. Bay..."

"Profesör X. Siz bana profesör dersiniz. Odanız 0B:17. Storm, Prens Yoongi'ye odasına kadar eşlik etmeye ne dersin?"

"Olur. Buradan." Onlar giderlerken üst katın merdivenlerinden aşağı inen Light, Rose ve Namjoon, profesöre yaklaştılar. "Jimin yukarıda çizim yapıyor ve Lalisa da kıyafetlerini düzeltiyor. Biz de bahçeye çıkmak istemiştik. Hoseok yemek yedikten sonra bize katılacağını söyledi."

Rose'nin açıklamasına tebessüm etti profesör. "Sizi iyi gördüm. İyi vakit geçiriyor olmalısınız?"

"Çok eğleniyoruz profesör. Ama çok gıcıklar. Hem Jimin'i o kadar çağırdık ama gelmedi. Çizim yapmayı seviyor olmalı. Yine de bizimle oynayabilirdi. Üzdü bizi." Light tatlı bir moral bozukluğuyla profesörü güldürmeyi başardı. "Çocuklar, ona zaman tanımalısınız. O sizin gibi kaynaşabilmeyi başaran biri değil. Onunla konuşarak aranızdaki bağı artıracaksınız ki sizinle zaman geçirebilsin. Tamam mı?"