Caner "Asel..." Diyerek konuya girecekken "Ne olur şuan konusmak istemiyorum." Demistim.
Hiç kimse konuşmuyordu eve gittiğimde sessiz bir şekilde eve girmiştim annem uyumuş olmalıydı odama girerek yatağıma yattım. Hem çok korkmuş hem çok canım yanmıştı keşke hiç gitmeseydim.
Aptal gibi kafasına şarap şişesini vurdun Asel, ya ölseydi? (Kalp)
"Ama ölmedi." (Mantık)
"Ölebilirdi." (Kalp)
"O da bizim boğazımızı sıktı psikopat cıktı çocuk bize bunu yapan sevgilisine neler yapmaz!" (Mantık)Mantığım ve kalbimin iç sesi durmadan kafamda kavga içerisindeydiler. Gecmisimi kaybetmistim ama onları kazanmıştım. Size de öyle olmuyor mu? Iki farklı fikir beyniniz de çatışmıyor muydu? Bazen kimi dinleyecegimi bilemiyordum ve sadece susturup sessiz kalmak istiyordum.
Nasıl yapmıştım cidden midem o kadar bulanıyordu ki korku ve endişe duyguları iç içe girmiş deli gibi ağlamaya başlamıştım. O kadar çok ağlamıştım ki uyuya kalmıştım.
Sabah uyandığımda okula varmıştım. Büşra sinirli bir şekilde sırama vurmuştu. "Dün sevgilimle miydin?" Kafamı hayır dercesine salladım. Telefonu çıkarıp sevgilisi ile olan fotoğrafımızı gösterdi. Bana yakınlaşırken birisi çekmiş ve Büşra'ya atmıştı.
"O göründüğü gibi değ-..."
Birden telefonunu havaya kaldırarak "Bu inek Asel aslında orospu Asel çıktı millet. Sevgilime dün yakınlaşmaya çalışmış."
"O bana yakınlaştı!"
"Ne yapsın senin gibi ezik bir kızı ya bir kendine bir ona bak. Sevgilimden uzak dur yoksa seni çok pis döverim." dedikten sonra sınıftan çıkmış herkes bana dik dik bakmaya başlamıştı.Kaan bana sarılarak "Boşver onları biz biliyoruz gerçeği önemli olan o." Gözlerim dolmuştu bileğimde ki babamın bana aldığı bileziği tutacağım sırada bileğimde olmadığını fark ettim.
"Kaan bilekliğim yok babamın bana verdiği bileklik yok."
"Asel sakin ol belki evdedir."
"Hiç bakmadan direk okula geldim kesin dün düşürdüm."
"Asel bence evdedir." Bir an önce okul bitsin diye beklemiştim. Okul çıkış zili çaldığında motor sesini duymuştum. Sibel "Senin ki mi geldi?" Sibel'ı cimcikleyerek "Deme öyle bir daha." dedikten sonra çantalarımızı toparlayarak okuldan çıktık. Ayaklarım titremeye başlamıştı bile korkudan.Büşra motora bindi ve beni görünce arkadan sıkıca sarıldı. Çocuğun vizör açıktı bana bakarak vizörü kapadı ve gaz vererek okuldan çıkıp gittiler.
Caner "Seni eve götüreyim." Dedikten sonra kafamı salladım. Eve vardığımız da odamın her bir köşesini aradım ama bilekliğim yoktu. Annem işteydi hala eve gelmemişti ve o gelmeden tekrardan bara gidip bilekliğimi alıp dönmem lazımdı.
Bisikletimi alıp bara gittim. Adam bana bakarak "Hanım efendi şuan kapalıyız."
"Lütfen dün akşam geldim ben bilekliğimi düşürdüm."
"Hanım efendi ben nereden hatırlayayım sizi kaç insan geliyor lütfen zorlamayın."
"Lütfen o bileklik benim için çok önemli."
"Zor kullandırtmayın beni hanım efendi akşam gelince bakarsınız."Tanıdık bir ses tonu "Kızı içeri al Hakkı." Kafamı biraz daha içeri doğru uzattığımda Emir ile göz göze geldim. "Peki Emir Bey." dedikten sonra adam çekildi. "Tekrar görüşürüz demiştim ama bu kadar kısa süreceğini sanmıyordum."
"Senin o aptal yüzünü görmek için gelmedim bilekliğim kayboldu."
"İyi ara bakalım." Kafasında ki yara saçlarının arasında kalmış olsaki gözükmüyordu ama nedense iyi olup olmadığıni merak etmistim.
"Iyiyim." Aniden bunu söylemesi hafif bir korku yaratmiştı.
"Nasıl olduğunu sormadım."
"Nasıl olduğumu merak ettin."
"Hak ettin." Beni tekrar öldürecek bakışları ile korkutmustu.
"İşıne bak." Dedi tehditkar ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Tozu
ChickLitÇocukluğumuzdan itibaren geçmiş olaylara karşı genel anlamda, evvel zaman içinde kalmış eski günlere karşı hürmet dolu bir korku hissini üzerimizde taşırız. Insanoğlu yanlış yapar "Geçmişte kaldı geleceğe odaklan kapat o sayfayı yeni bir sayfa aç."...