Saçlarımı bıraktıktan sonra korkudan vücudumun titrediğini hissettim ve koşar adım odasından çıkıp kendi odama gittim. Kafamı yastığa gömüp ağlamaya başladım. Elim sızlıyordu ama kan durmuştu gerçekten kanı durdurmuştu.
Sabah annem beni öperek uyandırdı. "Kahvaltı hazır hadi gel güzelce yemeğini ye."
"Günaydın." Dedim olduğum yerde gerilerek "Emir evde mi?" Annem evet dercesine kafasını salladı. "Parmağını kim sa-..." Yataktan aniden doğrularak "Ben yaptım." Dedim ama annemin inanmadığı açıkça belliydi ama kurcalamak istememişti. "Hadi aşağı iniyorum sende gel elini yüzünü yıkayıp."Yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledim ve kapıyı açar açmaz Emir'i yarı çıplak altında sadece havlu ile olduğunu gördüm. Siyah saçlarından akan sular ilk köprücüğüne oradan kasıklarına akıyordu. Çığlık atıp bir anda kapıyı kapadım. "Özür dilerim ben...ben kapı kilitli olmayınca yani içeride biri olm-..." Emir kapıyı açtığında baştan sona onu tekrar süzmüştüm.
Ah be düşmanımızın bu kadar melek gibi görünmesi normal mi? (Kalp)
Aptalın teki sadece bazen yakışıklı olmak yetmiyor zeki olman da lazım ve bu çocuk değil! (Mantık)
Ne gelecekse bundan gelsin bize.(Kalp)
Sen aklını mı kaçırdın? (Mantık)
Keşke kaçsa da beni Asel ile yalnız bıraksa biz iki duygusal iyiyiz de.(Kalp)
Emir ellerini göğsünde birleştirerek "Beni çıplak görmek istiyorsan bunu bana söyleyebilirsin." demişti gülümseyerek.
"Yanlışlıkla açtım özür dilerim."
"Şu lafından çok sıkıldım durmadan özür diliyorsun ama bir halt olduğu yok." Diyip omuz atarak yanımdan geçti. Şampuan kokusu gene burnuma ilişmişti. Çok fazla erkeksi ve güzel kokuyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa inmiştim. Haluk amca bana gülümseyerek "Günaydın güzel kızım." Demişti. Duraksamıştım ama kızım lafını duymak hoşuma gitmişti.
"Günaydın Haluk amca. Kahvaltı leziz gözüküyor elinize sağlık." Dedim oradaki hizmetçilere. "Afiyet olsun efendim." Diyerek mutfaktan çıkmışlar o sırada Emir içeri girerek masaya oturdu. Haluk amca öksürerek "Sana da günaydın Emir Bey." Emir sadece kafasını sallamıştı. "Asel ile aynı okula gideceksiniz onu bırakmanı istiyorum ondan büyüksün onun ilk günü abilik yap." Ağzıma aldığım zeytin çekirdeği boğazımda kalmıştı. Emir sırtıma sertçe vurarak "Tabiki ona çok güzel abilik yaparım." Sırtım acıyınca bir hamle ile koluna vurup "İyiyim." Demiştim.
Haluk amca "Emir dün soramadım neden burada kalmak istiyorsun uzun zaman sonra hele?"
Emir bana bakarak gülümsedi. "Ev de fazla sıkılıyordum artık Asel var onunla olduğum zamanlar eğlenceli olacak." Haluk ile annem birbirine bakarak gülümsedi. Haluk amca "Harika. Asel sana emanet onu üzersen bozuşuruz." dediğinde Emir'in pis gülüşü yüzüne daha çok yayıldı. "Emin ol burası onun için cennet olacak."Kahvaltıyı güzelce yaptıktan sonra Emir kolumu tutarak beni kaldırdı. "Hadi Asel ilk gün çok eğleneceksin." Kolumu sıkıyordu ama bunu belli etmiyordu bende sorun çıkmasın diyerek ses çıkarmıyordum. Annem Emir'e bakarak "Kızım cidden sana emanet Emir." Dediğinde kolumu gevşetmişti. "Hadi hazırlanalım Asel." Diyerek mutfaktan çıkmış ben ise arkasindan geliyordum. Merdivenlerde önümden ilerlerken bir anda duraksayıp bana döndü. "Tişörtümü beğendiysen diğer tişörtlerimi de vereyim giyersin." iğneleyici bir üslup ile konuşsa da sessiz kalmayı tercih etmiştim. "Ben halle-..." Sözümü keserek "Kıyafetlerimi giyebilirsin hoşuma gitmiyor değil." Dedikten sonra dönerek merdivenlerden çıktı. "Çabuk ol Asel bekleyemem seni."
Odasına girdiğinde tişörtlerini giydiğime seviniyor muydu yani düşüncesi aklımın bir kenarına yerleşmişti. Gene her zaman ki gibi abartısız giyinmiş hafif bir makyaj yapmıştım. Emir kapıyı çalmadan açtığında paniklemiştim.
"Giyiniyor olabilirdim Emir!" Omuz silkerek "Evet olabilirdin ama benim sende ilgimi çeken bir şey olmayacağı için çok da sorun olmazdı." Yatağımın yanında duran vazoyu göstererek "İkiniz de benim için eş değersiniz." Ağır konuşuyordu ama zamanla alışacağımı düşünüyordum. "Hadi gidiyoruz." Dedikten sonra telefonum titredi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Tozu
ChickLitÇocukluğumuzdan itibaren geçmiş olaylara karşı genel anlamda, evvel zaman içinde kalmış eski günlere karşı hürmet dolu bir korku hissini üzerimizde taşırız. Insanoğlu yanlış yapar "Geçmişte kaldı geleceğe odaklan kapat o sayfayı yeni bir sayfa aç."...