Çocukluğumuzdan itibaren geçmiş olaylara karşı genel anlamda, evvel zaman içinde kalmış eski günlere karşı hürmet dolu bir korku hissini üzerimizde taşırız.
Insanoğlu yanlış yapar "Geçmişte kaldı geleceğe odaklan kapat o sayfayı yeni bir sayfa aç."...
Sabah okula gideceğim sırada Sibel telefonuma mesaj attı. "Sakın çıkma evden geliyorum bugünlük okulu asıyoruz." "Hayır." "Evet çıkma işte." Gözlerimi devirerek Sibel'i bekledim. Allahtan annem işe erkenden gitmişti yoksa okulu astığımı öğrenirse beni öldürürdü. Çok geçmeden kapı çalındı. Sibel'e kapıyı açtığımda "Hazırlanıyoruz sana kıyafet getirdim." "Asla olmaz." "Seni orada iyicene ezmelerini istiyor musun? Senin ne kadar seksi olduğunu gösterelim onlara hadi." "istemiyorum Sibel. Kimse için süslenmeyeceğim. Sibel saatlerce süslenmiş bende ona yardım etmiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok düz her zamanki tarzımda giyinmiş hafif bir makyaj yapmıştım. Akşam olmuş birden korna sesi duymuştum. Pencereye koşarak perdeyi araladım. Selim bana el sallıyordu. "Gelmiş hadi gidelim." demiştim Sibel'e. O kadar kısa bir elbise ve uzun topuklu giymişti ki yürümekte hafif zorlanıyordu ve bu çok komik duruyordu. "Gülme Asel." "Şuan o kadar rahatım ki bu halimle böyle görüneceğime cidden şuan ki kıyafetlerimi tercih ederim." "Kes sesini,çık hadi."
Selim Sibel'i görür görmez koşarak yanına geldi. "Siz kızlar neden rahat olmadığınız şeyler giymek istiyorsunuz anlamıyorum." Yürümesi için yardım etmişti. Bana bakarak "Harika görünüyorsun." demişti. "Rahat görünüyorum harika değil." "Bence ikisini de bir arada bulundurabiliyorsun." Arabaya bindiğimiz de Sibel ile Selim deli gibi konuşup eğleniyordu. Gerçekten birbirlerine alışmışlardı ve bu hoşuma gitmişti. Kocaman bir eve gelmiştik. Aşırı büyük ve aşırı güzeldi.
"Bu ev kimin?" "Emir'in." Bir an duraksayınca Selim "Merak etme sorun olmayacak." demişti. İçeri girdiğimiz de herkes oldukça güzeldi. Sibel dibime girerek "Sana dedim güzel ol diye." Birden Sinem bana doğru koşmaya başladı. "Aman tanrım gelmişsin geçen çok iyi tanışamadık şimdi güzelce tanışabiliriz. Gel bizim masamıza oturalım hep beraber." Sibel'e baktığımda o çoktan dansa kendini kaptırmıştı. Selim "Ben içecek bir şeyler alacağım bize sen git gelirim." dedikten sonra Sinem ile beraber kalabalıktan ayrıldık ve masaya doğru ilerlemeye başladık. Emir orada duruyordu beni görünce ukalaca gülümsedi. Büşra ile oturuyorlardı. Sinem "İyi ki geldin şu aptal kızı hiç sevmedim sülük gibi." Güldürmüştü. Sinem de çok iyi bir kızdı. Büşra beni süzerek "Kıyafetin yoksa sana bir şeyler ayarlayabilirdim." "Kendime eziyet edeceğime rahat olmak istedim." "Yakışmaz demiyorsun da." Emir gözlerimin içine içine bakıyordu. iyicene kasılmıştım gözlerimi kaçırıyordum. Çok geçmeden Selim elinde içeceklerle geldi. "Alkollü değil merak etme." Sinem Selim ve ben deli gibi eğlenip gülüşüyorduk. Gözlerim istemsizce Emir'i aramıştı ama bulamamıştım. O kadar sıcaklamıştım ki gidip yüzüme su çarpmak istedim."Lavaboya gidiyorum." deyip evin içerisine girdim. Salon gri ve siyah renklerle kaplıydı. Yukarı kata çıktığımda aynanın orada Emir'i gördüm. Bir şeyler düşünüyordu fazla durgundu. Girip girmemek arasında kalmış onu incelemeye başlamıştım. Siyah dağınık saçları önüne düşmüştü. Demir kolyesi kusursuz köprücük kemiklerinin üzerine gelip katlanıyordu. Baştan aşağı büyüleyiciydi ve bunun da farkındaydı.Birden göz göze geldiğimizde gerilmiş kanımın çekildiğini hissetmiştim. Gözlerim kocaman olunca beni gördüğüne mutsuz bir ifade ile gözlerini devirdi ve oturduğu yerden kalktı. Saçlarını düzelterek bana doğru yaklaştı. Hafif geri adım atarak merdivenlerin başlangıcına gittim. (Emir'in o an ki hali.)
