Bölüm 8

9 1 0
                                    


Galeride ki Asel

Selim beni parmağı ile göstererek "Sen neden Emir'in tişörtünü giyiyorsun?"
Emir hala şoktaydı. "Ben özür dilerim." Diyerek kırılan bardak parçalarını toplamaya başladım. Emir bir anda "Senin burada ne işin var?"diye kükrediginde yerimden sıçradım ve yanlış bir hareket ile bardağın orta parmağımı kesmesine izin verdim. Canımın acısı ile inledikten sonra Haluk amca ve annem "Ne oldu?" Diyerek mutfağa doğru fırladı. Haluk amca Emir'i görünce şaşkın yüz ifadesi ile "Emir?" Demişti. Emir ise onu görmezden gelerek bana bakıyordu. Annem koşarak yanıma geldi ve tezgahta duran peçeteyi parmağıma sardı. " Derin kesmişsin Asel hastaneye gidelim mi?" Akan kanı annemin verdiği peçete durdurmuyordu bu yüzden de biraz daha parca alarak "Babamın bana öğrettiği şekilde çaprazlama yaparsam durdururum bu kanı." Dedim. "Ben iyiyim bak geçti." Dedikten sonra diğer elimle parmağıma baskı yapıyordum. Sızlayan parmağımı görmezden gelerek Haluk amcaya baktım. Hala Emir'e bakıyordu. "Sizin burada ne işiniz var?" Diyerek bakmaya bir son verip makul bir soru sormuştu. Selim söze girerek "Emir birkaç bir şey alacaktı sadece evine götürmek için." Emir anneme bakarak kafasını salladı. "Bu kadın ve bu kızın burada ne işi var?" Yutkunmuştum annem ise kafasını öne eğmişti. Annemi uzmesine dayanamayınca "Buranin senin evin olduğunu bilseydik bastan gelmezdik zaten."dediğimde Emir "Öğrendigine göre gidebilirsiniz artık." Der demez Haluk amca Emir'in suratına sert bir şekilde tokat atti ve annem ile kısa çaplı bir çiğlik attık. Emir'in kafası tokatin etkisi ile sağa doğru çevrilince her zaman ki ukala gülüşünü takındı (bunu açıklamaya gücüm yetmez o yüzden yüz ifadesi ile göstermek istedim hehehehehe)

 Emir'in kafası tokatin etkisi ile sağa doğru çevrilince her zaman ki ukala gülüşünü takındı (bunu açıklamaya gücüm yetmez o yüzden yüz ifadesi ile göstermek istedim hehehehehe)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Haluk amca direk söze girdi. "Asel ve annesi bizimle kalacak Emir. Sen iste ya da isteme zaten bu evde yaşamıyorsun." Selim söze katılarak "Evet biz zaten bir şeyler alıp ç-..." Emir Selim'in sözünü keserek "Burada yaşıyorum artik." Dediğinde Haluk amca ben ve Selim aynı anda "Ne?"diye bağırdık. Parmağimda ki kan durmayınca daha çok baskı uyguladım.

"Evet burada kalacağım." Selim bir bana bir Emir'e bakiyordu. Haluk amca parmağima bakarak "Hastaneye gidelim mi Asel?" Dediğinde kafamı hayır dercesine salladım. "Hiç gerek yok birazdan durur kan." Haluk amca Emir'e bakarak "Bu günlük bu kadar problem yeter herkes yatağa sabah bunu detaylı konuşacağız." Dedi ve bana dönerek "Parmağın kanamaya devam ederse direk odama geliyorsun ve hastaneye gidiyoruz. Buralar kalsın sabah hizmetçiler toplar"  Kafami tamam dercesine salladım. Annem alnımdan öperek "Emin misin? Canın acımıyor değil mi? Gidebiliriz rahatsizsan." Diye fısıldadı. "Iyiyim hadi uyu sen annecim bende yatarım şimdi."

Annem beni  Emir'i ve Selim'i süzdükten sonra tamam diyerek kafa salladı. Emir'in yanından geçerken birbirlerine öldürücü bakış atmışlardı belli ki annem Emir den hoşlanmamıştı.  Üçümüzü yalniz bıraktığında Selim hızlı adımlarla yanıma geldi. "Burada ne işin var?" Derin bir iç çekerek "Evimiz yandı ve buraya gelmek zorunda kaldık." Emir yanımıza gelerek tezgaha dayandı ve ellerini göğsünde birleştirerek "Benim tişörtümü  giydiginin farkında mısın?" Üstümü süzerek "Kıyafetlerim evin içerisinde yandı yarın ilk işim kendime pijama almak güzelce de yıkarım bir daha giymem." Selim "Evin nasıl yandı Asel ne oluyor neden hiç yazmadın?" Dediğinde Emir'e bizden uzak dur deyişi gözümün önünden geçti. "Bunları yarın konuşalım mi? Bugün çok yorgunum uyumak istiyorum."Dediğinde kanayan parmağıma baktı. Parmağımı saklayarak "Iyiyim." Dedim. Selim bana sarılarak "Yarın gelip alırım seni." Demişti ve Emir'e bakarak "Onunla uğraşma." Diye uyarıp arkasını döndü ve mutfaktan cıktı. Emir hala gözlerini gözlerime dikmiş bakıyorken pecetelerin kıpkırmızı kana büründüğünü gördüm. "Bende gideyim artık."

Emir önümü keserek "Başıma bela mısın?" Dedi.
"Ben gerçekten bilmiyordum senin evin olduğunu."
"Okuluma da geliyorsun bunu nasıl açıklayacaksın?"
"Orayı kazandım."
"Orası benim okulum Asel bunu herkes bilir."
"Ne demek benim okulum ya!"
"Asel sen delirdin mi ? Babam oranın kurucusu yani o okul bana ait."

Siktir doğru (Mantık)
Üniversite hayatımız başlamadan bitti.(Kalp)

"Bunu düşünemeyecek kadar salaksın değil mi?" Dedi beni küçümseyerek. Gözlerim dolmuş görüş acımı bulaniklastirmaya başlamıştı.
"Ben isteyerek gelmedim bu okula ve bu eve..." Der demez parmağımda ki kan zeminle buluştuğunda  Emir'i pas geçerek ilerleyecektim ki bir anda kolumu tutarak beni kendine çekti.
"Benimle gel." Diyerek bileğimi tuttu ve mutfaktan çıkardı. "Nereye?"
Cevap vermemişti, merdivenlerden çıktıktan sonra odamın karşısında ki odaya girdik. "Burası benim odam."
"Yani?" Yatağının altından ilk yardım çantası çıkardı ve küçük bir bez alarak yanıma geldi. Bileğimden tutarak kendine daha çok çekti ve kanlı peceteyi alıp parmağıma  pansuman yapıp bez ile babamın yaptığı gibi şekilli bir şekilde sarmaya başladı.

Sadece Emir'i süzüyordum. "Canin yandi mi?" Dedim ve gözlerini  gözlerime  kitledi.
"Derken?"
"Baban vurduğunda." Gene çene kemiği dışarı çıktığında sinirlendiğini fark ettim. "Hayır."
"Neden bana bunu yapıyorsun?"
"Neyi Asel?"
"Şu an neden parmağımı sarıyorsun?" Dedikten hemen sonra bezi bir anda sıkıp canımı yakmıştı.
"Çünkü şu andan itibaren ben dışında kimsenin senin canını yakmasına izin vermeyeceğim." Kalbim bir anda hızlanmış sıcak basmıştı.
"Nasıl ya-..." sözümü keserek
"Asel gerçekten seni görmek istemedim bana söz vermiştin ve sözünü tutmadın gene karşıma çıktın."
"Bu evde kalmayacaktın sende fikrini neden değiştirdin?" Parmağımı sarmayı bitirince tişörtümden tutarak beni daha çok kendine çekti. Ellerimi göğsüne koyduktan sonra kendimi geri çektim ama hala tisortumun yakasından tutuyordu.
"Çünkü bana verdiğin sözü tutmadın bu yüzden sana bu evi ve okulu cehennem edeceğim. Canımı herkes yaksın ama ne olur sen bana dokunma diyeceksin hayatıma girdiğin için her gün lanet okuyacaksın Asel." Beni birden ittirerek savrulmama sebep oldu.
"Babanın sarış tarzını bilmiyordun sadece babam gibi hallederim dedin herkes başından çekilsin diye. Yalancı bir kızsın sen." Der demez Emir'in üzerine yürüyerek tokat attım.
"Bana bir daha asla yalancı deme! Ben yalancı değilim."
Emir kafasını bana doğru çevirerek önüne gelen saçlarını düzeltti ve kahkaha atıp bir anda ciddileşti saçımı kavrayarak kulağımı dudaklarına doğru getirdi.
"Benden çok çekeceğin var Asel. Pişman olacaksın aldığın her nefes için."

Geçmişin TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin