♥️8.Bölüm~Değmezmişsin♥️

1K 49 4
                                    

(Multimedya: Miray)

Ateş'ten...

Kavga olayından sonra evlere dağılmaya karar verdik ve Miray ile beraber eve dönüyorduk. Miray yol boyunca konuşmayıp beni izliyordu.

-Söyle Miray ne söyleyeceksen.

-İyi misin sen?

-İyiyim niye iyi olmayım ki?

-Ne bileyim. Her zamanki şen şakrak Ateş yok şu an karşımda, bi garipsedim. Seni böyle görmeye alışkın değilim.

-Şu an pek havamda değilim o yüzden.

-Niye havanda değilsin Ateş? Ne oluyor sana? Neden Nazlı'ya laf attılar diye dövdün adamları?

-Ne demek niye dövdüm? Biz kardeş gibi büyümedik mi? Aynısını sana yapsalar yine döverdim onları Miray.

-Kendini kandırıyorsun Ateş. Evet aynısını bana yapsalar döverdin. Çünkü ben senin ikizinim, kardeşinim ama Nazlı bizim kardeşimiz değil Ateş. Meriç bizim kardeşimiz değil. Ece bizim kardeşimiz değil. Annemgilin saçma sapan siz kardeşsiniz mevzusuna girme. Hadi kendine itiraf et. Ece'ye laf atsalar sen onları dövmezdin. Anca hep beraber döverseniz döverdin. İlk sen dövmeye kalkışmazdın ama Nazlı da ilk sen dövmeye kalkıştın. Orda abisi dururken neden sen ilk olarak saldırdın adamlara?

-Nazlı benim yanımdaydı çünkü o an. Hiçbirinizin o adamların Nazlı'ya asıldığından haberi yoktu. O yüzden orada benden başka kimse koruyamazdı Nazlı'yı. Altından başka bir şey aramayın!

Eve gelmiştik. Merdiveni Miray'ın balkonuna yasladım ve Miray çıkasıya kadar merdiveni tuttum. Sonra da merdiveni kendi balkonuma yaslayıp odama çıktım. Üzerimi değiştirip çantamı hazırladım ve kendimi yatağın kollarına bıraktım. Bugün olanları düşündüm. Nazlı'nın dediklerini, Ege'nin dediklerini, Miray'ın dediklerini, Nazlı'dan sonra hiçbir kızla öpüşmememi...
Hayır, onlar haklı olamazlar. Yarın onlara tek tek haklı olmadıklarını göstereceğim. Yarın yine eski Ateş sahalara dönecek.

Sabah alarmla gözlerimi açtım. Banyoya gidip günlük rutin işlerimi hallettim ve okul formalarımı giydim. Saçıma başıma özen gösterdim. Parfümümü bolca sıktım. Hazırlanmam bitince odadan çıktım. Sonunda kapı açıktı. Gerçi annemgil iki gün boyunca bizi odadan dışarı çıkmadı sansalarda zaten iki gün boyunca dışardaydık. Miray'ın odasına girdim. O da hazırlanmıştı.

-Hazırsan çıkalım hadi.

-Hazırım.

Beraber aşağıya indik. Annem ile babam bizi karşıladılar. Babam lafa girdi.

-Ceza işe yaramış sanırım. Kavga etmeden yan yana durabiliyorsunuz.

Geçiştirdik.

-Aynen baba çok işe yaradı. Şimdi izninizle okula gideceğiz.

Bu sefer annem lafa girdi.

-Önce bi kahvaltı edelim. Öyle gidersiniz.

-Biz aç değiliz. Derse geç kalacağız. Hem siz niye hâlâ evdesiniz. İşte olmanız gerekmiyor mu?

-Babanın bugün dersi geç başlıyor. Ben de bugün izinliyim.

-Tamam anne. Biz artık gitsek.

Bu sefer de babam araya girdi.

-Gelin kahvaltınızı yapın. Sizi bugün ben bırakacağım.

-Gerek yok baba biz gideriz.

Miray da bana katıldı.

-Aynen baba. Biz kahvaltı etmeyi sevmiyoruz. Midemiz bulanıyor. Bırakmana da gerek yok. Biz gideriz.

-Anlaşılan sizi cezalandırdım diye bana trip atılıyor.

-Baba gerçekten geç kalacağız derse. Trip falan attığımız yok. Artık izin verirseniz şu evden bir çıksak.

-İyi tamam, bugünlük böyle olsun bakalım. Hadi gidin geç kalmayın dersinize çocuklar. İyi dersler.

-Sağ ol baba. Sana da hayırlı işler.

-Hayırlı işler baba, görüşürüz.

Evden çıkıp okulun yolunu tuttuk. Okula varır varmaz direk kızlar yanıma doluştu. Karşıda bizim tayfayı görünce hemen öğretmenin olup olmadığına baktım ve yanımdaki kızın dudaklarına yapıştım. Bir yandan da bizimkilere bana bakıyorlar mı diye baktım, bakıyorlardı. Kız da zaten dünden razı olduğu için dudaklarımı sömürüyordu. Bir süre kızları sömürdüm. Kızlardan ayrıldıktan sonra bizim tayfaya baktım. Bir kişi eksikti. Nazlı gitmişti. Bizimkilerin yanına gittim. Miray ve Meriç sınıfa çıkacağız diye gittiler. Ece, Nazlı'ya bakacağım diye gitti. Ege ise yanımda kaldı.

-Bize haklı olmadığın hâlde haklıyım diye böyle bir şey yapmana gerek yoktu. Pişman olacaksın Ateş ama iş işten geçmiş olacak.

Deyip Ege de gitti. Ben de nedenini bilmeden Nazlı'yı aramaya başladım. Nerde bu kız? Niye gitti ki? Daha yeni buradaydı.

Okulun bir sürü yerini aradıktan sonra Nazlı'yı yangın merdiveninde otururken gördüm.

-Niye gittin? Yoksa beni kıskandın mı?

-Yok kıskanmadım. Sadece ilk öpücüğümü vermeye değmediğini anladım. Yazık oldu, değmezmişsin!

Lafı sokup yanımdan çekip gitti. Ben de öylece kalakaldım. Galiba bu sefer haklıydı. Kız beni okuldaki dedikodulardan kurtarmak için ilk öpücüğünü verdi, ben ise onun gözünün önünde bir kızı öptüm. İyi bok yedim! Ege'nin söylediği sözler aklıma geldi.

-Pişman olacaksın Ateş ama iş işten geçmiş olacak.

Ege haklıydı. Pişman olmaya başlamıştım bile. Benim yediğim boku temizlemem gerek ama nasıl? Nazlı'nın gönlünü bir şekilde almam gerek...

Selam Arkadaşlar! 🖐🖐🖐🖐

Sizce Ateş, Nazlı'nın gönlünü alabilecek mi? Lütfen yorumlara yazın. 👇

Bölümü beğendiyseniz lütfen vote atmayı unutmayın. ⭐️⭐️⭐️

Hoşça kalın! ♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

♥️Aşk Engel Tanımaz♥️ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin