6.BÖLÜM

206 78 52
                                    

Hoca yoklamayı bitirdikten sonra derse başlamıştı. İyide biz yanımızda hiçbişey getirmemiştik ki.. Kafamı çevirip Gökhan'a baktığımda dikkatlice bi yöne bakıyodu. Bende baktığı tarafa bakınca gözlerim Sudem'e gitti. Dirseğimle karnına vurunca kendine gelmişti.

- Olum kendine gel görmemiş gibi ne bakıyosun kıza.. Ağzının suları aktı resmen.

- Abi çok güzel değil mi yaa. Su perisi gibi aynı..

- Dersi dinle. Kafana patlatıcam bi tane. Ne için burdayız hatırlatmama gerek var mı..?

- Sana bişey söyliyim mi işin çok zor he..
Çünkü Zümra çok güzel ve çok naif birisine benziyor. Bu işin sonunda vicdan azabından ölmeyelim.

- Gerizekalııı. Sessiz olsana. Duyucaklar şimdi. Ben sana ağzını açma deme..-

- Evet Cihangir. Sanırım, bi cevabın vardır..

Neye bi cevap diye sormadım. Tahtada bi soru vardı. Aah gerçekten yapamıycağımı felan mı düşünüyolardı. Soruya şöyle bi göz ucuyla bakınca cevap çokta zor değil di..

- SAİT FAİK ABASIYANIK.. Bütün hepsi onun eserleri.. Tek bi tanesi hariç. LAVİNİA adlı eser ÖZDEMİR ASAF'ın...

Verdiğim cevap hoca dahi herkesi tatmin etmişti. Sanırım cevap veremiyceğimi felan düşünmüşlerdi. Kötü felandım ama lise 3'teyken derslerim güzeldi. Ordan aklımda kalan şeylerdi bunlarda.. Gökhan sessizce gülerken 'Gördün mü hocaa.! ŞAH-MAT..' dedi. Onun bu hali komiğime gitmişti.

Hoca dersi anlatmaya devam edince beni izleyen bir çift göz dikkatimi çekti. Zümra. Dikkatlice beni izliyodu. Benimde ona baktığımı farkedince önüne döndü ve dersi dinlemeye devam etti. Bir süre sonra zil çaldı. Evet. İlk tenefüsümüz. Tanışalım bakalım ZümraCIK..
Gökhan'la birlikte sınıftan çıktık. Okulu dolaşmaya başladık. Giriş kattaki koridorda yürürken panodaki çizelge ilgimi çekmişti. Biraz yaklaşıp incelemeye başladım. Bilgilendirme fonu gibi bişeye benziyodu. En alt katta Konfrans salonu ve kantin vardı. Giriş katta Sorumlu odaları. Sonrada üst kata doğru sınıflar vardı. Okulun otoparkı giriş kapısının solundaydı. Sağında Futbol ve Basketbol sahası , hemen çaprazındaysa kapalı yüzme havusu..

(UMARIM AKLINIZDA CANLANDIRABİLMİŞSİNİZDİR...)

Herşeyi inceledikten sonra bahçeye çıktık. Tam da tahmin ettiğim gibi. Sudem Zümra'ya okulu gezdiriyodu. İllaki boş bi an yakalayıp yanıma gelicekti. Kesinlikle gelicekti. Bizde merdivenlerden inip bahçeyi gezmeye başladık. Sahayı görünce oraya yöneldik. Gökhan'ın ilgi odağı futboldu. Hem çok iyi oynardı, hemde bu dalda çok başarılıydı. Okulun futbol takım kaptanı oydu. Bende basketbol oynamayı severdim. Aynı zamanda basket takımının kaptanıydım. O zamanlar bu işlere bulaşmamışdık daha. Yurtta kalıyoduk. Mecburen herşeyden bi anda vazgeçmek zorunda kalmıştık. Ama belki burda devam edebilirdi Gökhan.

- Burda tekrar futbol takımına girebilirsin. Biliyosun. Çok başarılısın bu konuda.

- Uzun zaman oldu bırakalı. Hala öylemiyim bilmiyorum. Bana diyosun ama sende baskette başarılıydın.

- İkimizde farklı şeyler için burdayız. Bunu unutma. Ve , ve dediğimi düşün. Yürü şimdi sınıfa doğru çıkalım. Zil çalar birazdan.'
dedikten sonra sahanın önünden ayrıldık. Merdivenlere doğru yürürken Zümra'nın bana baktığını farkettim ama ben dönüp ona bakmadım. Hala bahçedeydik. Ve oda arkadaşıyla birlikte yürüyodu. Arkamızdan geliyomuydu dönüp bakmadım ama Gökhan'a " Sen önden çık. Benim işim var. Hemen gelicem." dedim. İtiraz etmedi ve sınıfa doğru ilerledi. Bende ağır ağır gidiyodum ki, planladığım şey olmuştu.

ZÜMRA - İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin