BAL ARISI * B.A.S. IV - FİNAL

1.BÖLÜM - MUHTEŞEM DÖNÜŞ

VE 1.BÖLÜM SİZLERLE :) medyadaki şarkımızı da çok severim, açıkçası hikayeye de uydu gibi :)

#evdekaltürkiyem

İSTANBUL HAVA ALANI

Mira, Mert ve kızları Melisa Erdi'yi karşılamak için havaalanına geldiler. İçeri girdiklerinde uçak piste inmişti ve Mira daha da heyecanlanarak hızla oğlunun çıkış yapacağı kapıya ilerledi.
"Ay Mert sonunda geliyor melek oğlum. Çok mutluyum."
Mert sadece "İstanbul'daki kızların Allah yardımcısı olsun. Ne deyim?" diye homurdandı. Endişeliydi ve bu endişesinde de hiç yanılmadığını üç hostesin konuşmalarını duyduğu an fark etti.

"Ay bildiğin çapkınmış edepsize bak!"
"Sana da numarasını verdi değil mi?" diye sordu diğer yanındaki kıza.
Kızıl saçlı olan hostes üzgünce başını salladı arkadaşına, "Maalesef. Ama çok yakışıklıydı."
"Yakışıklılığı batsın. Şuna bak. Hepimize vermiş." elindeki küçük kağıdı buruşturup Mert'in yanındaki çöpe attı.

Mert hostesler uzaklaşınca karısına döndü, "Ülkene hoş geldin Erdi Beyoğlu," diyerek 'ben sana demiştim' bakışı attı.
Melisa da kıkırdadı, "Valla abim bayağı hızlı bir giriş yaptı kızlara yani ülkeye. Daha havada başlamış. Havada karada affetmiyor demek ki!"
Mira yutkunarak kızına 'sus' der gibi baktı, sonra da "Melisacım, abin yakışıklıysa suç onun mu?" dedi saçını savurarak.

Mert başını eğdi, "Yok bebeğim, suç onu yapan babasının. Oğlunun ne suçu var? Melek o melek. Ebesinden belli ne olacağı!"
Mira diklenerek baktı kocasına çemkirdi, "Ebesine varmadan babası var. Huyu sana çekmişse demek ki. Sen çok farklıydın sanki aşkım. Çağladığın suları unutma. Şimdi durulduysan benim topraklarımda olduğun içindir o."

Mert sinirle ensesini kaşıdı, "Tamam Mira çok şey etme kızın karşısında." O sırada başka bir kadınla sohbet ederek çıkan oğlunu fark eden Mert eline geçen fırsatı hemen değerlendirdi, "Hah geldi senin melek oğlun. Yanında da başka bir hurisi var. Sen bırak barınakla, ineklerle uğraşmayı da bence kreş aç. Yakında lazım olur ben sana söyleyeyim. Zenciydi, sarışındı doldurursun torunlarını içine."

Erdi kadına yine numarasını verdi ve yana döndüğünde ailesini görmesi ile ellerini iki yana açtı. "İşte uzun zamandır özlemini çektiğim kişiler. Merhaba Beyoğlu sakinlerim benim."
Melisa koşarak abisine sarıldı. "Abicim!" dedi yanaklarından sulu sulu öperken.
Erdi de kız kardeşini sevgiyle sardı, sonra da kucaklayıp çevirdi kızı. Melisa ayaklarının üstüne bastığında Erdi kızın saçlarını karıştırdı, "Çok özledim ufaklık."
"Bende abi ya bu sefer çok uzun sürdü."

Mert de oğluna sarılırken, "Eminim önemli işleri vardı kızım," diye homurdandı.
Erdi sırıtarak başını salladı, "Çok önemliydi babacım. Anlatamam."
En son Mira kalmış, ağlayarak sarılmıştı oğluna. Dakikalar sonra Erdi zor uzaklaşmıştı annesinden.
"Hostesler servisinden memnun değillerdi haberin olsun."
"Aaa... Neden hepsi gayet mutluydu numaramı alırken."

"Arkadaşlarına da vermenden çok mutlu değillerdi"
Erdi'nin kaşları çatıldı ve yalandan bir memnuniyetsizlikle homurdandı, "Bende dedikoducu kız sevmiyorum zaten. Gözümden düştüler. Halbuki kardeş payı yapmıştım haftanın gün ve saatlerini."
"Bak Mira gördün mü ne kadar adaletli bir oğlun var."

"Mert uğraşma çocuğumla."
"Evet babacım uğraşma çocuğu ile," diyerek bebek taklidi yapıp, annesini koluna taktı. "Değerimi bilmiyorlar bu kızlar anne ya. Çok üzüyorlar, yoruyorlar beni."
"Sen aşık ol da o zaman görürüm ben seni," diye araya girdi babası.
"Ah nerede bende sendeki şans. Nereden bulacağım ben beni dağa kaldıracak annem kadar güzel kadını," dediğinde Mira oğlunun kolunu sevgiyle okşadı.