16. BÖLÜM - DUYGULARI ABARTMASAK MI?

8.4K 781 193
                                    

Evet hali hazırda bekleyen bir bölüm vardı, paylaşayım dedim. Bu ara Bal Arısı'na yoğunluk verdim. Çünkü Watty's 2020 yarışmasına bununla katılmayı düşünüyorum ve bu sene hikayenin tamamlanmış olma kuralını koymuşlar.

***
“İyi günler,” dedi Erdi duvara elini koyarak.
Yazgı bahçeyle uğraşırken birden arkasını döndü ve gördüğü kişi ile kaşlarını kaldırdı, “Senin ne işin var burada?”
Erdi güneş gözlüğünü çıkardı, “Tanımanıza şaşırdım.”
“Kızımdaki izlerin unutulmaz da ondan. Yoksa kendini unutulmaz sanma!”

Erdi o anda işinin çok da kolay olmayacağını anladı, “Şey, tepkinizi anlıyorum. Benim... Yani buralara işim düştü, gelmişken Leyla’yı da görmek istedim. Evdeyse eğer...”
“Leyla gitti! Burada yaşamıyor artık.”
Erdi’nin boğazı düğüm düğüm oldu, “Ne-nereye gitti?” kadın başını eğip, ‘gerçekten mi?’ bakışı atınca, Erdi “Anladım, söylemeyeceksiniz,” dedi.

“Yani.”
“Numarası da değişmiş...” derken masum kedi bakışı attı, ama kadının tavrı değişmeyince, “Onu da vermeyeceksiniz,” diye ekledi.
“Haliyle.”

Erdi derin bir nefes aldı ve tam gidecekken geri döndü, “Ben... Özür dilerim. O zamanlar sağlıklı düşünemiyordum. Her şey üst üste gelmişti. Yeni ülke, yeni iş, çok yabancısı olduğum bir ilişki ve duygular... O karmaşada ona aşık olduğumun farkına varamadım ve onu kırdım. Herkes ikinci bir şansı hakkeder diye düşünüp gelmiştim. Gittiğinden haberim yoktu. Ama ne pahasına olursa olsun onu bulacağım. İyi günler.”

“Koydaki otelde,” dedi kadın arkasından bağırıp.
Erdi sırtı dönükken gülümsedi, ama tekrar kadına döndüğünde ciddi görünmeye çalışarak, “Teşekkür ederim. Sanırım oraya bir tek tekne ile gidiliyordu değil mi?” diye sordu.

“Hayır. Geçen sezon yol açıldı. Biraz engebeli ama araban müsait gibi.”
Erdi gülümseyerek, “Tekrar teşekkür ederim,” dedi.
“Bu sefer onu üzme!”
Erdi cebindeki yüzük kutusunu çıkarıp, kadına göz kırparak ona salladı. Kadın da gülümsedi, “Yalnız kollarını açıp, seni bekleyen bir Leyla yok haberin olsun.”

“Biliyorum. Zırhım var altımda, temkinliyim.”
“İyi bakalım. Kolay gelsin.”
“Teşekkürler,” diyerek tekrar gözlüğünü taktı ve arabaya yöneldi. “Demek koydaki otelde saklanıyorsun kaçak sevgilim. Geliyorum bekle beni.”

*

“Leyla!” diye bağırarak yanına geldi arkadaşı Tuğçe.
Leyla eğilmiş çiçek ekerken, birden arkasını döndü, “Efendim Tuğçe, ne bağırıyorsun?”
“Ay inanmayacaksın!” dedi ellerini çırparak.

Leyla çöktüğü yerden kalkıp, kıza baktı ciddi bir ifade ile, “Neye?” diye sordu.
“Erdi gelmiş!”
Leyla duyduğu isimle derin bir nefes aldı, bir yıldan sonra ilk kez olumlu ve küfür olmayan bir cümlede adın geçiyordu. İçindeki bütün organlar yer değiştirirken, elleri titremeye başlamıştı, “Nereden çıkardın bunu?”

“Ada abla aradı, söyledi. Seni sormuş, ama söylememiş nerede olduğunu.”
“İyi, satmamış beni yani?” buna gerçekten sevinmiş miydi bilemedi. Aslında gelişine bile sevinip sevinemediğini anlamadı Leyla.
“Evet. Annen satmış ama. O söylemiş yerini,” dedi kız ciddi görünen ifadesiyle.

Leyla bir şey demeden tekrar işine döndü, yere eğilip küçük kazma ile çiçeklere yer yapmaya devam ederken, aklında bir tek ‘Erdi’ vardı. Ondan çaldıkları, yaşattıkları... Leyla’nın tüm hayat sevincini yok etmişti, şimdi neden çıkıp gelmişti ki?

Bir saatin sonunda hala bahçedeki işine devam ediyordu Leyla, çok sinirliydi, çünkü lanet olsun ki gelişine, onu arayışına sevinmişti. Bir yıldır onu görmüyordu, özlemişti de. Ama unutamazdı yaşadığı acıları, affedip boynuna atlayamazdı.
Sinirle toprağı daha sert kazmaya başladı ve özlediği o ses kulaklarında yankılandı.
“Umarım o kazdığın mezarım değildir?”

BAL ARISI * B.A.S. IV - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin