10. UZAKTAN SEV BENİ

8.3K 779 161
                                    

Ve gerçekten çok eğlendiğim bir bölüm sizlerle :))) bir önceki bölümdü, telafi etmek için uzun bir bölüm ekledim.

***

Leyla derin bir nefes alarak elindeki içecek olan bardağı sıkı sıkı tuttu ve adamın yanına gitti. Erdi İlker ve Kuzey’le mangalın başında koyu bir sohbete dalmıştı. Çok yakınına geldiğinde kolunu omzuna atıp Ecrin’e baktı.
Ecrin ona baş parmağı ile onay verince, Leyla ‘bende’ diyerek ağzını oynattı.

Erdi yanına gelen kıza başını çevirip, “Canım hoşgeldin,” dedi gülümseyerek.
Kız kulağına yaklaşıp, “Hoşbulduk,” diye fısıldadı, sonra da elindeki bardağın içinde olan pipeti dudaklarında gezdirdi. Kuzey ile İlker kendi aralarında sohbet etmeye devam ettiklerini gördü. Bu iyiydi.
Erdi kaşlarını çattı gülerek, “Leyla’m, iyi misin?”

“Sana da sıcak gelmedi mi biraz?” dedi derin bir nefes verip, gömleğini havalandırırken.
Erdi Cem’e çevirdi çaktırmadan bakışlarını, Cem rahat olmasını işaret edince “Yok, yani hatta serin bile,” diye geveledi. Allah aşkına nasıl rahat olacaktı?

“Hımm, Allah Allah teninin sıcaklığı mı şey etti acaba bende?”
“Evet... Yani o... Odur belki,” derken tişörtünü çekiştirdi, bu iyi değildi, bu hiç iyi olmamıştı. Bu kız ne yaptığını sanıyordu? Erdi sağlıklı bir erkekti, böyle şeyler kalabalık ortamda tehlikeliydi. Üstüne de Leyla dudaklarını yalayınca Erdi son nefesini verecekti. -Yapma onu yapma, o kırmızı kart sebebi!

“Çok hem de... Acaba bedenlerimizden mi bu ateş?”
Erdi yutkunarak kızdan birden uzaklaştı. “Yok o mangaldandır. Kuzey harlıyor ya, bu tarafa bu tarafa vuruyor sıcaklığı!” dedi derin bir nefes alıp vererek. Uzaklaşmasaydı sülale falan dinlemez öperdi, sonra da kız elinden kaçardı.
Leyla’nın suratı asıldı, “İyi. Mangalında kül ol Erdi!” sonra giderken de kendi kendine homurdandı, “Vurur yüze mangalın ateşi, odun olup o ateşte yan bitanesi!”

Ecrin’le Bade’nin yanına döndü yeniden, etkileyememişti işte. “Yok bu olmadı. Mangal daha ateşli geldi arkadaşa. Odun ya! Kütük! Çıra hatta!”
“Hımm... Belki etraf kalabalık diye şey edememiştir. Bence sen ne yap ne et tek kalmaya bak ve tüm dişiliğini kullan. Artık Allah ne verdiyse...”

“Ecrin teyze sorun o, Allah vermemiş bana bir şey. Yok yapamıyorum işve cilve. Olsa hoyratça kullanacağım zaten, çılgınca dalacağım. Ama yok.”
Ecrin biraz düşündü, “Baban burada olsaydı, iyiydi. Baba evi libidoyu tavan yapıyor biliyor musun? Neyse, elimizde ne var ona bakalım.”

“Bir adet etkilenmeyen adam ve etkisiz eleman ben.”
“Tamam, buldum.” Leyla’nın gözleri parladı, “Not al ders 2: Temas. Cem’i en çok ufak temaslarım baştan çıkarır.”
Bade yüzünü buruşturdu, “Anne sen nefes alsan bile babam baştan çıkıyor yani, kusura bakma da...”

“Sen sus bücür! Anneye öyle denmez, ne kadar ayıp.”
“Ömrüm sizin ayıplarınızı izlemekle geçtiğinden-”
Leyla “Hey hey hey!” diyerek elini salladı, “Konu benim!”

“Tamam bak şimdi hafif temaslarda bulunacaksın. Ama uzatmayacaksın. Mesela sohbet ederken böyle sanki farkında değilmişsin gibi bacağına dokun, kolunu okşa... gibi gibi.”
“Anlaşıldı. İkinci ders temas. O bende tamam!” dedi baş parmağını göstererek.
“Aynen, çabuk kapıyorsun,” dedi Ecrin gülümseyip, kızın koluna vurarak “En sevdiğim öğrenci tipi.”

“Evet. Marifet yok ama, hemen kaparımdır. Sonra tutabilene aşk olsun.”
Bade başını sağa sola salladı, “Çekiyoruz ya, valla. Türkiye’de-“ sonra erkek kardeşinin yanında duran yengesine gözü takıldı, “Yok dünyada ne kadar deli varsa bizi buluyor.”

BAL ARISI * B.A.S. IV - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin