veee bölümmmmmmm :)))))))))
***
"Ne lazım ne lazım?"
"Kafa karıştırıcı lazım!" dedi Melisa gözlerini kırpıştırarak karşısındaki çifte bakıp. "Abim dedi. Kafa karıştırıcı dedi."
"Ne karıştırıcısı ya! Kek, yumurta çırpma makinesi gibi bir şey mi bu kafa karıştırıcısı? Anlamadım ben gerçekten." Karısına bakıp çıkıştı, "Ecrin! Ne diyor bu kız?"
"Ay Cem dibindeyim, ne bağırıyorsun? Sen ne duyduysan bende onu duydum," deyip kıza döndü, "Şimdi Melisacım merakımı af buyur biz tam anlamadık Cem'le, bu kafa karıştırıcısı ne?"
"Şey... Onun kafası az karışmış. O yüzden itiraf edemiyor. İnkar ediyor. Gel-git yaşıyor. Abim dedi ki 'Tam bir Ernez vakası'. Beni de size yolladı. Onun kafasını tam karıştırmamız lazım ki, hemen şey etsin. Yani bana Ernez markalı kafa karıştırıcısı lazım."
Cem önce kaşlarını düşünceli bir şekilde çattı, sonra da hayretle karısına bağırdı, "Ecrin! O kim, karıştırma ne, marka neyin markası? Cem vakası ne demek?" en sonunda daha da güçlü bağırıp, ellerini yana açtı "Allah aşkına Ernez kim? Onu da anlamadım. Hele şu 'şey etsin' cümlesinden fazlasıyla işkillendim. Ne edecek yani?"
Ecrin adama başını salladı, sonra yeniden genç kıza döndü, "Şimdi Melisacım daha açık olur musun? O kimden başlayabiliriz? İsim vererek konuşursan, yani en azından kim için lazım bu kafa karıştırıcı onu söylersen yardımcı olabiliriz.?"
Melisa yutkundu. Cem'e bakarak Ecrin'in kulağına "Aybars," diye fısıldadı.
Ecrin'in anında gözleri kocaman açıldı ve aynı anda da Cem kendi kendine homurdanıyordu, "Kim olacak o dağ keçisidir. Nereden bildim biliyor musun Ecrin, ben söyleyeyim. Çünkü Mert o adamdan işkillendi, sevimsiz dedi. Babaların bir adama kanı kaynamıyorsa bil ki o sonunda damattır. Bak bana, ikisine de gördüğüm günden beri kanım kaynamadı. Cibilliyetsizler. Hem nasıl bir kadına 'baş belası' demek, o kadınla evleneceğini gösteriyorsa, bir erkeğe de 'sevimsiz' dedin mi, bil ki o damattır."
"Babamın da sana kanı kaynamamıştı Ernez," dedi kadın gözlerini devirerek.
"Kaynasa damat olamazdım Ecrin!" diye çıkıştı. "Tabiki kaynamayacak."
Melisa bıkkın bir nefes verirken "Hadi ama bana yardım etmeyecek misiniz? Onun kafasını karıştırmamız lazım!"
"Baban duysa onun kafasını bir güzel karıştırır mikserde. Ona gitseydin. Mert Beyoğlu'dan bahsediyoruz, hepimizi vurur."
"Babamı karıştırmasak mı Cem amca?" Melisa çemkirince Cem yüzünü ekşitti.
"İşte hep kızlar böyle başka erkek söz konusu olunca çemkirip çemkirip duruyorsunuz babalarınıza, onlardan her şeyi gizliyorsunuz. Sonra hop, damatlar yağıyor gökten başımıza. Olan bize oluyor. Hiç babaları düşünmeyin. Kalpten gidelim biz, umurunuzda mı acaba?"
"Cem amca!" diye bıkkınlıkla bağırdı kız. "Ecrin teyzem diyorum, nasıl karıştırdı kafanı?"
Cem bir an düşündü, "Valla bilmiyorum," biraz daha düşündü. Düşünürken de mırıldanıyordu, "Pasta fırlattı, kırmızı ruj sürdü -onu sen sürme! Düşünceler kayıyor sonra biliyor musun?- hep bakıştık, çemkirip çemkirip gitti, gösterdi ama-" Ecrin öksürünce, "Haa," dedi sözünü kesip, "Yani kıskandırdı-"
"Kıskandırmak!" diye bağırdı Melisa kafası aydınlanmış gibi.
Cem'in gözleri kocaman açıldı, "Hayır! Kıskandırmak yok! Sonu kötü Allah korusun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL ARISI * B.A.S. IV - FİNAL
RomanceBirbirinden çapkın, uslanmaz, şımarık ve seksi iki erkek... Birbirinden romantik, söz dinlemez, inatçı ve sıra dışı iki kız... Efsane, kusursuz, eşsiz ve büyük aşkların bal arısı erkekleri ile birbirinden güzel kızları ve tabiki olmazsa olmazımız kı...