Aktarma yapacağım durağa gelmiştim. Eğer otobüsüm hemen gelirse 15 dakikaya büroda olurum, gelmezse işçi ve okul servislerinin trafiğine takılırım diye düşünürken neyse ki geldi. Sabahları işe geç kalmamaya ve çok acil durumlar dışında izin almamaya dikkat ediyordum. Nitekim 5 yılda zar zor mezun olduğum hukuk fakültesinden sonra zorunlu stajımı bitirip gerçek bir avukat olmam için 8 ayım kalmıştı.
Enver Bey ve Oya Hanım çok disiplinli bir o kadar da bilgili ve tuttuğunu koparan cinsten hukukçulardı. İkisi de ellili yaşlara merdiven dayamış, yaklaşık çeyrek asırdır evli, hiç çocuk sahibi olamasalar da birbirlerine sevgi ve saygılarını hiç yitirmemiş müthiş insanlardı. Bir akşam Oya Hanımla kahve içmeye çıktığımızda eğer çocukları olsaydı aşağı yukarı benim yaşlarımda olacağını söylemişti. Sanırım bana karşı bu kadar ılımlı olmalarının bir sebebi de buydu. Bende bunu bildiğim ve iyi niyetlerini suistimal etmek istemediğim için işime dört elle ve hırsla sarılıp daha çok çalışıyordum. Henüz 4 aylık bir stajyerken stajım bitip avukatlık belgemi aldığımda onlarla çalışmaya devam etmemi teklif ettiler. Bu benim için tarifi imkansız bir mutluluk ve gururdu. Mezun olduğum gün babamın hediye ettiği isimliğimi masamda görmek için sabırsızlanıyordum. '' Avukat Deren Çelik '' günde dört - beş kez içimden tekrarlıyordum bunu. Narsist bir insan değildim aslında. Sadece sabırsız ve heyecanlıydım.
Cuma günü Çağla'nın doğum günüydü ama perşembe günü babasıyla birlikte İzmir'e abisine gidecekleri için o akşam birlikte hem erken doğum günü kutlaması yapacaktık hem de benim iş teklifimi kutlayacaktık. Kutlamaya en değer günlerden biriydi benim için.
Otobüsten indiğimde yağmur atıştırmaya başlamıştı. Hızlı adımlarla büronun bulunduğu binaya doğru yürüdüm ve içeri girdiğimde merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladım. Kahvemi alıp masama geçtim ve önceki gün bitiremediğim işlerime koyulmak için dosyaları önüme yığdım. Hiç yakışmadığını düşünsem de fakülte zamanlarımda taktığım dinlendirici gözlüklerimi arada kullanmak zorunda kalıyordum. Bu da o günlerden biriydi.
Kafamı kaldırıp telefonuma baktığımda Çağladan bir sürü mesaj geldiğini gördüm. Akşam giyecekleriyle ilgili bir çok kombin yapıp, fotoğraf çekip bana yollamış, fikrimi soruyordu. İçlerinden bir tanesini seçip yolladım. '' Sana ne giysen yakışır tatlım. '' diye de ekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI BALON DEMETİ
Teen FictionTüm hakları saklıdır... Yeni bölümler her cumartesi yüklenecektir... Okurken pasajlara ufakta olsa bir yorum bırakın ve düşüncelerinizi benimle paylaşın lütfen... Arkadaş seçilmiş kardeştir insana. Eğer sizin de varsa seçilmiş kardeşiniz ve nereden...