CARPE DİEM

211 7 0
                                    

Çağlayla hem aynı hem de çok farklıydık. Çağla hiç plan program yapmaz, o an ne yapmak isterse onu yapardı.  Bana '' Carpe diem Deren carpe diem, çok sıkıcısın ''derdi. Bende ona '' senin hayatın pasaklı ben ne yapayım. '' derdim. Artık onun dediğini yapıp anı yaşıyordum. Vücudumda, damarlarımda, kanımda dolaşan bütün o acıyla hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

      Hem zaman çabuk geçsin diye ve yorgunluktan uyumak istiyordum hem de bir şey olacak korkusuyla gözümü bile kırpmadan beklemek. Sanki ters giden bir şeyler olsa elimden bir şey gelecekmiş gibi. İki durum arasında gidip gelirken vücudum artık yorgun düşmüştü ve sabaha doğru uyuyakalmıştım.

      Annemler yanlarına dönmediğim için beni merak etmişler. Hastanenin içinde bana bakınırken uyuyakaldığımı görmüşler. Babam ceketini çıkarıp üstüme attı, annem dizlerine yatırdı, saçlarımı okşadı. O an ikisinin de kokusunu hissettim. Hani olur ya uykuyla uyanıklık arasında gider gelir insan. İşte tam olarak öyle bir andı. 

      Annem ve babam gençken çok sevmişler birbirlerini. Annem göğsünde isimlerinin yazılı olduğu ahşaptan anahtarlıklarla tam 18 ay beklemiş askerden gelmesini babamın. Ama dedem izin vermemiş evlenmelerine. Onlarda birbirini çok sevdikleri için kaçarak evlenmişler. Çağlayla ben çok severdik annemden bu hikayeyi dinlemeyi. Annem hala saklar o ahşaba kazınmış isimlerini.   
'' Canan ve Ahmet diye yazılır, aşk diye okunur. '' derdi babam çok keyifli olduğu anlarda ve anneme bıyık altından bir gülüş atarak.

      Yine bir telefon sesiyle sıçrayarak uyandım.  Bu defa çalan alarmım değildi. Oya Hanım arıyordu. Saat 08.30 olmuştu ve hala ofise gitmemem onu merakta bırakmıştı. Telefona cevap verdim. İlk defa geç kaldığım ve haber de vermediğim için merak ettiğini söyledi. Olanları anlattığımda çok üzüldüğünü sesinin tonundan anlayabiliyordum. Arayıp haber vermediğim için de ayrıca özür diledim. Yapabileceği bir şey olup olmadığını sordu ve bunları sadece laf olsun diye söylemediğini bilecek kadar iyi tanımıştım onu. Ama malesef bizim bile elimizden bir şey gelmiyordu. Hastanenin adını öğrenip mutlaka ziyarete geleceğini söyleyip telefonu kapattı.

KIRMIZI BALON DEMETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin