Derin'de Aşk

24- seni seviyorum

Üyecanlar gelen vote ve yorum sayısından şikayetçiyim ama. Sizin yorumlarınıza göre üslubumu düzenliyorum ben. Beğenmediğiniz için mi vote vermiyorsunuz? Öyleyse şikayetleri de yazın. Nerede hata yapıyorum?

multi rüzgar.. çok tatlı değil mii :D

 

 

 

*SERBAY*

Ayaklarım benden izinsiz hareket ettiğinde içimden gelene karşı koymadım ve kendimi yorganın altında Derin’in arkasında buldum. Yaptığıma karşı çıkmaması cesaretimi arttırdı ve iyice sokuldum ona. Saçlarını uzun uzun kokladıktan sonra başladım konuşmaya:

‘’Yaşadıkların çok ağır şeyler ama sana şunu söyleyebilirim ki olanlarda senin bir suçun yok." söylediklerimi duydu mu uyuya mı kaldı bilmiyordum ama içimden dolup taşan duyguları ona anlatmak zorunda hissettim kendimi. Kendimi sakinleştirdikten sonra konuşmaya devam ettim. 

''Çok kısa süre oldu belki birbirimizi tanıyalı. Hatta tanıdığımızı bile söyleyemem aslında. Bir kaç kez aynı ortam ve kısa süreli sohbetler. Ama tüm bunlar seni gördüğümde kalbimin daha hızlı atmasını engellemiyor Derin. Seni görmediğimde ne yaptığını merak etmemi ya da sen güldüğünde içimin ısınmasını engellemiyor be güzelim. Bir bebeğin olduğunu öğrendiğimde şaşırdım evet ama bu sana olan hislerimi değiştirmedi. Hala senin yüzünü güldürmek için yapmayacağım şey yok...''

Daha söylemek istediklerim vardı ama Derin'in belime dolanan kolları ile söylemek istediğim bütün kelimeleri yuttum. Her şey silindi ve o an, bebek yoktu başkası yoktu hatta Derin ve ben de yoktu biz vardık sadece. Kelimelere dökmeden yaptğı bu hareket bana o kadar şey ima ediyor ki. Kolarıma sığınıp hıçkırıklara boğulan bu kadını seviyordum bunu bugün daha iyi anladım. 

Onu kollarımla daha da sıkı sarıp varlığımı belli etmek istedim. Yavaşça sırtını okşamaya başladım ama bu seferki sebebim tamamen masum. Bunun onu rahatlatacağını düşündüğüm için yaptım yani. Bu şekilde ne kadar kaldığımızı bilmiyorum. Bir saat? iki  saat? Hiç bir fikrim yok. Tek bildiğim onun akıttığı her bir damlanın benim kalbimi acıttığıydı. 

*DERİN* 

Benden vazgeçmedi. Söyledikleri beni mutlu ederken diğer taraftan içimde burukluk oluştu. Serbay'ın söylediklerini Yağız'dan duymayı beklemiştim. Bunları düşünmek daha çok ağlamama sebep olmuştu. Bir süre sonra gözlerim ağırlaşmaya göz kapaklarım kapanmaya başladı. Sırtımda hisettiğim ellerle iyice ona sokuldum ve gözlerimi kapadım.

Sabah uyandığımda gözlerimi açtığımda başımı kaya gibi sert bir şeye yasladığımı fark ettim.  E yuh be adam. Bu kadar sert göğüs senin neyine. İnsan der kızlar uyurken rahat edebileceği bir yer olsun diye. Ne saçmalıyorum ben ya. Evet evet uyanamadım ondan böyle saçma sapan şeyler düşünüyorum kesin. 

gece boyunca sığındığım kolların arasından çıkmak üzere hareketlendiğimde beni daha sıkı sardı ve :

''Rahat dur güzelim uykumu kaçıracaksın bak'' uykulu sesi çok etkileyiciydi. Başımı sağa sola sallayıp kafamdaki saçma sapan düşünceleri uzaklaştırdım ve Serbay'ı dürtmeye başladım. 

''Serbaaaay! hadi kalk artık ya sabah oldu.'' benim o kadar çığırmama ne cevap verdi biliyor musunuz?

''I ıh'' evet sadece ı ıh. Pekala sen kaşındın diyerek onu gıdıklamaya başladım ama hiç bir tepki alamadım. Tabi ki o kas tabakası gıdıklamasını engelleyecekti. Başımı kaldırıp ona baktığımda bir gözünü açmış bana baktığını gördüm. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp ona baktığımda göz bebeklerinin koyulaştığını fark ettim. Birden kalktı ve beni altına aldığında neye uğradığımı şaşırmıştım. İkimizin de nefes alışları hızlanmıştı.