Bu bölüm birazcık tek bölümlük aşk hikayesi gibi oldu sanki. Derya'yı daha iyi anlarsınız belki ;) vote ve yorumlar için şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar...
Bir süre hiç konuşmadan denizi seyrettik beraber. Dalgalar hırçınca kıyıyı dövüyordu, tıpkı benim içimi acımasızca yakıp kavuran duygular gibi. O konuşmadıkça ben de susmayı tercih ettim. Zaten dün dinlemeyeceğimi söylemiş ama o konuşurken soru sorarak kendi söylediğimi çiğnemiştim.
‘’Kendi içinde hesaplaşmaktan yorulmadın mı? Mesela bana anlatırsan deli gibi görünmekten kurtulabilirsin.’’ Dedi sırıtarak.
‘’Neden bahsettiğini bilmiyorum’’ dedim çaktırmamaya çalışarak. Hala ona bakmıyordum.
‘’Suratın diyorum, şekilden şekile girdi diyorum. Gözler bir o yana bir bu yana kaymaktan şaşı olacaksın diyorum.’’ Deyince şaşkınlıkla ona döndüm. Gerçektende böyle tepkiler mi veriyordum şu an? Ah gerçekten de deli gibi görünüyor olmalıyım.
‘’Tamam o zaman seninle bir anlaşma yapalım. Sen dün yarım bırakmış olduğun hikayeni tamamlarsan ben de benimkini anlatırım olur mu?’’
‘’Peki anlaştık’’
‘’Tamam’’
‘’Ayrıca sen anlatmasaydın da ben anlatacaktım ki. Sanırım bu durumda hiç ortada olmayan bir ödül kazandım ha ne dersin? ‘’
Sinirlenmeye başladığımı fark ettiğinde:
‘’Tamam tamam bakma öyle bana. Dün de söylediğim gibi abimle son birkaç yıldır eskisi gibi yakın değiliz çünkü ben bir hata yaptım.’’
Anlatırken olayları tekrar yaşıyor gibi konuşmaya başlamıştı. Karşıya bakarak konuşmaya devam etti:
‘’ Üç yıl önce bir sevgilim vardı. Gençler arasında ünlü olan bir grubun solistiydi. Onu kafede, sahnede ilk gördüğüm anda kalbim atmayı unuttu biliyor musun, ve ben nefes almayı unuttum.
Sonradan öğrendiğime göre her akşam orada çıkıyorlarmış. Onu görebilmek için her akşamımı orada geçiriyordum. İlk günlerde beni fark etmedi tabi. Varlığımdan haberi bile yoktu ne yazık ki. Ama bir gün bir mucize oldu ve biz göz göze geldik. Söylediği şarkı boyunca gözlerini benden ayırmadı ve şarkı sonunda sahneden inip yanıma geldi. ve ilk sihirli kelimeyi söyledi:’’Merhaba’’
Böyle basit bir kelime bile o söyleyince bambaşka anlamlar kazanıyordu. O günden sonra ufak ufak sohbetlerle arkadaşlığımızı ilerlettik. Sonra bir gün bana sinemaya gitmek isteyip istemediğimi sordu. Tabi ki havalara uçarak kabul ettim. Filmden çıktıktan sonra bana dönüp:
‘’Senden çok hoşlanıyorum. Eğer sen de benden hoşlanıyorsan yarın saat 6’da kafede ol’’ dedi ve gitti. Ben ise mal gibi ortada kalmıştım. Hala söylediği şeyi doğru anlayıp anlamadığımı düşünürken aptallar gibi sırıtıyordum.
Ertesi gün tam da söylediği saatte kafeye gittim. Tam içeriye girdiğim anda kafedeki herkes ‘’Evet de!’’ diyerek çığlık attılar. Ben daha ne olduğunu anlayamadan karşımdaki kocaman pankartta ‘’Sevgilim olur musun?’’ yazısını gördüm. O sırada karşıdan yanıma doğru yürüyen Tolga’yı gördüm. Hiçbir şey söylemeden yanına gittim ve onu öptüm.
‘’Cevabım yeterince açık mı?’’
‘’Fazlasıyla’’ dedi ve bu sefer o beni öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin'de Aşk
RomanceAşk... herkesin bulmak istediği bir duygu, yaşamak istediği.. peki ya yanlış kişiye aşık olursan hissedeceklerin. Bunu hiç düşündün mü? Ya da aşık olduğun kişiyi kaybedersen olacaklar? Ben bu düşünceleri onu gördüğüm andan itibaren kafamdan attım ve...