*YAĞIZDAN*
Evde oturmuş kendime küfrederken telefonumun çaldığını duydum. Arayan Rüzgardı. Boş yere aramazdı bu salak. Sinirle açtım ve:
‘’Ne var?'’ diye bağırdım.
‘’Abi senin hatun şu an bizim barda. Bilmek istersin diye aradım.’’
‘’Yola çıkıyorum. Gözünü üzerinden ayırma.’’ Dedim ve anahtarlarımı sehpadan alıp sinirle evden çıktım.
Biliyorum onu çok kırdım ve intikamını böyle alıyordu. Ama bu o değildi. Benim tanıdığım Derin acısını evde yalnız yaşardı. İç sesim alayla onun tanıdığı Yağız da Derin' i aldatmazdı dedi. Kendime bir kez daha küfrettim. Arabadan sinirle inip içeri girdim ve bakakaldım. Bir adam Derin’le dans ediyordu. Dans mı dedim aslında resmen sürtünüyordu. Ve Derin karşı çıkmıyor aksine kucak dansı yapıyordu. Bu sahne kanın beynime sıçramasına sebep olmuştu.
Ah hadi ama bu nasıl mümkün olabilir ki? Bana olan sinirini kendini küçük düşürerek çıkarması fazlasıyla acınasıydı. Buna daha fazla izin veremezdim ve yanlarına gidip kolundan tutup kendime çevirdim. Yanındaki: ''Bir sorun mu var?'' diye sorunca dayanamadım ve ona kafa attım. Sanırım asıl acı çeken bendim çünkü anında ''Ah başım!'' diye inledim.
Bu halime gülecek gibi oldu ya da bana öyle geldi bilmiyorum.
‘’Özür dilerim.’’ dedim.
‘’ Hangisi için? Gecemi mahvettiğin için mi yoksa aldattığın için mi’’
Durumu toparlamam lazımdı. Bi an ne diyeceğimi düşündüm:
‘’Bak gerçekten üzgünüm. Aslında o beni öptü tam ben geri çekilecekken sen geldin.’’ Dediğimde iyice çileden çıkmıştı.
''Bok geri çekilecektin. İki saat kapının önünde inlemenizi dinledim. Yaptığımdan nefret etsem de senin kadar iğrençleşmedim ben ve biliyor musun gerçekten canın cehenneme!''
O kadar inlediğimizin farkında bile değilim. Sanırım bu sefer cidden batırdım. Ama yine de onu kaybetmeyi göze alamazdım. Onu seviyor muydum bilmiyorum. Ama emin olduğum bir şey varsa bir daha onun kadar masum biri hayatımda olmayacaktı. O ilk ve tekti..
''Lanet olsun! Üzgünüm tamam mı?''
Bir an beni affedecek sandım. Sonra bana üzgünce baktı:
''Bende..'' dedi ve gitti.
Peşinden koşsam şu an, konuşmaya çalışsam biliyorum ki beni dinlemeyecekti. Sadece bu gece dedim kendi kendime. Sadece bu gece onu kendi haline bırakacak ve sonra onu kazanmak için ne gerekiyorsa yapacaktım.
Rüzgar geldi yanıma:
''Abi naptın bu kıza? Öyle kötü çıktı ki buradan.''
''İş üstünde yakalandım diyelim. Buraya kafa dağıtmak için geldiğinde de gecesini mahvettim''
''Yağız gerçekten de bok herifin tekisin.''
''Kes lan.. bak o çok masum tamam mı? Kaç aydır sevgiliyiz öpüşmekten ileri gidemedik. Ne zaman daha fazlasını istesem hep geri çekiliyor. Hastanede de genç bir hemşire vardı. Adını bile bilmiyorum. Göğüs dekoltesini her fırsatta bana sundu. Ne zaman baksam beni süzüyordu ve bana karşı bakışları o kadar arzuluydu ki sonunda beni kışkırttı ve kendimi onunla kapalı bir odada buldum. O sırada da Derin geldi ve olan oldu.''
Rüzgar bile sustu ne diyeceğini bilemedi. Kafasını iki yana sallayıp uzaklaştı. Anlık bir dürtüyle arabama atladım. Derin’in evine gittim. Bir kere bile beni davet etmedi içeri. Hep bir yabancı gibi dışarıda kaldım evinden. Balkonda oturuyordu. Gözleri kızarmış ve şişmişti. Burnunun ucu da kızarmıştı. Ah o küçük burnuna kaç kez öpücük kondurmuştum. Her defasında da huylanırdı. Ve ben bu sahneyi tekrar tekrar yaşamaktan öyle zevk alırdım ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin'de Aşk
RomantizmAşk... herkesin bulmak istediği bir duygu, yaşamak istediği.. peki ya yanlış kişiye aşık olursan hissedeceklerin. Bunu hiç düşündün mü? Ya da aşık olduğun kişiyi kaybedersen olacaklar? Ben bu düşünceleri onu gördüğüm andan itibaren kafamdan attım ve...