23-Sırlar Dökülür

606 73 57
                                    

Neee 10K mı? Hikayemin bu kadar okunacağını yazmaya başladığımda hiç düşünmemiştim. O kadar mutluyum ki süpersiniz vallaaaa. Gelelim açıklamalarımıza  Öncelikle açıklığa kavuşturmamız gereken bir konu var ki Derin’in Yağız’ı unutmasından şikayetçisiniz. Hatta onu suçluyorsunuz. Ama unutmayın ki Derin hamile ve hormonları onu çok duygusal yapıyor. Yağız’ı unutmadı tabi ki. Önceki bölümde bir  şarkının bile onun moralini bozduğunu unutmayın. Ayrıca yine o duygusallığı yüzünden ilgiye muhtaç ve bunu ona Serbay veriyor. Eğer sevgiliniz yoksa yakışıklı karizmatik biri sizinle ilgilense  siz de etkilenirsiniz. Bir de Yağız’ın neler yaptığını soranlarınız vardı. Buyurun bu bölümde Yağız da sizlerle canlarım :*  Şimdiye kadar en uzun açıklamam oldu bu sanırım. Neyse iyi okumalar canlarım :*

 

*DERİN*

Serbay’a baktığımda yarım saat geçmişti ve hala tek bir kelime bile etmemişti. Sadece elindeki içkiye bakıyordu ve sanki dünyanın en ilginç şeyiymiş gibi inceliyordu bardağı. Ortam iyice gerilmişti Beren ve Emre’nin gecesini de mahvettiğimiz için içim suçluluk duygusuyla dolmuştu.

‘’Canım biz kalkalım artık. Siz de biraz baş başa kalın.’’ Dedim göz kırparak. Her şey yolunda imajı çizmek istiyor olsam da ne kadar başarılı olduğum tartışma konusu. Beren itiraz edecek gibi olduğunda Serbay:

‘’Ben Derin’i bırakırım. Siz de rahatınıza bakın.’’ Dedi ve gülümsedi ama bu o kadar soğuk bir gülümsemeydi ki üşüdüğümü söyleyebilirdim ve inanın abartmış sayılmazdım.

‘’O zaman yarın gitmeden bir kahvaltı yapalım bari dördümüz.’’ Deyince belirsizce başımı salladım ve çıkışa doğru ilerledik. Arabada iken de hiç konuşmadık ve en sonunda dayanamayarak:

‘’Sormayacak mısın?’’ dedim. Cevap vermeden sürmeye devam etti ve gittiği olun evime çıkacağına şüpheliydim. Çünkü farklı bir güzergahtan gidiyordu ki bu da konuşmak için aklında başka bir mekan olduğunu gösteriyordu. Sessizce beklemeye devam ettim. Sonunda durduğumuzda etrafın zifiri karanlığını yaran tek şey arabanın farlarıydı.

‘’Anlat.’’ Dedi sakince. Bu tek kelime benim kalp atışlarımı hızlandırdı, boğazımı kuruttu, hava soğuk olmasına rağmen avuçlarımı terletti ve en önemlisi ben konuşmayı unuttum.

‘’Neden susuyorsun!  Anlatsana’’ diye bağırınca gözyaşlarım benden izinsiz akmaya başlamışlardı bile. Ağlamamak için direnmek kendimi kasmama bu da beni hıçkırıklara boğmaya yetti.

‘’Bana bağırma.’’ Dedim sessizce ama onun duyduğundan emin değilim.  Neden bu kadar kızdı ki ona yalan söyleyip kandırmadım sonuçta değil mi?

‘’O zaman anlat. Bana hamile olduğunu neden söylemedin?’’ ona ne diyebilirdim ki. İşte ben de bir gün hocamın tecavüzüne uğradım ve şansa bak ki hamile kaldım. Sonra sevgilim beni terk etti ben de ondan uzaklaşmak için kendimi buraya attım. Şimdi bakıyorum da çok güzel bir açıklama bu peki benim kelimelerim nerede?

Eğer bulursam konuşmaya başlayıp her şeyi anlatacağım ama şu an değil konuşmak nefes almakta bile zorlanıyorum. Aralıksız hıçkırıklarım beni sarsmaya devam ederken onun giderek bana yukardan bakmaya başladığını ve görüşümün bulanıklaştığını görüyorum. Suratım yere doğru yaklaşırken belimde hissettiğim kollardan sonra hiçliğe karışıyor bilincim.

*SERBAY*

Hamile.. Derin hamile lanet olsun! Bunu şimdiye kadar neden fark etmedim? Ya da o bana neden söylemedi. Peki bendeki bu sinir nereden geliyor Derin benim hiçbir şeyim değil ki. İç sesim ama olabilirdi diye isyan etti. İş yemeğinde numaradan sevgili taklidi yaptığımızda nasıl mutlu hissettiğimi hatırladım bir an.

Derin'de AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin