Selam gençler. Multide Emre :))
Bu bölüm benim için yorucu oldu. Yazıp yazıp sildim. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote ların biz yazarlar için ne kadar önemli olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
*DERİNDEN*
Derin bir nefes aldım ve olanları anlattım. Beren:
‘’Ona tekrar şans verdiğin için pişman mısın?’’
‘’Hayır.. bilmiyorum. Bu olaylar kafamı karıştırıyor, neden böyle davranıyor anlamış değilim ki. Benden bir şey sakladığına eminim. Ama ikinci bir olayı kaldırabileceğimi de sanmıyorum Beren. Artık yoruldum ve sadece mutlu olmak istiyorum.’’
O sırada telefonum çaldı ve beni arayanın Yağız olmasını beklemiyordum.
‘’Aşkım?’’
‘’Efendim bitanem bir şey mi oldu?’’
‘’Şey.. ııı benim evin elektriğinde sorun var bugün sizde kalsam olur mu yoksa otelde mi kalayım?’’
Nerden çıktı bu şimdi ya. Hayır da diyemem ki ben ona. Çocuk hala telefonda ve ben onu beklettiğimi farkettim.
‘’Ta.. Tabi ki buraya gelebilirsin’’
‘’Sen birtanesin. Seni seviyorum’’ dedi ve cevabımı bile beklemeden kapattı.
Beren’e döndüm:
‘’Yağızmış. Akşam bende kalacak…. Ee biz nerde kalmıştık, hah hatırladım. İşte ben artık ona güvenmek istiyorum da buna pek yardımcı olduğu söylenemez.’’
‘’Onu takip etmeye ne dersin?’’
‘’Ne! Tabi ki böyle bir şeyi yapamam.’’
‘’Nedenmiş? Bence yapmalısın’’
‘’Emim misin?’’
‘’Kesinlikle!’’
‘’Hmm olabilir aslında. Burada kendi kendimi yiyeceğime kuruntularımdan kurtulurum’’
‘’Bende onu diyorum işte. Neyse yavrum ben kaçar. Butiği de çok ihmal ettim zaten, işler birikti hep.’’
‘’Tamam canım’’ deyip kapıya kadar eşlik ettim. Ve sonra bilgisayarıma girip doctor who açtım. 50. Yıl özel bölümünü tekrar açtım. İkinci izleyişim olsa da aynı heyecan vardı içimde. Evet o kadar güzeldi ki hele o 13 doctor Tardisleriyle beraber görününce neredeyse çığlık atacaktım. Çok heyecanlıydı ki böyle bir sahne de ancak 50 yılda bir kez olabilirdi zaten.
Akşama kadar yabancı dizilerimle takıldım. Taa ki Yağız gelene kadar. İçeri girer girmez koltuğa yığıldı resmen.
‘’Ne bu hal? Çok yorulmuş gibisin’’
‘’Yok aşkım. Bunu da nerden çıkardın. Hem hani benim merhaba öpücüğüm. Yanlış anlama benimkisi dudak tiryakiliği’’ dedi sırıtarak.
Bugün düşündüklerimi aklımda geri plana ittim ve onun kucağına oturdum. Önce boynundan öptüm yavaş yavaş yukarlara çıkıyordum. Ellerimi sert göğsüne yasladım ve kendimi ona bastırdım. İnledi ve ben bu sesini çok seviyordum. Atkuyruğu olan saçımı eline doladı ve başımı geriye doğru yatırarak boynuma eğildi sonra da yavaşça emmeye başladı. İçimdeki haz dalgası giderek büyüyordu ve benim ona karşı koyacak gücüm yoktu. Kucağında kıvrandığımda beni durdurdu ve ’’Lütfen hareket etme yoksa kendimi durdurabileceğimi sanmıyorum’’ dedi.
Normalde benim şimdiye kadar kendimi geriye çekmem gerekiyordu ama bunu yapmak yerine ‘’Hmm..’’ deyip dudaklarına yöneldim. Beni daha da sıkı sardı biran nefes alamadığımı sandım ama bunun sebebi sarılmak da olabilir anın büyüsüne kapılarak nefes almayı unutmam da. Alt dudağımı alıp emmeye başladı. En sonunda geri çekilecek gücü toplamıştım. Kızardığıma emindim ve bunu göstermemek için saçlarımla yüzümü örtmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin'de Aşk
RomanceAşk... herkesin bulmak istediği bir duygu, yaşamak istediği.. peki ya yanlış kişiye aşık olursan hissedeceklerin. Bunu hiç düşündün mü? Ya da aşık olduğun kişiyi kaybedersen olacaklar? Ben bu düşünceleri onu gördüğüm andan itibaren kafamdan attım ve...