3-Amfi

1.5K 225 89
                                    

Yağızdan yazmamdan memnun olan arkadaşlar varmış. Yeni bölüme öyle başlayalım o zaman. Bakalım zampara adamımız neler yapacak.

*YAĞIZDAN*

Uyandıktan sonra  ilk işim fakülteye gidip Derin'i bulmak ve kendimi affettirmekti. Kafeteryaya, kütüphaneye, amfiye her yere baktım ama onu bulamadım.  Biraz daha bekledim ama hala ortalıkta yoktu. En sonunda okula gelmediğini anladığımda derse de girmek istemediğimi fark ettim ve kampüsten çıktım. İçkiye ihtiyacım vardı.

Derin’le son konuştuğumuz bara gittim. Orada ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum ya da ne kadar içtiğimi. Bir yerden sonra saymayı bıraktım artık. Kolay kolay sarhoş olmayan ben sandalyeden aniden kalkınca başım döndü.. Çok sağlam içmişim demek ki..  Bir an gözlerimi kapadım ve dışarı çıktım. Arabama bindim ve rastgele sürmeye başladım. Gittikçe hızlandım ve hızlandım. Kaza yapmayı umursamıyordum. Alkol damarlarıma dağıldıkça heyecanımda artıyordu. Hız benim için tutkuydu. Derin de severdi hızı. Düşünme Yağız şimdi bunları. Unutmak için içtin sen.

Durduğum yeri incelerken kendimi Derin!in’in evinin önünde buldum bir kez daha. Tamamiyle bilinçaltımın suçu. İsteyerek gelmedim. Sarsak adımlarla kapısına ilerledim ve zile bastım. Açılmayınca ısrarla basmaya devam ettim. Kapı açıldı ve onun sesini duydum.

''Ne işin var burda?'' dedi. beni gördüğüne şaşırmıştı. Ne yani ondan bu kadar çabuk vazgeçeceğimi düşünmüyordu değil mi.?

''Senin için geldim.'' dedim.

''Git burdan!'' diye bağırdı. Bir an irkilsem de hemen toparlandım.

''Konuşmadan hiçbir yere gitmiyorum!'' Artık ben de bağırmıştım. 

''Bana bağırma. Konuşacak bir şey yok lanet olası''

Bunu söylerken öyle sessizdi ki neredeyse kendi bile duymadı diyebilirim. Ama böyle devam edemezdi. Beni affetmesi, kendimi affettirmem gerekiyordu. Tam kapıyı kapatacaktı ki elimle mani oldum.

''Lütfen dedim.  Açıklamama izin ver.'' Tam içeri girmek için adım atacaktım ki eliyle durdurdu.

''İiçeri girmeden anlat. Evimi varlığınla kirletmeni istemiyorum.'' dedi.

Bu söyledikleri yıkılmama neden olmuştu. Bana söyleyecek başka bir şey bırakmamıştı. Omuzlarım düşmüş başım eğik bir vaziyette oradan uzaklaşmaya başladım. Bir yanım ''Gitme!'' diye bağırmasını beklerken diğer yanım onun ne kadar gururlu olduğunu biliyordu.

*DERİNDEN*

Beren çıkalı fazla olmamıştı ki kapım çalmaya başladı. Bir şey unuttuğunu düşünüp kapıya giderken kendimi gülümsemeye zorladım. Kapıyı açıp Yağız’ı görmeyi planlamıyordum açıkçası. Zoraki gülümsemem yavaş yavaş soldu.

''Ne işin var burda?''

''Senin için geldim.'' deyince sinirlendim.

''Git burdan!'' diye bağırdım.

''Konuşmadan hiç bir yere gitmiyorum!'' diye bağırınca

''Bana bağırma.. Konuşacak bir şey yok.'' diye fısıldadım.

''Lütfen. Açıklamama izin ver.''  dedi.Tam içeri girmek için adım atacaktı ki elimle durdurdum.

''İçeri girmeden anlat. Evimi varlığınla kirletmeni istemiyorum'' dedim.

Derin'de AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin