ANSWER OR DIE

☠️0.1☠️

Uzun zamandır aklımda olan ama 04.04.2020 tarihinde yazmaya başladığım hikayeyle karşınızdayımmm. Daha önceki kitaplarımda olduğu gibi yarım bırakmamak için final yapana kadar yayınlamak istemedim. Uzun bir ara verdiğim için umarım çok fazla okuyucu kaybetmemişimdir. Daha fazla kafanızı şişirmiyor ve sizi yeni kurgumla baş başa bırakıyorum.

📚İyi okumalar~

🛎️🛎️🛎️

"Dikkat dikkat! Lütfen sırayı bozmayalım. Yerdeki sarı izleri takip ederek odalara, mavi izleri takip ederek eğlence bölümlerine ulaşabilirsiniz."

Rehber kadının konuşması bitince kimi insanlar saat geç olduğu için odalarına kimi insanlar ise eğlence bölümlerine gitmişti. Sadece bir grup genç kalmıştı ki içlerinden birisi koparmak istercesine kolunu sallıyordu. Rehber, kafasında kep olan spor giyinimli bu gence döndü.

"Bir sorun mu var? "

" Evet, kırmızı çizgi nereye gidiyor? "

Rehberin suratındaki katı ifade değişmezken boynundaki fuları düzeltti.

" Orası yasak bölge. Kimsenin girilmesine izin verilmiyor. "

Beyaz kabarık tüylü montu olan kız gözündeki güneş gözlüğünü çıkarttı ve bilmiş bir edayla konuştu.

" Mademki yasak neden gidişi gösteren bir yol var?"

Aralarından bir diğer kısa küt saçlı kız "Sen neden gecenin bu saatinde güneş gözlüğü takıyorsan o yüzden." dediğinde birkaç kişi gülmüştü. İkili birbirine ölümcül bakışlar atarken rehberin sesiyle ona döndüler.

"İnsanların kayboldum bahanesiyle oraya gitmemesi için var. Şimdi sorularınız bittiyse yapmam gereken işler var. "

Birkaç adım attıktan sonra durup arkasına döndü ve gözlerini kısarak işaret parmağını gençlere uzattı.

" Sakın oraya gitmeyin! "

Soruyu ilk soran kişi ellerini teslim olurmuş gibi havaya kaldırdıktan sonra gülmeye başladı. Rehber gittiğinde ise birbirlerine bakarak ne yapacaklarına karar vermeye çalışıyorlardı.

" Ne yapıyoruz? "

" Sizi bilmem ama ben odama gidip uyuyacağım. Güzelliğin en büyük sırlarından birisi de uykudur. "

Saçlarını savurup büyük beyaz valizini ardından çekiştirerek sarı çizgiyi takip etmeye başladığında ona katılan iki kişi de peşinden gitmişti. Geriye sadece üç kişi kalmıştı. Kepli genç, kısa saçlı kız ve albino genç. Kepini çıkarıp kıvırcık saçlarını karıştıran genç hevesle kıza bakıyordu.

"Hadi eğlenmeye gidelim! "

" Beni pas geç. " diyerek yanlarından uzaklaşan kızla bakışlarını diğerine çevirmişti.

" Ah şey, sen ne dersin Albi? "

Bir süre bakıştıktan sonra baştaki hevesi sönmüştü. Bunu fark eden genç söylediği sözün de etkisiyle göz devirerek "Her neyse." demiş ve odaların bulunduğu kısma ilerlemeye başlamıştı. Tek başına hiç de eğlenceli olmayacağını düşünen genç el mecbur odasına gitmeye karar verdi.

Odaların bulunduğu kısma geldiğinde elindeki kartın numarasını kontrol ederken duyduğu ince sesle o tarafa yöneldi.

"Gerçekten seninle aynı odada kalacağımı mı düşünüyorsun? Rüyanda görürsün ezik. "