Dilan hatim indirmeye başlarken Mısra geri yaslanarak sandalyesini arka ayakları üzerinde durdurdu ve sandalyeyle birlikte ileri geri sallanmaya başladı.
"Korkmuyorum. " dediğinde Altay içinden 'Al işte bir aptal daha. Böyle davranınca havalı olmuyorsunuz.' diye geçirmişti. Yeşil ışığın yanmasıyla gözlerini kocaman açarak sırıtmakta olan Mısra'ya baktı. Gerçekten tuhaf bir kızdı ve bu tuhaflığı dövmelerinden ya da gotikliğinden gelmiyordu. Nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyordu?
"Sıradaki oyuncu lütfen elini önündeki daireye koysun. "
Çağan denileni yaptığında oldukça gergindi.
" Doğruluk mu cesaretlik mi? "
" Doğruluk. "
Gerginliğini sesine yansıtmamıştı. Mısra yapabiliyorsa o da yapabilirdi. Yani sanırım.
" Bu odadan birisini öpecek olsan bu kim olurdu? "
Çağan soğuk terler dökmeye başlamıştı. Yalan söyleyemezdi ama gerçeği de söyleyemezdi. Bunu bu zamana kadar sır olarak saklamıştı. Bu otele geldiğinden beri 4 kişi öğrenmişti bu sırrı ve ne şans ki o kişilerden sadece biri bu odada değildi. Gözlerini masanın etrafındaki kişilerde tek tek gezdirdi. Doruk'a geldiğindeyse yutkunup panikle bakmaya başlamıştı. Bunu fark eden Doruk kaşlarını çattı.
"Ne gerilim yarattın oğlum? Demet dersen dövmeyeceğim merak etme. Güzel biri olduğunun herkes farkında. "
Demet " Gavat mısın ya? " dediğinde göz devirmişti. Çağan yine saçıyla oynarken başını yere eğmişti. Şuan çok fena utanıyordu.
"Doruk." dediğinde genç adam doğal bir şekilde "Efendim?" demişti. Yeşil ışığın yanmasıyla aydınlanma yaşayarak gözleri pörtlemişti.
"Sıradaki oyuncu lütfen elini önündeki daireye koysun. "
"Özür dilerim. "
Gözlerini sımsıkı kapatmıştı Çağan. Yüzüne yediği yumrukla geriye düşmüştü. Korkarak gözlerini açtığında Doruk sinirli bir şekilde ayakta yumruğunu sıkıyordu.
" Ulan bir de özür diliyor! "
" Ne yapabilirim Doruk? Merak etme sana aşık falan değilim. Sadece yakışıklı çocuksun ve seçeceğim kişi sen olurdun. "
Doruk tekrar yumruk savurduğunda Mısra o koluna ters bir şekilde girip güç uygulayarak engel olmuştu. Doruk şaşkınca ona bakarken kolunu bıraktı göğsünden ittirdi.
" Saçma sapan kavga etmenizin ne yeri ne de zamanı. Homofobikliğini dışarıya sakla. "
Çağan'ın da Doruk'tan bir farkı yoktu. Şantaj yapmak için fotoğrafını çeken kişi şimdi onu savunuyordu. Doruk'un söyledikleriyle daha da afallamıştı.
" Homofobik değilim. Bunca zamandır sakladığı ve özür dilediği için kızgınım o kadar. Arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm. "
Ortam sessizleşirken bunu bozan mekanik ses olmuştu.
" Bu odada bulunanlardan kimi öldürmek istiyorsun? "
Dilan'a gelen ilk soruyla benzer bir soruydu. Ancak o zamanla şuanki atmosfer birbirinden oldukça farklıydı. Koray gözlerini sımsıkı kapatıp " Mısra! " diye bağırdığında yeşil ışık yanmıştı. Albars "Yuh!" derken Demet "Sebebini anlamak çok da zor olmasa gerek." demişti. Mısra'nın tek yaptığı ise gülerek "Sıraya gir." demek olmuştu. Aradaki iki oyuncu elendiği için sıra Altay'a geçtiğinde hiç beklemeden doğruluğu seçmişti. Planı zorunda kalmadıkça cesaretliği seçmemekti. Çünkü ne çıkacağını asla kestiremezdi. Bu oyunu kazanmak zorundaydı. Son hakkını da kullandığı için bir sonraki tur mecbur cesaret görevi gelecekti. Tabi o zamana kadar hayatta kalabilirse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANSWER OR DIE
HorrorKURALLAR: ⚫Oyun en az 10 kişiyle oynanabilir. Fazlalık sınırlaması yoktur. ⚫Oyuna başladıktan sonra bitene kadar duramazsın. ⚫Oyuna sonradan katılınamaz. ⚫Kişinin görevini tamamlaması için süre verilir. O süre içinde tamamlayamazsa elenir. ⚫Aynı...