☠️ 0.7 ☠️

14 9 0
                                    

6 genç lobiye indiğinde Dilan, Altay ve üç kişiyle daha karşılaşmışlardı. Altılı arasındaki gerginlik hat safhadaydı. Demet ve Mısra genel olarak birbirleriyle geçinemezlerdi zaten ama çıkan kavga bu gerginliği diğerlerine de yansıtmıştı. Doruk Demet'in vereceği herhangi bir tepkiden endişelenerek Mısra'ya kaçamak bakışlar atıyordu. Albars ise zorla onu uyandırıp buraya getiren Mısra'ya sinirliydi. Darttan kazandığı hakkını kullanarak onlarla birlikte gelmesini istemişti. Para Mısra'nın umrunda değildi. Sadece uykusu açılmıştı ve bu sıkıcı ortamda Albars da bulunursa daha katlanılabilir olacağını düşünüyordu. Gülperi arkadaşının ricasını kırmak istememişti. Çağan ise beleş otel teklifini geri çeviremeyeceği ve korkak olarak adlandırılmak istemediği için diğerlerini bu işe sürüklemişti.

Demet yabancı yüzler arasında malzeme odasındaki çocuğun yüzünü görünce göz devirdi.

"Aman ne güzel. "

Çocuk da ona göz devirerek kendi arkadaşlarına dönmüştü. Her grup kendi arasında fısırdaşırken Altay ellerini çırparak dikkatleri üzerine topladı. Çağan hemen fısıltıyla onu uyarmıştı.

" Ne yapmaya çalışıyorsun bizi yakalatmaya mı? "

" Sanki bomba patlasa umursayacaklarmış gibi. Her neyse. Görüyorum ki 11 kişiyiz. Daha fazla kişi gelmeden gidelim mi? "

Herkes onayladığında Altay'ın yönlendirmesiyle yerdeki kırmızı çizgiyi takip etmeye başlamışlardı. Yol bitip de karşılarına kocaman bir kapı çıkınca durdular. Üzerinde asılı olan kağıda ışık tutarak okudu Dilan.

" İçeri girmek isteyen kişiler her şeyi göze almalıdır. Bu noktadan sonrası otelin sorumluluğunda değildir. Ayyy gerçekten perili gibi baksanıza! "

Çağan gülerek " Korktun mu? " dediğinde gözlerini kısarak ona baktı ve büyük kapıyı ittirdi. Hepsi içeri girdiğinde kapı kapanmıştı. Beyaz büyük odanın ortasında yuvarlak bir masa duruyordu. Masanın ortasında ise değişik bir alet.

" Ee bu ne şimdi? Burası mı hayaletliymiş?"

Mısra dudaklarını büzerek " Daha kanlı ya da ne bileyim en azından siyah bir yer bekliyordum." demişti. Herkes masaya oturup sessizce başka bir şeyle ilgilenmeye başlamıştı. Aniden masanın ortasındaki aletin üzerinde kırmızı ışık yanıp sönmeye başlayınca dikkatleri ona kaymıştı. Siyah ekranda beyaz bir şişe dönüp duruyor ve başlamak için yeşil tuşa basınız yazıyordu.

"Modern şişe çevirmece mi bu? "

" Belki de hayaletlidiiir! " diyerek Dilan'ı korkutmak için sesini değiştirip ellerini havada süzülüyormuş gibi hareket ettirmişti Çağan.

" Bir git ya salak! "

Herkes gülüşürken Dilan küsme moduna girmişti. Göğüste bağlanmış kollar ve somurtan bir yüz...

" Daha çok zaman var çıkmamıza. Oynasak mı? " diyen Altay'la bakışlar ona dönmüştü.

" Bence de oynayalım. " diyerek koltukta öne eğilmişti Gülperi. İyi olduğu tek oyundu bu.

" Bana fark etmez. " diyerek omuz silken Mısra'nın inadına "O zaman oynuyorsun." demiş ve sırıtmıştı Çağan. Mısra zaten yanında oturan çocuğa yaklaşarak "Dikkat et de sen zararlı çıkma." dediğinde yutkunmasına sebep olmuştu.

Albars ve Dilan hariç herkes onaylamıştı. Altay yeşil tuşa bastığında ekranda yeni bir şey çıkmıştı.

-KURALLAR-
⚫Oyun en az 10 kişiyle oynanabilir. Fazlalık sınırlaması yoktur.
⚫Oyuna başladıktan sonra bitene kadar duramazsın.
⚫Oyuna sonradan katılınamaz.
⚫Kişinin görevini tamamlaması için süre verilir. O süre içinde tamamlayamazsa elenir.
⚫Aynı kişi art arda 3 kez doğruluğu seçemez.
⚫ Sorular cevaplanırken dürüst olunmalıdır.
⚫ Görev istemek için oyuncular daireye elini koymalıdır.
⚫Görev tamamlandıktan sonra sıradaki kişi 10 saniye içerisinde görevini istemezse elenir.
⚫Elenen kişiler ölü, en sona kalan kişi ise kazanan olur.
⚫ Kazanan kişiye iki seçenek verilir.

ANSWER OR DIEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin