BÖLÜM 3

609 24 1
                                    

Ateş'le yanyanaydık. Ben birbirimizi görebiliyorum fakat etrafımızdaki hiçbirşeyi göremiyordum. Belki de hiçbişey yoktu etrafımızda. Bilmiyorum.
Gizem:Ateş? Neredeyiz biz?
Ateş: Bilmiyorum kızım, ama her neredeysek baya güzelmiş.
Gizem:Ya Ateş valla manyaksın. Hem neden güzelmiş?
Ateş: Ee kızım sessiz, karanlık, bide sen varsın ya.
Gizem: Yiiaa Ateş. Ama cidden neredeyiz biz?
Ateş:Ne yani sen mutlu değil misin burda olmaktan?
Gizem: Ne mutlu olması Ateş? Neredeyiz onu bile bilmiyoruz?
Ateş: İyi.
Gizem: Ya şapşalll! Senin olduğun her yerde mutluluk var benim için, ama mutlu olmadığımdan değil, nerde olduğumuzu bilmemek tedirgin ediyor. Yoksa biliyorsun sen kalp ben yani!
Göz kırpıp gülümsememle oda gülümsemişti.
Ateş:Ya biz en son hastanedeydik. Hatta bizimkiler yargı dağıtıyordu.
Gizem:Aynen ya?
Ateş: Hatta sen sinirle bişeyler diyordun!
Gizem: Ben en son gözümün kararmasını hatırlıyorum?
Ateş: Tekrardan mı kaçırıkdık lan yoksa biz?
Gizem: Yok canım, bizimkiler hep yanımızdalardı. Yani öyledirler herhalde. Onlar bırakmazlar ki bizi.
Ateş: Lan yoksa??
Gizem:Ne?
Ateş:Aynı anda bayıldığımız için acaba bilinçaltlarımız bir şekilde birleşmiş olabilirler mi?
Gizem: Yani bunların hepsi hayal mi?
Ateş:Yani en mantıklı olanı bu.
Gizem: Doğru ama en saçma olanıda bu.
Ateş:Ulan hayata bak, kafayı yedik.
Gizem:Ateş o şey ne?
Ateş:Nerd- o ney lan?
Yavaş yavaş yaklaşan pasparlak bir ışıktır o gelen. Ellerimizi sıkı sıkıya tutmuş, gözleriniz sıkı sıkıya kapatmış gelenin bize çarpmasın bekliyorduk. Gürültülü ve bir o kadarda can yakan bir çarpmadan sonra gözlerimi açtığımda hastane odasında olduğunu anlamıştım. Ateş haklıydı, bilinçaltımızdan konuşmuştuk ve şimdi buradaydık.
Gizem:Ateş!
Ateş:Gizem!
Kafamdan sesim tersine mi yankılanmıltı lan yoksa? Ayy iyice kafayı yedim! Ya sadece benim bilinçaltına Ateş geldiyse, onun bilinçaltına gidememediysem.
Nil ve Halil:Oha?
Kafamı birazcık sağa çevirdiğimde Ateş'in de kafasını bana çevirdiğini görmüştüm. Gülümsemeyle oda gülümsemişti.
Halil:Oğlum ikinizde aynı anda uyandınız!
Nil:Harbiden hee! Halil git doktorları çağır, bende bizimkilere haber vereyim. Hadi kalk gidiyoruz!
Onlar odadan çıktığında yavaşça doğrulmuştum.
Gizem:Hoppala sen nereye kalkıyorsun?
Ateş:Ee sen kalktın?
Gizem: Tatlım, farkettiysen ben bıçaklanır 4.5 saat komada kalmadım. O yğzden yatıyorsunuz Ateş bey!
Ateş:Öff tamam be, sende ne pimpirkliymişsin! Tamam yattık.
Gizem: Hoppala niye sinirleniyorsun? Sen ayağa Bi kalk seni bir daha oturursam namerdim lan!
Ateş:Sen okuldan kalan zamanlarda kahvaneye falan takılıyon herhalde be bu şiddet ne bu celal?
Gizem: Aa gör işte, böyle delikanlı kızım ben üzersen beni çakarım yumruğu suratının orta kısmına!
Ateş:Yaa?
Kaşlarını kaldırıp şaşırmış gibi bakarken bir anda dudakların büzdü. Niye ki?
Gizem:Noldu? Ya şaka yaptım, hemen bozulma. Ben sana nasıl vurayım ya?
Ateş: Ya o değil.
Gizem: Ee noldu peki?
Ateş:Sen biz baygınkenki hiçbi konuşmayı hatırla mıyosun demi?
Gizem:Ne konuşması?
Ateş:Dedim işte. Off ya, delirdim iyice.
Gizem:Şu bilinçaltı konuşması mı? Zifiri karanlıkta? Eh, yok hatırlamıyorum öyle bir konuşma.
Gözlerimin içine pasparlayan gözlerle bakınca gülümsedim. Zaten istemesem de gülümserdim. Karşı çıkamıyorum. Yine cümbür cemaat odaya giren arkadaşlarımız yüzünden bu romantik ortam bozulsada sonrasında yenisini yapmak için gözlerimizle sözleşmiştik.
Doktor: Ee bir yeriniz acıyor mu, ağrınız var mı Ateş bey?
Ateş:Yoo, yok yani belirgin ağrım?
Doktor:Bikaç gün sakın ani hareketler yapmayın. Hatta 1-2 gün kalkmayın bile.
Gizem:O bende doktor bey. Merak etmeyin siz.
Doktor:Ondan hiç şüphem yok. Ama şu istünüzdekileri verin artık da atalım, arkadaşlarınız temiz kıyafetler getirdi size.
Gizem: Asla! Sakın, öyle bir şey olmayacak. Bu koku ne kadar önemli biliyo musunuz siz? Bu koku olmadan yaşayamam ben!
Mine:Gizem, sakin ol birazcık!
Gizem: Ya aynı soruyu 2 gün önce de sordunuz! Size kesin ve net bir şekilde hayır dedim! Neden anlamıyorsunuz! Üstümdekiler asla ÇIK-MA-YA-CAK!
Ateş:Gizem tamam sakin ol! Doktor bey kusura bakmayın baş ağrısından ne dediğini bilmiyor!
Doktor:Biliyorum bikiyorum, ikinizinde yediği morfinler çok ağır. Gizem hanım kusura bakmayın, yani sordukları bilmiyordum. Benimde değer verdiğim birinin eşyası alınmaya çalışılsa bende aynı tepkiyi gösterirdim. O yüzden anlıyorum sizi, ama dinlenin lütfen. Ve yemek yiyin. Vücudunuz çok fazla gıdasız kalmış. Serumla biraz destekledik fakat yemek yemelisiniz.
Mine:Tamamdır ben kantinden alıp geliyorum herkese bişeyler. Tuğrul sende gel benimle.
Tuğrul :Tamamdır.
Onlar çıkar çıkmaz Halil bize dönüp konuşmaya başladı.
Halil:Lan nasıl yaptınız bilmiyorum ama aynı anda bir titrediniz sonra aynı anda gözlerinizi açıp birbirinize seskendiniz. Oğlum çok olağanüstüydü
hatta Nil bile gördü. Dimi Nil?
Nil: Hatçrbiden kızım. Bayanda romantikti haa!
Ateş:Tamam tamam susun. Biz ne zaman taburcu olucaz hastaneden?
Halil:Yavaş oğlum? Hayırdır, ne bu acele?
Nil:Çetin'i gören var mı ya? En son dışarı çıkıyordu. Kaç saat oldu gelmedi.
Aniden kapı açıldığı için yerimizden sıçramıştık.
Tuğrul:Lan Çetin'i dövüp hastanenin arkasına bırakmışlar.
                             3.BÖLÜM SONU

FOR YOU -Papatya-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin