FOR YOU -Papatya-

BÖLÜM 23

                                          
Salih:Hadi eve geçelim.
Gizem:Ya daha saat 22:00!
Mine:Daha birsürü alete binicez.
Selin:Pamuk şekerrr! Pamuk şeker alalım!
Fiko:Mısırda alırız! Ayy, acıktım ben galiba!
Deniz:Şaşırmadım ki?
Ateş:Hepimizin ailesi bizi Üniversiteye gidecek sanıyor. Kimse daha ailesine söylemedi dimi?
Fiko:Yok abi, kafeden direkt Gizem'lere geçtik, ordan erkekler kızlar ayrılıp sabahtan beridir beraberiz.
Halil:Ne anlatıyor bu değişik?
İsmail:Diksiyon hocaları işi bıraktı.
Ateş:TDK'nın gözü yaşlı.
Tuğrul:Ve Türkçe hocaları Fiko'ya sövüyor.
Fiko:Lan öyle değil! Yani kafeden hep beraber Gizem'in evine geçtik. Ordan kızlar erkekler ayrıldık, erkekler beraber Ateş'in evine gittik, kızlarda Gizem'in evinde kaldı.
Gizem:Hayatım çocuklar nerde ki? Bu kadar kalabalık onlara sıkıntı olmadı mı?
Ateş:Oyy, benim düşünceli papatyam. Annem zaten fizyoterapi için hastanede kalıyordu 2 gündür, bücürlerde annemin yanında durmak istediler. Yarın dönecekler. Bizde biraz fırsattan istifade edelim dedik.
Mine:İstifade derken? Tuğrul?
Tuğrul:Evet Mine. Dansöz çağırıp günümüzü gün ettik. İstifade derken Ateş bundan bahsediyor.
Çetin:Aynen, zaten yarın evleniyoruz ya, Bi bekarlığa veda edelim dedik. Böyle birsürü yemek, içecek falan. Dansözler, pastalar börekler falan. Sabahlar olmasın şarkısı çaldı bütün gece.
Batu:Yani kafalar nasıl bozuk ama. Hepimiz 1 milyonuz böyle.
Rüya:Aşkım, hepsine inanırım ama senin sabahlar olmasın dediğindeki haline, kafanın 1 Milyon olmasına inanmam.
Nil:Rüya haklı. Hepiniz zırtapozsunuz ama yapmazsınız öyle şey.
Mine:Kimin düğünü bu? Ne bekarlık gecesi?
Gizem:Kim kiminle evleniyor?
Ateş:Papatyam,beni biliyorsun zaten. Senden başka yarim yok. Ben seninle evleniyorum.
Çetin:Benimde kıvırcığımdan başka tanıdığım bir kıvırcığım yok.
Nil:Olsa onunla evlenicen yani?
Çetin:Benim kaprisli kıvırcığım, benim kalbimde sana atınca tabii, gözümün gördüğü tek kıvırcık sensin.
Nil:Ay Çetin, şapşalsın falan ama çok seviyorum seni be!
Batu:Aşkııım!
Rüya:Ben seni biliyorum zaten yaşil gözlü fındığım benimm.
Tuğrul:Kuzuşkoların en güzeli, Bitanelerin Bi tanesi, bende seninleyim zaten.
Mevsim:Bunlar toplu evlilik teklifi mi yaptılar ya?
Selin:Ucuza getirdiler, bizim kerizlerde dünden razı oldukları için gözlerine batmadı.
Nil:Kıskanmayın kızım, isterse milyon dolarlık evlilik teklifi yapsınlar, isterlerse bunun gibi ucuza(!) yapsınlar. Birini gönülden sevince maddiyet değil de maneviyat önemli oluyor.
Gizem:Temsilcimiz Nil!
Mine:Konuş kız aferin!
Halil:Kızlar noldu, suratınız soldu!?
Selin:Aman be, bunlarda cıvık cıvık!
Ateş:Kıskan seni sap!
Halil:Burda sap olan 7 kişiyiz sen bir kişiye sap dedin 6 kişininde kalbi kırıldı!
Tuğrul:Aa, bulun kardeşim o zaman. Bizimde önümüze düşmedi bu kızlar! Alın yazısını bulan kazanıyor.
Mine:Neyse ya! En son pamuk şeker alıyorduk biz? Fiko nerde bu arada?
Fiko:Burdayım, burdayım! Siz konuşmaya dalınca ben gittim aldım herkese, erkeklere mısır, kızlara pamuk şeker!
Selin:Seni alan kız yaşadı valla!
Gizem:Ya size kız bulalım biz. Başınız bi bağlansında bizimkileri rahat bırakırsınız belki.
Rüya:Mantıklı aslında.
Nil:Şimdilik bi yaz aşkı işimizi görür.
Mine:Okul açılınca da liseli sevdası. Ordan yolumuzu buluruz.
Salih:Bi eşya muamelesi görmediğimiz kalmıştı, Allah razı olsun yenge.
Gizem:Ne demek ifinim, görevimiz.
İsmail:Size sevgili buluncada başlar 'Ben yaptım, ben yaptım' diye.
Gizem:Ya hoca 'Söylerseniz kimse ölmez.' demişti. Siz de onun söylediklerimden yola çıkarak bişey bildiğimiz sanıyordunuz. Bende herkesi kurtarmak için 'Ben yaptım.' diyodum. Doğruyu söylemeniz için ya Akif hocanın söylemesi lazımdı, ya da birinin ölmesi.
Tuğrul:Sonuç olarak ölmedik.
Mine:Özelliklede sen, 'Ölmedim.'
Tuğrul:Hem, hoca anlatmıştı bana. Size fırsat sunmuş içeri girebilirsiniz diye, neden kimse gelmedi lan yanıma?
Ateş:Ölümle tehdit etmişti.
Fiko:Yani 'İçeri giren aynı şekilde dışarı çıkmaz.' falan demişti. Bizde cesarete edemedik oğlum, ama sonradan herşey belli oldu zaten.
Çetin:Adam bizim için o kadar şey yaparken bizim ona vurmamız gerçekten kötüydü ya.
Ateş:Ben hala vicdan azabı duyuyorum. Adamın benim için yapmadığı kalmadı. Bense onu yumrukladım.
Mevsim:Bende sizin vurmalarınza tezahürat yapmıştım. Ay çok utanç verici.
Selin:Sadece Gizem inanmıştı hocaya. Biz camdan yardım isterken arkadaydı, siz vururken yapmayın diye sesleniyordu ve biz hepimiz Akif hocadan resmen nefret ederken o siz vurdunuz diye halini hatrını sormuştu.
Akif:Gizem benim vefalı öğrencilerimden biri zaten.
Mevsim:Hocam?
Zeynep:Selam gençler!
Tuğrul:Hocam burda olduğumuzu nerden bildiniz?
Akif:Selin'in attığı hikayeyi gördük, geldik. Kötü mü etmişiz?
Ateş:Estağfurullah hocam, şaşırdık sadece.
Zeynep:Ee, Akif geldik madem, sözünü tut.
Akif:Zeynep ya! Olmaz.
Zeynep:Söz verdin, öğrencilerine kötü örnek mi olacaksın?
Akif:Eski öğrencilerime.
Halil:Hocam?
Nil:Kırıldım!
Tuğrul:Kalbim çıt!
Ateş:Gözyaşım pıt!
Çetin:Üzüldüm hocam!
Selin:Vaay beeğ!
Rüya:Baya baya unutulmuşuz!
Gizem:Eski ha?
Mine:Siz bizim adımızıda unutmuşsunuzdur artık!
Akif:Çocukla-
Fiko:Elimdeki mısırı yeme isteğim bile gitti hocam.
İsmail:En az Fiko kadar kırıldık hocam!
Batu:Valla üzüldük hocam!
Mevsim:Yarını yaşamak için dünü unutmamanız gerekiyordu hocam!
Zeynep:Çocuklar, Akif hocanızın bu dediğinin doğruluğuna inandınız mı cidden?
Salih:Sizinle beraber La Casa De Papel çekmiştik o kadar hocam.
Deniz:Hani patlattınız bizi? Nasıl eski oluruz hocam?
Akif:Ya çocuklar, siz beni eski öğrencilerim yeni çocuklarımsınız. Hani artık öğretmen değilim ya.
Zeynep:Çocuklar Akif hocanız konuyu dağıtmaya çalışıyor. Maşallah sizde yardırıyıyorsunuz.
Ateş:Pardon hocam, konu neydi?
Zeynep:Akif hocanızla küçük bir iddiaya girelim dedik, sizden özendi. Kaybetti, bende istediğim bişeyi yaptıracaktım. Şimdi tam fırsatı. Korku trenine biniyorsun Akif ve çocuklarda beraber geliyorlar.
Selin:Hocam bizi niye yakıyorsunuz?
Gizem:Hocam ben binmem!
Tuğrul:Eğlenceli olmaz mı ya?
Mine:Aynen. Hocam biz varız!
Nil:Çetin?
Çetin:Benim için farketmez kıvırcık. Ben binerim.
Nil:Bizde varız!
Halil:Heyecan, ben varım hocam!
Salih:Kardeşlerim biniyor! Bende varım!
Batu:Beni biliyonuz, severim bunları. Rüya, biniyo musun güzelim?
Rüya:Sen beni korursun yeşil gözlü devrim benim! Bizde varız hocam!
Mevsim:Bence eğleniriz! Ben varım!
Selin:Yandık madem, beraber yanalım.
İsmail:Ben varım!
Deniz:Bende!
Fiko:İyi, geleyim barii!
Ateş:Sevgilim?
Gizem:Ateş, sen bin ben yokum.
Ateş:Papatyam yaa, hep beraber biniyoruz işte, oyunbozanlık yapma!
Rüya:Kanka hadi be!
Selin:Senini kahramanın var hem, korur seni.
Tuğrul:Birileri için bu kadar anlam içeriyor muyuz acaba?
Mine:Yaa, birileri sevgi istiyor galiba. Aşkım, sende benim zaafımsın. Sadece belli etmiyorum ama kaplumbağa olsam bi tek sana hız yaparım.
Nil:Oha!
Çetin:Aşk itirafı na bak beee!
Selin:Ben düştüm, size hayırlı yolculuklar!
Ateş:Tamam, hadi biniyoruz hepimiz!
Gizem:İyi o zaman binelim de gidelim hemen!
Mevsim:Gizem bizden hevesliymiş!
Ateş:Lan noluyo?
Gizem:Ateş kapandı bunlar? Noluyo?
Tuğrul:Hareket mi ediyor bu?
Nil:Valla ediyor!
Gizem:Durdurun şunu! Ateş! Biri durdursun!
Kondüktör:Birisi başka yerden bağlanıyor abi durduramıyorum!
Ateş:LAN ne demek bağlanamıyorum? Kız gidiyor!
Gizem:Ateş!
Gizem'den...
Makine bir anda hareket etmeye başlamıştı. Noluyo ya? Yine mi başlıyoruz? Ateş'e seslendim, bağrınıyordu yine birilerine. Önüm kapanmıştı ve beni çıkaramadı, Ateş' te binecek diye aptal gibi en öne bindim! Ve Makina içeri girdi. Kapkaranlık bir yer, trende kimse yok, sessiz ama beynimde fırtınalar kopuyor. Sol kolum, seğiriyor. Çığlık mı atıyorum? İstemsizce. Önüme saçma sapan figürler geliyor ve gözkapaklarım inatla kapanmıyor. Göğüs kafesim bir yukarı bir aşağıya iniyor, burnumdan akan sıcak sıvı dudağımı aşıyor yavaşça, çeneme kadar geliyor. Kan bu. Sonunda kapatıyorum gözkapaklarom. Aniden duruyor Makina, ama benimde kapanıyor bilincim gayriihtiyari...
Ateş'ten...
İsmail:Sakin olsana azıcık!
Lan, içeride. Şuanda tehlikesçde. Burnu kanamaya başlamıştır bile.
Ateş:LAN durdursanıza şunu!
Kondüktör:Durmuyor bu!
Ateş:Bırak lan şu makinayı!
Bozulacağından emindim, tek yumrukla canını alacaktım bu makinanın!
Ateş:Çekil!
Ve bumm! Dumanlar çıkıyordu anketten. Ama durdurmuştum işte, bütün ışıkları sönmüştü.
Ateş:Gizem!
Fiko:Durdu!
Tuğrul:Fiko dur! Hep beraber giremeyiz!
İsmail:Niye?
Nil:Sadece Ateş girmek zorunda!
Fiko:Lan niye niye?
Batu:Çünkü hep beraber girersek Gizem daha da panik olur.
Selin:Ve Ateş'in kokusunu alamaz. Burun kanaması artar.
Mevsim:Siz nerden biliyorsunuz bunu?
Çetin:Daha önce defalarca tecrübe ettik çünkü.
Deniz:Nasıl yaşıyor bu kız ya?
Rüya:Sevdiceğiyle.
Halil:Çıktılar!
Rüya:Gizem!
Çetin:İyi mi?
Ateş:Burnu kanıyor yine! Biriniz peçete versin!
Zeynep:İyi bari titremesi durmuş. Ala peöeyeuş, dikkatli sil!
Ateş:Titremesi çok şiddetlenmeden yetiştim hocam bu sefer. Durumu daha iyiydi. Uyanır birazdan.
Mevsim:Ya siz önceden ne kadar şey yaşadınız da bu kadar bilgilisiniz?
Mine:Anlatsak roman olur Mevsim.
Gizem:Ateş..?
Ateş:Burdayım kuzum. İyi misin?
Gizem:Yine noldu?
Tuğrul:Bişey yok, bizde eve gidiyorduk. Ateş, alsana Gizem'i.
Gizem:Dur ya, iyiyim ben, sizde eğlencenizden olmayın benim yüzümden yine.
Rüya:Hoop, dikkat et. İyi misin cidden? Ayakta durabiliyor musun?
Gizem:İyiym ya. Alıştım artık.
Fiko:Ayakta alkışlıyorum valla. Ne biçim organize oldular 2 saniyede.
Mevsim:Ben şok! Ben iptal!
İsmail:Valla helel olsun ne diim.
Zeynep:Gizem ya kusura bakma, tadunızı kaçırdım durduk yere.
Gizem:Olur mu hocam. Suç birazcıkta bende, kendimi artık engellemeyi öğrenmem lazım. Her yerde böyle atak geçiremem. Olur olmadık her yerde sıkıntı yaşıyorum. Yenmem lazım bu korkuyu.
Selin:Helal kız!
Rüya:Tam destek hep destek!
Mine:Arkandayız kız!
Nil:Her zaman!
Çetin:Ne biçim gaza geldiler be! Bizde arkandayız Gizem!
Tuğrul:Yardım edilecek ne varsa!
Batu:Her konuda!
İsmail:Bizde varız!
Fiko:Aynen!
Mevsim:Ben de ya!
Deniz:Aranıza sonradan katıldık ama bizde varız!
Gizem:Acaba deli deli ortada bağırmasak mı?
Halil:Bağıralım be!
Salih:Hepimiz seninleyiz be!
Tuğrul:Felekten bir gece çaçalım lan o zaman!
Çetin:Aynen! Ama niye?
Tuğrul:Çünkü biz delilere her gün bayram!
Mine:Felekten gece?
Tuğrul:Siz yanımızdayken dansöz çağırıcaz aşkım. Öylede yedik kafayı!
Rüya:He yani biz olmasak çağıracaksınız?
Batu:Ee, dün yaptık dedik ya?
Çetin:Bunlarda baya balık hafızalılar he!
İsmail:Daha dün dediğimizi unuttular ya?
Ateş:Aynen he! Kardeşlerim doğru söylüyor. 3 saatte unuttunuz.
Gizem:Bunlarda eğlenmeye yer arıyormuş. Benim üstümden prim yaptılar resmen!
Selin:Çok ayıp gençler, dansöz haram haram!
Halil:Gül gül öldük Selin! Felekten gece dediğimiz ne ki sanki? Kola-Çekirdek.
İsmail:Lan gece gece kola içip midenizi eritmeyelim?
Salih:Lan vücut gece mi sabah mı nerden bilecek? Ye iç yat işte!
Çetin:Kardeşim seni zeki sanardım. Bir zamanlar..
Gizem:Neyse ya! Çarpışan arabalara binelim mi?
Ateş:Emin misin?
Gizem:İyiyim ben ya! Hadi!
.
.
Ateş:Ne çarpıyonuz lan bize?!
Halil:Lan adı üstünde 'Çarpışan arabalar' Ne diye küfrediyosun ki?
Tuğrul:Türk milletinin bu konuda vücut bulmuş halisin! Salaklıkta üst seviye bir Ateş görüyorsunuz!
Çetin:Millet haklı oğlum, zaten tıklım tıkış küçük yere anca sığdık millet ilerleyemiyor, sen hala 'bini niyi çirpiyirsiniz iğlim'
Gizem:Bağırmayın benim minnoşuma! Gel miniğim benim, bana bişey olacak diye endişelendi. Tabi siz sevgilinizle sıpamadınuz, hayat size güzel! Kızlara çarpsaydınızda görseydim sizi! Yusuf yusuf olursunuz.
Rüya:Tamam, hadi çıkalım artık! Valla bu daracık yerde sıkıştım kaldım!
Selin:Geçelim mi eve artık?
Salih:Noldu senin bi betin benzin attı?
Selin:Saat geç oluyor ya hani? Bide, çarpıp durdunuz, midem bulandı.
Salih:Başka bişey yok yani?
Çetin:Noluyor?
Selin:Bişey yok! Yani, normal bir konuşma, bişey yok.
Salih:Var sende bişeyler ama, çözücem ben.