Media: Mew ve Gulf (Klişe sahneler yazmaktan hoşlanmıyorum ama bu fotoğraftaki sahneyi yazmazsam içime otururdu.)
"Akmu, Hello." (Sesleri o kadar rahatlatıcı ve güzel ki... Mutlaka dinlemelisiniz.)
Keyifli okumalar.
Sabahın köründe yanlışıkla uyanmıştım. Bacağımın üzerindeki ağırlık yüzünden bedenim uyuşmuştu. Böyle saçma bir sebepten uyandığım için sinirlenip üzerimdeki ağırlığı itmeye çalıştım. Ben ne kadar itersem iteyim ağırlık üzerimden kalkmıyordu. İçimden bir küfür savurup gözlerimi açtım.
Neredeyse üzerime çıkmış olan Mew'i görünce afallayıp durumu anlamaya çalıştım. Parçalar yavaşça beynimde tamamlandıktan sonra Mew'e döndüm. Bir bebek kadar huzurla uyuyordu. Anlık şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra kafamı iki yana sallayıp onu üzerimden itmeye çalıştım. Beceriksiz birkaç denememden sonra vazgeçip sırıttım. Dünkü söylediklerinden sonra onunla biraz oyun oynamamın zararı olmazdı herhalde.
"Yerini sevdin sanırım, ama bedenim uyuşmak üzere. Bu yüzden kalksan iyi olur." diyerek Mew'i sarstım. Bırak uyanmayı daha fazla bedenime sokulup uyumaya devam etti. Gözlerimi devirdikten sonra ellerimi onun çıplak sırtında gezdirip en acıyan noktaya tırnaklarımı bastırdım.
"Ah, sikeyim." Mew acıyla üzerimde diklenirken gülmemi bastırıp ona doğru baktım. "Kimi, dün gece yetmedi mi sana?" Ayılması birkaç dakika aldıktan sonra gözlerini kocaman açarak "Sen neden buradasın ve niye çıplaksın? Tanrım, yoksa..." Sözünü yarıda kesip hızla yorganın altına baktı. "Yoksa ne? Dün geceyi hatırlamıyor musun Mew?" Yutkunmasını net bir şekilde gördükten sonra kahkahamı serbest bıraktım.
"Sadece koltuk rahatsız olduğu için burada yattım, aramızda bir şey olmadı." Suratından geçen bariz rahatlama ifadesinden sonra kaşlarını çattı. "Başım çatlıyor, dün kulüpten sonra ne oldu?" O düşüncelere dalmışken ayağa kalkıp dün gece çıkardığım kıyafetleri giyindim. "Hatırladığın zaman bir daha asla sarhoş olmak istemeyeceğin şeyler yaptın."
Cevap vermesini beklemeden odadan çıkıp aşağıya indim. Zhao Zi çoktan uyanmış ve mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Ona günaydın deyip kendime su doldurdum. "Dün gece erken ayrılmanızın sebebi evde yalnız kalmak istemeniz miydi?" İkimizin neden aynı odada uyuduğunu merak ediyor olmalıydı. "Onunla sevişmedim, sadece koltuk rahatsız olduğu için yatakta uyumak istedim."
Jack arkamdan sırtıma vurup "Kiminle sevişmedin?" diyerek mutfağa girdi. Sırıtıp "Seninle." dedim. "Zhao Zi'yi aldatmana göz yumamazdım." Jack gözlerini devirip sevgilisinin yanına gitti. "Bebeğim, sabah sabah ne saçmalıyor bu?" deyip Zhao Zi'nin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. "Yavaş be, aile var burada." İkili kahkaha attıktan sonra Jack bana dönüp "Mew gelmiyor mu kahvaltıya?" diye sordu. Elimi boş ver dercesine sallayıp "Duş alıp gelir herhalde." dedim.
Birlikte kahvaltıyı hazırlayıp masaya oturduktan sonra Mew ancak aşağıya inebilmişti. Yüzüme bakmamak için özel bir çaba gösterip masadakilere günaydın dedi. Ben tepeleme doldurduğum tabağımla ilgilenirken Jack de Mew'i konuşturmaya çalışmakla meşguldü. "Dün gece iyi eğlenebildin mi Mew?" Gereksiz bir kibarlıkla karşılık verip "Eğlendim, beni davet ettiğiniz için tekrardan teşekkür ederim." dedi.
Masada boş sohbetler dönerken aklıma dün Mew'in söylediği şeyler geldi ve biraz daha onunla uğraşmaya karar verdim. Tabağına aldığı azıcık kahvaltılıkla oyalanırken ona doğru döndüm. "İştahın yok gibi gözüküyor." Duraksayıp devam ettim. "Ya da masada patates kızartmalı dondurma bulamadığın için canın yemek yemek istemiyor sanırım, öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Thoughts (BoyxBoy)
Fanfiction| İnsanları para için öldüren sıradan bir tetikçi ve kardeşinin katilinin peşine düşen bir müşteri. | karanlığa fısılda, en dip karanlığa. bir deli gibi, bir aptal gibi, bir ölü gibi. karanlığa fısılda, en acı karanlığa. bir hiçlik...