Bad Thoughts (BoyxBoy)

17

Media: Gulf Kanawut

"Tamam, tekrardan bir gözden geçirelim şunu." Yuvarlak masanın etrafındaki suretlere göz gezdirdim. Mew düşünceli bir şekilde önündeki kadehle oynuyor, Tang Yi dosyalara göz atıyor ve Lena da sessizce oturup bitki çayını yudumluyordu. "Başta yaptığımız plan tamamen değişmek zorunda, çünkü biz ne kadar bu konu hakkında bir şey öğrenirsek, daha da kötü şeylerle karşılaşıyoruz." Mew gözlerini kadehten ayırıp bana baktı. "Ne yapacağız peki?"

Tang Yi benim yerime cevap verdi. "Ben mi çok zekiyim yoksa siz mi çok salaksınız bilmiyorum ama durum oldukça basit." Öksürüp onu uyarırken Tang Yi konuşmasına devam etti. "Ed ve ona yardım eden şu diğer adam. Madem onların yaptığı kötülüklerin cezasını bulmasını istiyorsunuz, tek taşla iki kuşu birden halledin. Ed'i öldürün, suçu ona yardım eden diğer adama atın. Asıl kötüyü öldürmüş diğer kötüyü de ona yardım ettiği için parmaklıklar ardına tıkmış olursunuz." 

"Anlaşılan o ki çok zeki değilmişsin. Atladığın birkaç nokta var. Birincisi, Ed'e yardım eden adam onun kardeşi. Oldukça güçlü bağlantıları olan biri. Sence kardeşinin  ölümünden sonra hapishaneye gireceğini düşünüyor musun? İkincisi, hadi Ed'i öldürdük diyelim, bu suçu onun kardeşine nasıl atacağız? Elimizde onların bir araya geldiğine dair bir kanıt bile yok. Evet, Ed'e yardım ediyor fakat bunu gizlice yapıyor. İşinde başarılı bir şirket sahibi. Ek olarak bu kadar pisliğin içinden hiçbir bela almadan sıyrıldığına göre stratejik hareket ediyor ve bizim numaralarımıza kanmayacak kadar zeki biri." Mew sözlerini bitirdikten sonra içkisinden bir yudum alıp bana döndü. "Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında? Yeni bir plan yapmamız gerek dedin. Aklında bir şeyler olmalı."

"Açık konuşacağım." diye söze başladım. "Başından beri tek düşüncem basit bir tetikçi gibi hareket edip Ed'i öldürmekti. Fakat Mew bana onu öldürmek istemediğini söyledikten sonra sonu belli olmayan bir yola giriştik ve şu an o yol hiç de tekin bir şekilde ilerlemiyor. Mew'in katil olamayacağının pekâlâ farkındayım. İntikam almak istiyor ama birinin ölmesini isteyecek kadar soğukkanlı biri değil." Lena şaşkınlıkla söze karıştı. "Ne yani, onu öldürmekten vazgeçtiğini mi söylemeye çalışıyorsun? Sırf Mew'in ahlaki değerlerine uymadığı için mi?"

"İş için tutulan bir tetikçi olduğumu unutma! Katil olabilirim fakat daha önce böyle bir şeye kalkışmamış birinin, başka birinin ölümünden sorumlu olmasına izin veremem." Masada bir sessizlik oluşmuştu. Lena kısık sesle "O zaman neden ilk başta bu işi kabul ettin? Senin için değişen şey ne şu anda?" diye sordu.

"Sen ısrar ettin bu iş için bana. Ayrıca, ilk başta Mew umrumda falan değildi. Birini öldürtmesi ve ondan sonra çekeceği vicdan azabı umrumda değildi. Şimdiyse..." Mew kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. "Şimdiyse ne?" Bana olan bakışlarına karşılık verip "Şimdiyse onu seviyorum ve aptalca hamle yapacağı bir intikam planından sonra pişman olmasını istemiyorum."

Sessizlik...

Mew'in yutkunuşu...

Tang Yi sırıtarak "Bir aşk itirafına mı tanık oldum az önce? Tanrım, Lena... Yanlış duymadım değil mi?" dedi. Lena "Ben zaten çoktan biliyordum, inlemele-" sözünü tamamlamasına izin vermeden araya girdim. "Kesin gevezelik yapmayı da ana konumuza geri dönelim." Biraz daha konuşurlarsa Mew masadan koşarak kaçabilirdi.

"Sözümü kestiğiniz için fikrimi açıklayamadım. Şimdi dikkatlice dinleyin beni." Ortam yine o gergin hale büründüğünde konuşmaya başladım. "Madem iki suçlumuz var ve onlardan kurtulmak için onları öldüremiyoruz, biz de ölümden daha beter olmalarını sağlarız." Tang Yi kafasını iki yana salladı. "Benim fikrim daha zekiceydi."