Media: Jack & Zhao Zi
"Chase Holfelder, Animal." (Şarkının videosunda ikili için bir fmv bulunuyor, yukarıya koydum. ^-^)
Umarım bu bölümle birlikte az da olsa özlemimiz diner. ♡
Keyifli Okumalar.
Elimdeki oyun konsolunu bırakıp Jack'e döndüm. "Ya, yine aynı şeyi yapıyorsun." Çattığım kaşlarımın ardından ona bakıyordum. "Ne yapıyorum bebeğim?" Her oyun oynayışımızda bilerek bana yeniliyordu. "Adamın silahı yoktu ama onu vurmadın, üst kattaki eşyaları da bilerek almadın. Böyle oyunun eğlencesi kalmıyor."
Jack beni kucağına doğru çekip "Ama benim canım sana yenilmek istiyor." deyip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Somurtup bakışlarımı başka bir yöne çevirdim. "Zi, bebeğim..." Bu sefer ona kolay kolay yüz vermeyecektim. "Konuşmayacak mısın benimle?" Sesimi çıkarmayıp ellerimle oynamaya başladım.
Jack boğazını temizleyip "Tüh, yazık oldu o zaman. Ben de bugün o çok sevdiğin kurabiyelerden yapmayı düşünüyordum." dedi.
Dudaklarımı ıslatıp anında ona doğru döndüm. Tamam, kabul etmeliydim ki büyük kozunu oynamıştı. "Yalan söylemiyorsun değil mi?" Jack suratındaki sırıtışla cevap verdi. "Ben sana ne zaman yalan söyledim bebeğim?" Sorduğu soruya anında pişman olup dudaklarını ısırdı. "Geçen gün, ondan önceki hafta... Bence bu soruyu sorman senin için oldukça tehlikeli Jack."
Gülümseyip beni kucağından indirmeden mutfağa taşıdı. Tezgaha oturtturduktan sonra kurabiye için malzemeleri çıkarmaya başladı. Bir yandan malzemeleri tezgaha dizerken bir yandan da benimle konuşuyordu. "Bugün Tang Yi aradı. İsveç gezileri yeni bitmiş, Shao Fei ile birlikte buraya dönüyorlar." Sevinçle ona baktım. "Shao Fei'yi çok özledim, yaşasın."
Onları cidden çok özlemiştim, uzun zamandır görüşemiyorduk. Tang Yi suçunu üstlenip cezasını çektikten 2 yıl sonra Shao Fei ile birlikte dünya turuna çıkmıştı. Mutlu olmayı hak ediyorlardı fakat en yakın arkadaşımı göremediğim için azıcık, çok azıcık üzülüyordum. Ama o mutlu olduğu için ben de mutluydum.
Jack mikserle kurabiye hamurunu çırparken onu izliyordum. "Senin yaptığın şeylerin aynısını yapmama rağmen neden benim kurabiyelerim seninkisi kadar lezzetli olmuyor?" Ellerini havada sallayıp "Çünkü benim elimin lezzeti seninkilerden farklı." dedi. Dudaklarımı büzüp "Yani benim yaptığım yemekleri beğenmiyor musun?" diye sordum. Jack kurabiye hamurunu dinlenmesi için kenara bırakırken yanıma geldi. "Zi, lafı o güzel kıçından anlamayı nasıl başarıyorsun bebeğim?" Tezgahta üzerime doğru eğildi.
"Bence kurabiyeler olana kadar biraz da şu huysuz tatlının lezzetine bakmalıyım değil mi?" Minik öpücükleriyle boynumu gıdıklarken kıkırdadım. "Bu huysuz tatlının tadını zaten biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Thoughts (BoyxBoy)
Fanfiction| İnsanları para için öldüren sıradan bir tetikçi ve kardeşinin katilinin peşine düşen bir müşteri. | karanlığa fısılda, en dip karanlığa. bir deli gibi, bir aptal gibi, bir ölü gibi. karanlığa fısılda, en acı karanlığa. bir hiçlik...